Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bu köşede 3 aydan beri dikkat çektiğim gelişmeler çerçevesinde Türkiye, doğalgazda İran’dan sonra Rusya ile de tahkim süreci dönemine girdi. Beklenen son adım da buydu. Gazprom ile yapılan doğalgaz indirim müzakerelerinden netice alınamaması üzerine ve seçime yaklaşık bir hafta kala, BOTAŞ uluslararası tahkime başvurdu. Şüphesiz tahkime başvurma tarihi önemli, ama hazirandan itibaren ortaya çıkan bu hak, şimdiye kadar müzakerelere tercih edilerek kullanılmadı.

        Çünkü Rusya’nın gazda yapacağı indirimi, Türk Akımı Projesi’nin hayata geçirilmesi için atılacak imzalarla eşzamanlı düşünerek pazarlık unsuru olarak masada tutma sevdasından vazgeçeceği umuluyordu. Satranç ustası Rusya, bu ayrımı yapmayı çeşitli bahaneleri önü sürerek reddedince, Türkiye mecburen bu yola girmiş oldu.

        Peki neden şimdi?

        1 Ocak 2015 itibarıyla üzerinde mutabık kalınan % 10.25’lik Rus doğalgazında indirimin yürürlüğe girmesi gerekirken, bu tarihin üzerinden 6 aylık sürenin geçmesiyle Türkiye’nin uluslararası tahkime başvurma hakkı gündeme geldi. Tahkime başvurma konusunda zaman açısından bir kısıtlama bulunmuyor, ucu açık. İki ay sonra da olabilirdi, bir yıl sonra da. Enerji Bakanlığı’ndaki bazı yetkililere zamanlama konusunu açtığımda şu cevabı aldım:

        “Uzun süredir hazırlıklarını yapıyorduk. Geçen hafta itibarıyla teknik çalışmalar bitti. Yaklaşık bir aydır da Rusya’dan yazışmalarımıza net bir cevap alamayınca tahkime başvurma kararı aldık.”

        İRAN’LA 10 YILLIK SÜREÇ!

        Enerji Bakanlığı yetkililerinin sürece yaklaşımı böyleyken, Rusya tarafının ise 1 Kasım’da yapılacak seçimler sonrasında bu konuyu yeni hükümetle müzakere etmek için beklendiği görüşüne dikkat çekeyim. Ancak Rusya’nın, Türkiye’deki siyasi atmosferi ve hükümet kurulma çalışmalarını, süreci zamana yaymak için kullandığı görüşündeyim. Türk Akımı’ndaki inişli çıkışlı yaklaşımları da bunu gösteriyor.

        Öte yandan Türkiye-Rusya arasındaki mevzu, sadece doğalgaz indirimi ve boru hattı projesinden ibaret değil. Rusya’nın yeni misyon üstlenmeye başladığı Ortadoğu’daki atakları ve Türkiye ile ilişkilerini de bu stratejiye dahil etmek gerekiyor. Fakat her şeye rağmen Rusya, bir İran değil. Yaklaşık 10 yıldır en pahalı ve en kalitesiz doğalgazı aldığımız İran’la tahkimdeyiz. Benzer tahkim sürecini Rusya’yla yaşama durumu söz konusu bile değil.

        Ayrıca Rusya ile Türkiye’nin Ortadoğu politikalarının da yine yakın bir zaman diliminde birbirine yaklaşacağına vurgu yapmış olayım. Bu bilgiler ışığında da doğalgaz indirimindeki tartışmanın tahkimde değil, ön müzakerelerle iki ülke arasında çözüleceğini düşünüyorum. Bu konularda İran ne kadar problemliyse Rusya da o kadar yapıcı, hatta imajına önem veren bir strateji izleyerek kendine ve doğalgaza olan güveni zedelemek istemiyor.

        NEDEN İNDİRİM UYGULANMADI?

        Rusların niçin doğalgaz indirimi uygulamadıklarını anlamak için 3 ay geriye giderek, Türk Akımı Projesi hakkında yaptıkları ilginç açıklamalarına bakmak yeterli olacaktır. Sorulması gereken şu: “Türkiye’nin tahkime gitme hakkının doğmasına rağmen Rusya, gazda indirimi niçin yürürlüğe sokmadı?” Rusya tarafı, açıklanan ilk indirim oranına (% 6.5) işaret edip, yükselen ikinci indirim oranının (% 10.25) Türk Akım ile ilintili olduğuna işaret ediyor. Türkiye’nin görüşü malum. Boru hattı ayrı, doğalgaz alımıysa farklı müzakere ve kontratların konusu...

        Dolayısıyla indirimin neden uygulanmadığı sorusunun cevabı tamamıyla politik, teknik değil. Bu yüzden Rusya’nın Suriye’deki rol alma stratejisi ile iki ülke arasındaki enerji meseleleri, yerini bölgesel politikalara bıraktı.

        Tartışmalar olur, ama enerji güvenliğini sarsacak bir şey olmaz. Avrupa Birliği (AB) fiyat ortalamasının üzerinde bir rakamdan aldığımız gaz fiyatları, Gazprom aleyhine açılan davayla aşağı çekilir. Ama oran ne olur? Tartışılan bu...

        Diğer Yazılar