Doğalgazda büyük indirim geliyor
Halihazırda Türkiye- Rusya arasında yürütülen çalışmalar bu hızla devam eder ve beklenmedik bir gelişme olmaz ise çok yakında, Rusya’dan aldığımız bin metreküp doğalgazın fiyatı 415 dolarlardan, 300 dolar seviyesine inebilir. Enerji Bakanlığı’nın yürüttüğü diplomasiden bu neticeyi çıkardığımı söyleyebilirim. Yaptığım araştırmayı birazcık detaylandırabilirim.
Türkiye’nin şu aşamada, Rusya’dan iki aşamalı indirim talebi olacak gibi bir izlenim edindim. Doğalgaz fiyatlarını belirleyen formülasyonun en önemli kalemini, yaklaşık üçte iki oranında petrol fiyatları oluşturuyor. Dolayısıyla petrol fiyatları aşağı indiği için doğalgaza ödenen rakamlar da otomatik olarak inecek. Zaten beklenen bir durum. Bunun üzerine ekleyeceğimiz asıl indirim ise iki aşamalı olacak.
Şöyle ki; Enerji Bakanlığı’nın devam eden anlaşmalar çerçevesinde Rus Gazprom’dan % 15 indirim talebi var. Devreye girecek olan Türk Akımı anlaşması sebebiyle de ilave bir indirim talebi de masada. Nabzını yokladığım yetkililerden aldığım bilgiler ışığında, petrole endeksli indirimler dışında, bu iki müzakere neticesinde mevcut anlaşmalar üzerinden % 15-20 oranında bir indirimin daha gerçekleşmesi bekleniyor. Böylece Rusya’dan alacağımız doğalgazın bin metreküpü 300 dolar seviyelerine inmiş olacak. Tabii burada, Türkiye’de yükselen doların, iç piyasada TL’ye çevrilen doğalgaz fiyatlarını ne kadar eriteceğini de hesaba katmak gerekiyor.
Doğalgaz fiyatlarının belirlenmesinde petrole endeksli hesaplama, dünya petrol fiyatlarının son 9 aylık ortalaması alınarak yapılıyor. Bilindiği üzere 120 dolar seviyelerinden, varili 50 doların altını gören petrol rakamları söz konusu. Doğalgaz anlaşmaları çerçevesinde de 3 ve 6 aylık dönemlerde fiyatlar gözden geçiriliyor. Yeni ayarlamalar yapılıyor. Şimdiye kadar vatandaşa fazla yansıtılmayan doğalgaz fiyatlarındaki değişimleri, hükümet bir yönüyle sübvanse ediyor, ilgili kamu kurumlarının faturası kabarıyordu. Son durumda, doğalgaz fiyatlarında ciddi indirimin gerçekleşecek olmasıyla, BOTAŞ gibi bazı kamu kurumlarının da borç yükü önemli oranda hafifleyecek...
DAHİLDE İŞLEME REJİMİ’YLE İTHALATTAKI OYUN BOZULUYOR
Yıllarca buradan yazdım, ilgili bakanlara, TOBB ve TİM gibi yarı resmi sivil toplum kuruluşlarının yetkililerine bir türlü anlatamadım. "İhracatımız rekor kırıyor” diyenlerin, bu sloganı her ay tekrarlayanların karşısına, “İthalatımız daha büyük rekorlar kırıyor” vurgusuyla çıktım, ama nafile koca yıllar geçtikten sonra uyanmaya başladık. Buna da şükür diyelim. Peki, ithalatta ne gibi bir oyun bozuluyor? Dahilde İşleme Rejimi’nde (DİR) köklü değişiklikle, sektörel ve ürün bazında ayrım yapılacakmış. Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, sektörleri belirledikten sonra ürün bazında bir sınıflamaya gidecekmiş. Doğrusu bu. Çünkü ihracatın küçük artan tarafını değil, ithalatın büyüyen kalemlerini görmedikten sonra dış ticaret açığı nasıl kapanacak? Türkiye’de üretilen ve hatta yurtdışına ihraç edilen ürünlerle aynı kategorideki malların ülkeye girişinde bir düzenleme olmazsa ekonomimiz nasıl büyüyecek?
Defalarca altını çizdiğim üzere ithal edilen ürünlerin her ay kalem kalem altının çizilmesi ve neden ithal edildiği üzerinde ilgili sektör temsilcileriyle kafa yorulması lazım. Şimdiye kadar bunu yapan olmadı. Türkiye’de ithal edilen ürünlerin, üretiminin olup olmadığıyla ilgilenen de çıkmadı. Zira kim ithalatçı, kim ihracatçı birbirine karışmış durumda.
Özellikle DİR kapsamında ülkemize sokulan, ama yurtdışına çıkarılmayarak, içerdeki istihdamı, katma değeri, kapasite kullanımını engelleyen bir sürü ürün var. Bu yüzden, “DİR’e el atılmasında geç kalındı, ama en azından birileri ilgi gösterdi” diye ben mutluyum. Mutlaka bu işin lobisini yapanlar üzülecektir, ancak şimdiye kadar ceplerine koydukları paraya saysınlar...