Sınırda 'öteki' tehlikesi
SURİYE iç savaşı başladıktan bugüne sınırın öte tarafındaki ile bu tarafındaki arasındaki zıtlık oluşmamıştı.
Yani, Telabyad’a IŞİD’in gelmesini, Akçakale’de yaşayan Arap kökenli nüfus çok yadırgamamıştı.
Benzer durum Resulayn, Serikani veya Kobani’ye YPG’nin yerleşmesi için de geçerliydi.
Çünkü Kızıltepe, Ceylanpınar ve Suruç’ta yaşayanların Kürt kökenli olması, sınırın öte yanında bulunanlar açısından sorun yaratmıyordu.
Aralarında akrabalık bağı söz konusuydu, başı sıkıştığında sınırın bu tarafına, normal yoldan olmasa bile kazdığı tünellerden kaçıp gelme olasılığı vardı.
Bundan dolayı da çatışmalar hep Suriye’nin içinde kaldı, birkaç istisna dışında mermiler sınırın bu tarafına teğet hareket etti.
Yeni durum ise bunun ötesinde ve çok daha büyük sorunun yaşanacağını gösteriyor.
Şöyle ki, geçen ayın ortalarında gördüğüm YPG’nin hâkimiyetindeki Kobani ve IŞİD’in kontrolündeki Telabyad’daki durumu aktarırken, Fırat Volkanları adında birleşen IŞİD karşıtı örgütlerin ittifakını genişleterek karşı direniş için harekete geçmek üzere olduklarından söz etmiştim.
Bunu kırmak için IŞİD’in ve Şam yönetiminin karşı saldırı hazırlığı içinde olduğunu da belirtmiştim.
Yöredeki kamu görevlileri ile yaptığım sohbetlerden de edindiğim bilgiler çerçevesinde yeni bir göç dalgasının yaklaşmakta olduğunu da kayda geçirmiştim.
GÖÇTEN DE BETER
Göçün ilk dalgası geldi, devamının geleceği kesin.
Ayrıca bu kez çok daha büyük bir tehlikeyi de beraberinde taşıyor.
Çünkü hem YPG’nin hem de IŞİD’in ele geçirmeye başladığı sınır boyundaki yerleşimlerin Türkiye tarafında yaşayanların hemen hepsi sınırın öte yanına yeni gelenle çatışma halinde bulunuyor.
Bu da bugüne kadar olduğu gibi çatışmanın sınırın öte tarafında kalmayıp her an bu tarafa sıçrama olasılığını artırıyor.
Mermilerin bundan böyle yanlamasına, sınıra teğet geçmek yerine dik hareketinin olasılığını yükseltiyor.
Aktarıldığına göre çatışmaların en yoğun yaşandığı bölge de IŞİD kontrolünde olan Akçakale’nin karşısındaki Telabyad ile Suruç’un karşısındaki Kobani arasında kalan bölge.
Bu bölgede geçmişte yoğun olarak Türkmen nüfus yaşıyordu.
PYD’nin askeri kanadı YPG, Kobani ile Cezire kantonunu birleştirmek için IŞİD kontrolündeki Telabyad’a saldırıyı başlattı ve ilçeye 18 kilometre yaklaştı.
Bu da bölgede göç dalgası başlattı, 6 bin kişi sınıra dayandı, bir bölümü dün Türkiye’ye alındı ve kamplara yerleştirildi.
FIRAT’IN ÖBÜR YAKASI
Kobani’nin doğusunda YPG saldırırken, Fırat Nehri’nin diğer yakasında da IŞİD ve Şam yönetimi saldırı başlattı.
Kilis-Halep yolu için önemli olan Türkmen ve Kürt nüfusun yaşadığı Azez, Eşrefiye ve Höllük mahallelerinde IŞİD kontrolü sağladı.
Koalisyon güçlerinin kuzeyden, Şam yönetiminin de güneyden bombalaması sonuç getirmedi, IŞİD sınıra dayandı.
Bu da Telabyad’daki Arap göçüne ilave olarak Halep ve Afrin bölgesinde Kürt ve Türkmen göçünü başlattı.
Görünen o ki, havaların ısınmasıyla bölge daha da ısınacak, göçle birlikte daha tehlikeli yeni bir sorunu da getirecek.