Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Mozilla/5.0 AppleWebKit/537.36 (KHTML, like Gecko; compatible; ClaudeBot/1.0; +claudebot@anthropic.com)

        Kıyamet sonrası bilimkurgu alt türünün içinde faaliyet gösteren, karanlığın katil olduğu bir bilimkurgu-korku denemesi denebilir. “Kıyamet Gecesi”, “Makinist” ile psycho-noir,, “Session 9” ile gotik alanlarında ‘atmosfer’ ve ‘tekinsizlik’ becerisiyle dikkat çeken Brad Anderson’ın ruhunu, gölge, siyah renk ve karanlıktan güç aldığı zeminiyle hissettiriyor. Bu bağlamda sondaki mesajını doğru bağlamayıp temasal anlamda yanlış yerlere gitse de ‘terkedilmiş evren’den yola çıkan türsel zekası, kara film katkılı korku becerisi ve daha nice öğesiyle ilgiyi hak ediyor. Eylül ayında Toronto Film Festivali’ndeki dünya prömiyerinde izlediğim “Kıyamet Gecesi”nin Türkiye galası 30. İstanbul Film Festivali kapsamında gerçekleştirilecek.

        Kara filmi bu kadar sevip de korku filmi çekmek isteyen bir başka yönetmene rastlamak zor. Öyle ki türe hayran olan Christopher Nolan, David Fincher, Coen Kardeşler gibi yenilikçi isimlerden böyle bir eğilim görmedik şu güne kadar. Ancak Brad Anderson, daha çok “Makinist” (“El Maquinista”, 2004) ile bilinse de “Session 9” (2001) gibi bir gotik korku filmi de üretmesiyle o alanı sevdiğini ispatlayan bir isim. Korku geleneğinin de atmosferden çıkması gerektiğini bilen bir sinemacı kendisi.

        Karanlığın katil olduğu bir film

        “Kıyamet Gecesi” (“Vanishing on 7th Street”, 2010) de işte bu mantık ışığında üretilen bir bilimkurgu-korku örneği olarak görülebilir. Kıyamet sonrası bilimkurgu atmosferinin içinde insanların ölümüne yol açan ‘karanlık’ ve ‘gölge’nin yani kara film tekniklerinin katil olduğu bir eser bu. Bu da son derece garip ve ayrıksı bir yere oturmasını sağlıyor eldeki yapımın.

        Anderson, özellikle efektsiz bir şekilde dalgalanan gölgeler, ışıklar ve siyah tonun üzerinden bir yalnızlık portresi çıkarıyor karşımıza. İşin doğrusunu söylemek gerekirse bunu yaparken efekten çok renk oyunlarından beslenmesi farkını ortaya koyuyor.

        Mesajını doğru bağlamamış

        İki erkek, bir kadın, bir de çocuğun hayatta kalma çabaları; burada ‘gece’ dışarıya yalnız çıkamama korkusunun katkısıyla filmin evreninde karşılık buluyor kendisine. Zira karanlık, vampir filmlerinin tersi bir şekilde gece olunca öldürüyor. Aydınlık bir ortamda bir şey yapamıyor. Yani kara film atmosferi “Kıyamet Gecesi”nin ana kozu! Böylesi bir katil de herhalde sinemada karşımızda ya hiç çıkmamıştır ya da az çıkmıştır. Çünkü sadece “Karanlık” (“Darkness”, 2002) gibi bunu başarıya ulaştıramasa da denemiş, Jaume Balaguero imzalı bir eser geliyor aklımıza ilk kalemde.

        Ancak Anderson, burada steril, inatçı ve ideolojik bir bakış açısıyla ille de soğukkanlı atmosfer deyince karşımıza neredeyse siyah-beyaz bir film çıkmış. Buna karşın karakterlerin sonucuna varması konusunda ve nihai finişte ‘yeni peygamber siyah olacak’ söylemiyle “Sibirya Ekspresi”nin (“Transsiberian”, 2008) kökten ırkçı tavrını hatırlattığı sonucuna varabiliriz yönetmenin.

        Tekinsiz atmosferin keyfini çıkartmak şart!

        Yine de bir Brad Anderson filmi izlemenin keyfine, katilsiz bir korku filmi ya da ‘kara film tekniklerinin öldüğü bir bilimkurgu’ yoluyla ulaşmanız mümkün. Keskin bir yönetmenlik becerisi de böyle bir şey olmalı.

        Belki Anderson, filmlerinde devrim yapmıyor ama korku ve kara film alanına hakimiyetiyle bir motifsel şölen sunuyor. Burada da kimi senaryosal açıklarına ve soru işaretlerine karşın aynı durum mevcut. En iyisi Hayden Christensen, Thandie Newton ve John Leguizamo’nun arasında ‘kaybolup’ tekinsiz ortamın keyfini çıkarmak olmalı!

        FİLMİN NOTU: 5.5

        KEREM AKÇA’NIN İSTANBUL FİLM FESTİVALİ FİLMLERİ İÇİN YILDIZ TABLOSU:

        Anayurt (Homeland): 6.5

        Artık Yıl (Leap Year): 4

        Aşk Suçu (Crime d’amour): 3.7

        Beni Asla Bırakma (Never Let Me Go): 4

        Canım Komşularım (Good Neighbours): 5.6

        Cinayet Şarkıları (Small Town Murder Songs): 6.5

        İçimdeki Katil (The Killer Inside Me): 7.8

        İnsan Kaynakları Müdürü (Human Resources Manager): 4.9

        Kıyamet Gecesi (Vanishing on 7th Street): 5.5

        Koğuş (The Ward): 7.3

        Konukseverlik (Hospitalité): 3.4

        Kray (The Edge): 3.5

        Lucia (2010): 5.1

        Mamma Goggo: 4

        Muhbir (Whistleblower): 4

        Mutluluğum (My Joy): 7.5

        Mutluluğun Peşinde (Rabbit Hole): 4

        Ölümüne Kaçış (Essential Killing): 7

        Rio Seks Komedisi (Rio Sex Comedy): 2

        Son Gece (Last Night): 3.8

        The Conspirator: 6

        Yokmuş Gibi (As if I’m Not There): 2.5

        Not: Yıldızlar 10 üzerinden verilmektedir. Festival süresince güncellenecektir.

        keremakca@haberturk.com

        Diğer Yazılar

        Sizlere daha iyi bir hizmet sunabilmek için sitemizde çerezlerden faydalanıyoruz. Sitemizi kullanmaya devam ederek çerezleri kullanmamıza izin vermiş oluyorsunuz. Detaylı bilgi almak için ‘Çerez Politikasını’ ve ‘Aydınlatma Metnini’ inceleyebilirsiniz.
        Bu çeviride Google Translete kullanılmıştır. Anlam ve çeviri hatalarından haberturk.com sorumlu değildir.