Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ÇOK ileriye gitmeye gerek yok. Üç yıl önce, Türkiye hak ihlallerinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en ön sıradaydı.

        AİHM’nin Türk yargıcı Işıl Karakaş’ın dünkü sohbetimizde vurguladığı gibi, “son iki yıldır AİHM’ye dosya gitmiyor, ama var olan 9 bin dosyası da eritilebilmiş değil”.

        Sözünü ettiği son iki yıl, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvurunun başlama tarihi...

        Aldığı kararlarla iç kamuoyunun sevgisini kazanan AYM, yurtdışında da takdir toplamış.

        Antalya’da Kempinski Otel’de dün AYM’nin AB ile düzenlediği Bireysel Başvuru Konferansı’nda dün yaşananlar da bunun kanıtı.

        Konferansın açılışında Avrupa Konseyi’nin hukuk danışma ve Anayasa konusundaki “ilkyardım” organı Venedik Komisyonu, aldığı bir kararı açıkladı.

        HUKUK MADALYASI

        Venedik Komisyonu Başkanı Gianni Buquicchio, “AYM’yi son dönem kararlarıyla özgürlüklerin ve insan haklarının koruyucusu, demokrasinin destekçisi haline geldiği için kutluyorum” dedi, ardından da AYM Başkanı Haşim Kılıç’a “Başarı Madalyası”nı taktı.

        Başkan Buquicchio’nun sözleri de AYM’nin Twitter kararının, aslında demokrasi eşiğinde Türkiye’yi nasıl bir adım yukarı taşıdığının da ilanıydı:

        “Twitter yasağı gibi çığır açan davada Anayasa Mahkemesi, bireysel hakların ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi. Siz ve hâkimleriniz, diğer devlet güçlerinin aşırılıklarına karşı bir duruş sergilediniz, kutluyorum.”

        Başkan Kılıç da konuşmasında “hukuk güvenliğinde yaşanan olumsuzluklara” dikkat çekti ve uyardı:

        “Hukuk güvenliği krizinin yaşandığı ortamlarda, ekonomik, siyasi ve sosyal krizlerin yaşanması kaçınılmaz bir sonuç olarak ortaya çıkacaktır.”

        ‘VAZGEÇMELİLER’

        Konferansa ara verildiğinde Kılıç ile güncel konular üzerinde sohbet ettik; Yargıtay Başkanı ile Adalet Bakanı arasındaki tartışmayı anımsattık.

        “Yargıdaki gerilimin yeni olmadığını” belirtti, nedenini de “yargıyı ele geçirme çabası” olarak açıkladı.

        “İki taraftan biri yargıya hâkim olmaya çalışıyor” tespitini yaptı, sorumuz üzerine de taraflarını açıkladı:

        “Biri var olan hâkimiyetini sürdürmek, diğeri de onun etkisini kırmak istiyor. Gerilimin bir tarafı hükümet, diğeri de Yargıtay’da hâkim olan grup.”

        “Sizce Yargıtay’a Gülen taraftarları mı hâkim?” dedik, “Birlikte davranan böyle bir grubun olduğu anlaşılıyor” yanıtını verdi.

        “Gerilim ne zaman biter?” diye sorduk, yanıtı şöyle oldu:

        “Bir taraf hâkim olduğu zaman. Siyasi aktörlerin, sivil toplum kuruluşlarının yargıyı ele geçirme çabasından vazgeçmesi lazım. Tabii herkes böyle büyük bir gücü kendi lehine kullanmak istiyor. Ama bu yanlış. Bu nedenle gerilimler yaşanıyor.”

        Meclis’te 4 bakan için kurulan komisyondaki görüşmelere yayın yasağı getirilmesi konusuna ise girmek istemedi, soruyu yönelten gazeteci arkadaşımıza esprili bir dille söyledikleri ise aslında yanıt niteliğindeydi:

        “Soruyu sormuş olmanız dolayısıyla gelebilecek tepkileri bildiğim için sizi korumak adına iş güvenliğinizi de düşünerek cevap vermeyeceğim.”

        Antalya’da bugün de devam edecek konferansta dün yaşananlar, Türkiye’nin aldığı derin bir nefes gibiydi.

        Diğer Yazılar