Ankara'dan siyasi notlar
ANKARA
FAZLA güven mi, yoksa aşırı güvensizlik mi seçimde partilere zarar verecek?
Şu sırada Ankara’da siyaseti yakından gözlemleyenlerin zihnindeki soru bu. AK Parti haklı bir güven içerisinde ve seçim hazırlıkları bu duygunun etkisinde; anamuhalefet CHP ise bir türlü yüzde 25 çizgisini aşıp iktidara gelebileceği güvenine sahip olamamanın bütün semptomlarını dışa vuruyor.
Kamuoyu yoklamaları AK Parti’nin oylarını yüzde 45 civarında gösteriyor. Arada meydana gelebilecek gelişmeler olumsuz olursa oylar birkaç puan düşebilir; olumlu gelişmeler yaşanırsa iktidar partisinin oyları yüzde 50’ye yaklaşabilir.
AK Parti’nin “fazla güveni” bu muhtemel oy tablosundan kaynaklanıyor.
Birkaç milletvekili çıkaran illerde bile AK Parti’den milletvekili olma niyetindekilerin sayısı 100’ü geçiyor. Adaylığını koymayı düşünüp iline uğrayan herkes niyetini ciddiye dönüştürürse, bu seçimde, AK Parti, aday adayı sayısında rekor kırabilir.
Yüksek bürokratlar, iş, sanat ve medya dünyasından isimler var adaylık düşünenler arasında...
“Ne yapmalı, kime ulaşmalı?”
Adaylık düşünenlerin ilk elde cevabını aradıkları soru bu. Örgütünün eğilimini ve vatandaşın nabzını ölçen “temayül yoklaması” yapıyor AK Parti; ama bir ön-eleme sonrasında nihai karar en tepede veriliyor. “En tepe” cumhurbaşkanlığı seçimine kadar Tayyip Erdoğan’dı; son anda bile onun silgisinin çalıştığı durumlar olduğu biliniyor.
Acaba bu defa “en tepe” kim?
Her adaylık düşünen, Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla görüşmenin yolunu arasa bile, Beştepe veya onun gözü-kulağı olduğu bilinen kişiler de ihmal edilmiyor. Özellikle de bürokratlarca...
Bürokratik kadrolar içerisinde bulunup adaylık düşünenlerin sayısı çok, ancak “yeşil ışık” almadan 10 Şubat’ta istifa etmeye kalkacakların şansı pek olmayacak; şu ana kadar o ışığın yol verdiği bürokrat sayısı bayağı az.
CHP?
Gazetelere de yansıdı; CHP’deki özgüven eksikliği, yönetimi, “çılgın projeler” arayışına sevk ediyor. En çılgını, AK Parti’den de rahatlıkla aday olabilecek ama oradan yüz bulamamış, ya da AK Parti’ye hoş gözle bakmayan muhafazakâr isimleri listelere alma projesi... CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu şaşırtıcı isimlerle bir araya geldi. CHP’yi yakından gözleyenler, esas sürprizin listeler açıklandığında yaşanacağını kulaklara fısıldıyorlar...
Sürpriz etkisini seçim öncesinde kullanabilmek için, bazı isimlerle görüşmeler gizli yürütülüyormuş...
Birbirine benzeyen adayların yarışacağı bir seçime doğru mu gidiyoruz?
CHP’nin esas sürprizi, kendi çekirdek seçmeninin kafasını karıştırmayacak, tam tersine çekirdeği kalabalıklaştıracak türden isimleri yanına çekmek olabilir. “CHP” denildiğinde ilk akla gelen neyse o tanımın içerisine sıkıntısız oturabilecek, ancak daha önce kendisine yüz verilmediği için uzak durmuş “sol” isimler...
Anamuhalefete yakın bilinen gözlemciler içerisinde böyle bir sürprizi bekleyenler var.
Hızla yol aldığımız seçimin önemli bir dönemeç olacağının herkes farkında. 12 yıllık iktidarın 2023’e kadar devam edip etmeyeceğine seçmenin karar vereceği, bununla irtibatlı olarak Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde sistem tartışmalarının başlayacağı bir dönemeç...
Dönemece AK Parti önde giriyor, bu bir veri; ancak muhalefetin seçim kampanyası sırasında kullanacağı seçmeni etkileyebilecek malzeme de az değil.
Seçmenler bu seçimde muhalefetin ne diyeceğine de, oy istemek için karşısına kimleri çıkaracağına da önem verecek...
Ankara’dan özet notlarım bunlar.