Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Dünyada doğalgaza sahip olan ülkeler ile doğalgaz endüstrisine sahip olanları ayrı değerlendirmek gerekiyor. Doğalgaz rezervlerinin yoğun olduğu bazı bölgelerde, iki ayrı değere sahip olan ülkeler bir araya gelmeyince, yerin altındaki doğalgazın da bir hükmü olmuyor. Mesela Gazprom’un Çin’e uzanan Sibirya Gücü Doğalgaz Boru Hattı için Doğu Sibirya’daki sahalarından çıkaracağı helyum gazının ayrıştırılması gerekiyor. Ayrıştırılmasa bu gazın pazara sunulma şansı da yok. Doğalgaz Rusya’da, helyumu ayrıştıracak teknoloji de Almanya’da var. Sibirya’daki doğalgaz için şimdiye kadar iki ülkenin ilgili şirketleri işbirliği yapıyordu. Ancak bundan sonrası sıkıntılı görünüyor. Neden mi?

        Doğalgazdaki helyumu ayrıştıracak teknoloji Alman petrokimya devi Linde’nin tekelinde. Amerika’nın Rusya’ya uyguladığı ambargonun genişlemesiyle, Alman Linde’nin bu çerçeve içine gireceğini ve Çin’e gidecek Rus gazının geleceğinin tehlikede olduğunu, 3 Ağustos’taki köşemde “ABD, Almanya ve Rusya’yı nasıl vuracak!” başlığıyla gündeme getirmiştim. Daha yazının mürekkebi kurumadan dün ilginç bir haber ajanslara düştü. “Endüstriyel gaz sektörünün iki büyük oyuncusu Alman Linde Group ve ABD merkezli Praxair birleşme işlemlerinin başladığını basın toplantısıyla duyurdu.”

        Bu birleşmenin 75 milyar dolarlık büyüklüğünden ziyade, etkileyeceği alanları ve zamanlamasını iyi okumak gerekiyor. Çünkü Almanya’daki seçimlerden yaklaşık bir ay sonra birleşmenin tamamlanması için 24 Ekim 2017 tarihi verilmiş. Bu büyüklükteki şirket evliliği için erken sayılabilir, ama bunu nasıl okumak gerekir. “Amerika çok bastırdı” denebilir. Ayrıca Amerika’nın Rusya ambargosu için Almanya da nihai kararını seçim sonrası verecek.

        Ancak cevabını merakla beklememiz gereken 3 de soru var:

        - Tek hamleyle, hem Rusya, hem Çin, hatta Avrupa Birliği’nin nasıl hizaya sokulduğuna şahit olacak mıyız?

        - Almanya-Rusya arasındaki Baltık Denizi’ne döşenmesi planlanan Kuzey Akım II Projesi, bu gelişmelerden ve Amerikan ambargosundan nasıl etkilenecek?

        - Rus doğalgazını Türkiye ve Avrupa’ya taşıyacak olan Türk Akımı, bu gelişmeler sonrası, Avrupa Birliği’nin doğalgaz ihtiyacını karşılamada ne kadar değerli hale gelecek?

        - Bu hamleye Rusya ve Çin nasıl bir cevap verecek?

        Dünya siyaseti bu tarz adımlarla şekilleniyor. Konuya sadece iki şirketin birleşmesi gözüyle bakılması doğru olmaz.

        ************

        ULAK’A DAHA ÇOK SİPARİŞ VERİLECEK

        Geçen hafta Şile Tekeköy Turkcell ULAK 4.5G Yerli Baz İstasyonu’nda ilginç bir deneyim yaşadım. Aselsan-Netaş-Argela ve dördüncü ortak gibi projeye destek veren Turkcell mühendislerini, sahada, yerli baz istasyonu ULAK’ın başında, Turkcell Şebeke Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Gediz Sezgin ile birlikte ziyaret ettim. ULAK’ı test etmek üzere de Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan’ı aradım. Ve sorunsuz bir şekilde Bakan Arslan ile konuştum. Bu konuşma esnasında ULAK’a yakın ilgimi bilen Ulaştırma Bakanı şu bilgileri verdi:

        Türk Telekom (TT) ve Vodafone, 1472 yerleşim yerine 3 yıl içinde 4.5G mobil iletişim hizmeti götürecek. Birinci adımını Turkcell’in gerçekleştirdiği Evrensel Projesi’nin ikinci etabında görev alacak 2 GSM operatörü TT ve Vodafone için minimum yüzde 30 yerlilik kriteri var. Dolayısıyla yerli baz istasyonu ULAK, tüm maddi yükü Ulaştırma Bakanlığı tarafından karşılanan Evrensel Projesi’nde yoğun kullanılacak. Ayrıca halihazırda Turkcell’in hizmet verdiği birinci etap Evrensel Projesi kapsamında kurduğu 2G ve 3G baz istasyonları da Kasım 2018’e kadar 4.5G seviyesine çıkarılacak ve buralarda da siparişler karşılandığı oranda ve tahminen yüzde 10 oranında ULAK kullanılacak.”

        Bakan Arslan’ın ifadelerinden anladığım kadarıyla, 3 GSM operatörünün toplam 750 adet olan ULAK siparişi, 2017 sonuna kadar katlanarak artacak gibi görünüyor. 4.5G’de ciddi yerlilik kriteri olduğu için “Yerli ürün vardı da biz mi kullanmadık” tarzında şirketlerin bahaneleri de önemli oranda ortadan kalkacaktır

        Diğer Yazılar