Kızmayın, düşünün
Önce bir hakkı teslim etmem gerekiyor: 7 Haziran’da yapılan seçimin sonuçlarından memnun olmayan AK Parti’yi, gerçekleştirilmesi çok zor olan 2 ay içerisinde “yeniden seçim”e ülkeyi götürebilmesi başarısından ötürü tebrik ediyorum.
Bu süreç içerisinde karşısına çıkan bütün engelleri aşarak gerçekleştirdi bu başarıyı AK Parti...
Sandıktan çıkan 4 partili tablodan, AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun bizzat açıkladığına göre, 9 ayrı hükümet formülü çıkıyordu; en az 3’ü “AKP’siz” olmak üzere... Kimini MHP’nin HDP takıntısı yüzünden, kimini de kendi kadrosunun manevralarıyla etkisiz kılabildi AK Parti...
Az bir başarı değildir, seçimin üzerinden 2 aydan fazla zaman geçmesine rağmen hâlâ aynı Bakanlar Kurulu ile ülkeyi yönetmeye devam etmek...
Ülkeyi seçime götürecek hükümetin yine AK Partili bir başbakan ve onun uygun gördüğü bakanlardan oluşacak olması da büyük başarıdır.
Henüz seçileli 2 ay olmuş, bir dahaki seçimde aday gösterilecekleri hayli kuşkulu milletvekillerinin gözünün içine baka baka kazanıldı bu başarı...
Çoğu gözlemci, bu başarıyı, tamamen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın hamlelerine bağlama eğiliminde; ancak AK Parti yönetici kadrosu ile yeni seçilen 258 milletvekilinin mutabakatına dayalı çabalar olmasaydı, bu sonuç asla gerçekleşmezdi.
Unutmayalım: İtibarlı kamuoyu araştırma şirketlerinin önümüzdeki seçimle ilgili tahminleri 7 Haziran tablosunun değişmeyeceği yönünde; değişecek tek şey, o tablonun Meclis’e yansıyan görüntüsüdür. Seçilenler Meclis’teki sandalyelerini ısıtma fırsatını sadece yemin ettikleri gün bulmuştu; bir bölümü bununla yetinmek zorunda kalacak.
AK Parti’nin yenilenen seçim öncesinde “3 dönem kuralı”nı kaldırmasından söz ediliyor. Bunun anlamı, o kural yüzünden aday olamayan 70 eski milletvekilinin önünün açılmasıdır. Onlara yeni fırsat tanınırken, “3 dönemi” kısa süreli milletvekilliğiyle tamamlayacaklar da yeniden aday olabilecek.
Oylarını artırarak yeniden tek başına iktidar olma hedefi bulunduğu için, önümüzdeki kısa sürede bunu sağlayacağı umuduyla sarılabileceği sınırlı siyasi kartları var AK Parti’nin; bunların başında adaylarla oynamak geliyor. Son seçimin aday yanlışlıkları düzeltilecekmiş...
CHP için durum daha karışık. Önseçimle aday gösterilenlere ek olarak kontenjan da kullanmıştı CHP yönetimi; yönetim yenilenecek seçimde yepyeni bir liste hazırlama imkânını kendine tanıdı.
MHP’de de liderin Meclis kadrosunu yenileme fırsatını kullanacağı sanılıyor.
HDP bu bakımdan rahat; ancak onda da sandalyeler köşe kapmacaya dönüşebilir.
Siyasetin bu kadar kısa bir zamanda bu denli kapsamlı bir kabuk değiştirme ameliyesi geçirmesine pek alışık değiliz.
AK Parti dışındaki partiler, seçim hükümetinin kurulma aşamasında kendilerine bakanlık teklif edilecek üyelerinin nasıl davranacaklarını da izleyecek ve kabule yanaşacakların sebep olacağı çalkantıyı yaşayacaklar.
Yazının en başında, 2 seçim arasında sergilediği manevralarla elde ettiği başarıdan ötürü AK Parti’yi tebrik etmemin sebebini herhalde anladınız. Türk siyasi hayatında, çok partili döneme geçildiğinden bu yana yapılan seçimlerin hiçbirinde, sandık ne kadar karmaşık bir tablo çıkarmış olursa olsun, akla gelmemiş bir çıkış yolunu, AK Parti Anayasa’da buldu ve tepe tepe kullandı.
Pek çoğunuz olan bitene kızıyorsunuz, ama biraz düşünürseniz tebrike şayan birilerini sizler de keşfedeceksiniz.
Bu yazı düşünesiniz diye yazıldı.