Öze dönüş
MİLLETVEKİLİ aday listeleri gösterdi ki bu dönem partiler, dolayısıyla da siyaset öze dönüyor.
Doğal kaynağa, yani öze dönen partiler, kadını ve ekonomik kadrolarını da öne çıkarıyor.
Buna neden olarak CHP’nin önseçimi, MHP’nin oylarındaki yükselişi ve HDP’nin parti kimliğiyle seçime girmesi dahil birçok faktör sıralanabilir.
Ekonomik beklentilere bağlanarak sosyal politikalara dönük siyaset gütme çabası olarak da değerlendirilebilir.
Ya da geçmiş 4 yılda partilerden ilk ayrılanların ithal isimler olduğu gerekçesi de öne sürülebilir.
Bütün bu nedenlerle, toplumsal tabanın öze, yani doğal kaynağa dönme beklentisini karşılama çabası göz önünde tutularak listelerin hazırlandığı da vurgulanabilir.
FARKLILARA DOKUNAN
Özetle, partiler kendi takımlarıyla yola çıktı.
Bunu daha iyi ortaya koyabilmek için 2007 ve 2011 seçimlerini anımsamak yeterli.
Her iki seçimde de neredeyse bütün partiler, farklı kimlikleri bünyelerine alarak ötekini kazanma yoluna gitti.
AK Parti 2011’de sosyal demokratların ünlü ismi Ertuğrul Günay’ın da arasında bulunduğu isimleri kadrosuna katarken, 2007’de de sol gençlik hareketinde yer almış kişilere yer verdi.
CHP için de aynı durum söz konusuydu; merkez sağda siyaset yapmış kişileri listesinin en önüne koydu.
MHP de merkez sağ siyasete yelpaze açtı, bu kesimden isimleri kadrosuna kattı.
Ancak gelinen noktada, farklı isimleri listeye koyarak farklı kesimlere ulaşmanın olanaklı olmadığını da anladı...
O nedenle farklı kimlikleri listelere koymak yerine, farklı kesimlere dokunabilecek politikalar üretebilecek isimlerle yola devam etmeyi tercih etti.
Geçmişte bünyesine kattığı farklı isimler, parti politikasını ötekine taşıyıp oradan getiri sağlıyorsa bu listede de yer aldı.
Bunun en iyi örneğini CHP ve MHP listelerinde görmek olası.
CHP’de Aytun Çıray ve Bülent Tezcan ile uzun süredir CHP’de siyaset yapan ve yeni listede yer bulan İlhan Kesici...
Ya da MHP’de Meral Akşener, Bahattin Şeker, Murat Başesgioğlu...
Bu isimlere eklenen Ahat Andican, Zeki Çakan’ın yanı sıra sürpriz isimler Ekmeleddin İhsanoğlu ve Durmuş Yılmaz...
HDP ise geçmişte AK Parti’nin yönetim kadrosunda yer almış Dengir Mir Mehmet Fırat ve eski CHP’li Celal Doğan gibi tabanın sorununu yakından bilen isimlere yer verdi.
AK Parti de benzer tavır sergiledi.
Geleneksel motor gücü haline gelmiş isimlerin üç dönemden dolayı ayrılması nedeniyle boşalan sıralarına kendi yetiştirdiği bürokrat ve akademisyen kadroyu taşıdı; dışarıdan isim arayışına yönelmedi.
Daha da ilginci, tüm liderler kendisine kongrelerde rakip olmuş isimleri dışlamayıp en ön sıralara yerleştirdi.
KADININ GÜCÜ
Partiler bu seçimde kadının gücünü de anladı.
Nitekim CHP de önseçim ve kontenjanda kadını; özellikle de ekonomi ve sosyal politikalar üzerinde çalışanları tercih etti.
AK Parti ve MHP de geçmişten daha fazla kadın aday gösterdi.
En çok kadın aday gösteren HDP de eklendiğinde, bu dönem en fazla kadın milletvekiline sahip Meclis’le karşılaşılacak.
Bu da partilerin öze dönme nedeniyle kutuplaşmaya açık hale gelen siyasetini yumuşatacak.