Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        LATİNCE’de, “yayılacak şeyler” anlamına gelir...

        Papa XV. Gregory’nin 1622’de toplantıya çağırdığı, Katolik Hıristiyanlığı yaymaya çalışan misyonerleri gözeten Kardinaller Meclisi’nden adını alır...

        Congregatio de Propaganda Fide (İnancı Yayma Meclisi) adlı meclisin çalışması da etkin olur.

        Modern politikaya kazanımı ise 300 yıl sonra gerçekleşir.

        Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizleri Almanlara karşı savaşa ikna etmek için ABD Başkanı Wilson tarafından Britanya’ya yollanan gazeteci Walter Lippman ve Edward Bernays tarafından tanımlı teknik haline getirilir.

        Soğuk Savaş dönemindeki etkisi unutulmaz; 1960-70’lerde, “Bu kış komünizm gelecek” propagandasının etkisiyle oy toplanır.

        Sonrasında “rızanın imalatı sonucu, fikirlerini hedef kitleye kabul ettirmek için” siyasi partilerin en etkin aracı haline dönüşür.

        Disiplin haline gelir, üniversitelerde ders olur.

        ‘PARILTILI GENELLEME’

        2 aya yakın süredir devam eden propaganda sürecinde siyasi partilerin durumlarını ele alırsak...

        AK Parti sürece, iç tartışmalar ve aday listelerindeki titizlenme nedeniyle aksak girdi. Başlangıçtaki bocalamayı “Kizir oğlu” türküsünün müziğini Davutoğlu’na uyarlayarak atlatmaya çalıştı.

        Cumhurbaşkanı’nı mı, yoksa Başbakan’ı mı öne çıkaracağı ikilemine düşünce, seçmeninin de kafasını karıştırdı.

        Bundan çıkışı da “parıltılı genelleme” tekniğiyle yurt sevgisi, erdem, gelecek umudu gibi yüksek değer taşıyan olgular ve inançlarla alakalı sözlerle bezenmiş propagandada buldu.

        Son filmi bunun yansımasıydı; “İçinde her şey bulunsun” kaygısıyla yapılmıştı.

        İYİ ÇIKTI, EKSİK BİTTİ

        CHP sürece en iyi başlayandı.

        Önseçim ve seçim beyannamesinin getirdiği olumlu etkiyi, “Alkışlıyoruz” ve “Yaşanacak Bir Türkiye” filmiyle yükseltti.

        CHP’nin handikapı, teşkilatının uygulamadaki eksiğiydi.

        Emekliye 2 ikramiye, 1500 TL asgari ücret ve 1.5 TL’ye mazot söylemleri ilk başta çok tuttu. Ancak farklı söylem yerine aynı ton ve tarzda sürekli tekrar edilince algıda seçiciliğini kaybetti.

        “Tren etkisi” tekniğiyle kararsız seçmene yönelik son filmi ise “Yoksul emekçi kesim CHP’ye oy verir” algısını güçlendirdi; orta sınıfı öteledi.

        İyi başladı, ancak 2011’de lokanta camından birbirine bakan çocuklar filminin etkisini de yaratamadı.

        MHP İLK KEZ

        MHP ilk kez modern propaganda tekniğini kullandı.

        “Bizimle yürü Türkiye” imajı etrafında yarattığı sokaktaki insana dönük propagandasını etkin bir filmle noktaladı.

        “Ötekini damgalayan” teknikle hazırlanmış siyah beyaz afişleri etkiliydi.

        Ancak MHP Lideri Bahçeli’nin tercihi dolayısıyla televizyon programlarıyla bunu destekleyemedi.

        HDP’NİN KOZU

        HDP meydanlarda olduğu gibi propaganda filmlerinde de eş genel başkanı Demirtaş’ı odağına oturttu.

        “Biz’ler Meclis’e” sloganı önce anlaşılmadı, bunu seçim müziği ve Demirtaş’ın mitinglerdeki esprili konuşmasıyla kapattı.

        Halaylı son filmi çok etki yapmadı, zaten ekranda da uzun kalmadı.

        Geçen seçimde anket şirketleri öne çıkmıştı, görünen o ki bu seçim sonrası da propaganda şirketleri konuşulacak.

        Sandığa kimin ne kadar yansıdığı ise 48 saat sonra belli olacak.

        Diğer Yazılar