Kim kiminle kurmak ister?
PARLAMENTOYU bilen bir gazeteci olarak söyleyeyim.
Yeni seçilip gelmiş bir milletvekilinden, daha bir tek yasa dahi çıkarmadan; sosyal güvencesini kazanmadan seçime gitmek için el kaldıracağını kimse beklemesin.
Çünkü oraya ne kadar meşakkatli yollardan geldiğini biliyor; siyasetin yakan sıcaklığını da hâlâ kaslarında hissediyor.
Böyle bir süreçte, “Haydi yeni bir seçime gidiyoruz” derseniz, bırakın elini, yerinden dahi kaldıramazsınız.
Ayrıca böyle bir süreçte özellikle AK Parti ve HDP için yeni bir seçime gitmenin nasıl bir sürprizle sonuçlanacağını kimse kestiremez.
Çünkü biri tek başına iktidarını kaybetti; seçmen davranışı bundan sonra ona göre şekillenecek...
Diğeri, HDP’nin de ödünç oyların bir daha ne kadarını alacağı belli değil.
‘FELAKETİMİZ OLUR...’
Dolayısıyla AK Parti’nin akil ismi, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş’un dün vurguladığı gibi “AK Parti için erken seçim en son ihtimal”...
Nitekim dün güney illerden birinin, adının yazılmasını istemeyen AK Parti İl Başkanı’nın şu sözü de toplumsal tabanının görüşünü yansıtması için yeterli:
“Erken seçim felaketimiz olur, zaten zor toparladık, şimdi iktidardan gittiğimizi gören yanımıza yaklaşmaz. Sorunu erken seçim yerine, siyaset üreterek aşmalıyız...”
Sözlerine, “AK Parti’nin seçim dolayısıyla ağustosa ertelediği olağan büyük kongresinde nelerin yaşanacağını öngöremediğini” de ekledi.
NASIL KURULUR?
Sandık sonucu azınlık veya koalisyona işaret ederken, bu tablodan birçok hükümet alternatifi çıkması olası...
MHP ve HDP, baştan AK Parti ile koalisyona kapıları kapatmış gözükse de her iki partide hükümette olmaları gerektiğini düşünen sayısı az değil.
Bu kesimde bulunanlar, “Hükümette 10 bakanla yer alabildiğimizi göstermemiz çok önemli” görüşünde.
Hepsi de “Öcalan’a umudunu bağlamış” bekliyor.
MHP’deki bazı isimler de “Eğer yakın gelecekte bir seçim olacaksa iktidardayken seçime gitmenin avantajını kullanmalıyız” inancında.
Ancak MHP’deki ağırlıklı görüş, “AKP ile koalisyon, felaketimiz olur” yönünde.
Bir başka arayış ise CHP ve HDP’nin seçim hükümeti kurması; ki bu ancak Cumhurbaşkanı’nın görev, MHP’nin de destek vermesiyle mümkün.
Diğeri de CHP ve MHP koalisyonuna HDP desteği, ki bu CHP’de en çok konuşulan formül.
Dışarıdan baskı gelse bile AK Parti-CHP büyük koalisyonunu ise CHP’de kimse konuşmak istemiyor.
Ankara’da her köşede bir koalisyon toto oynanıyor.
‘EROL BEY...’
AKŞAM saatleriydi, santraldaki arkadaş heyecanla, “Erol Bey...” deyip hattı bağladı.
İstanbul şivesiyle “Erol (Simavi) ben...” diye kendini tanıttı, “Zahmet olmaz ise bir özel ricada bulunabilir miyim?” diye devam etti.
Bir sanatçıyla röportaj istiyor, ancak bunu talep etmiş olmaktan da sıkılıyordu.
Ertesi gün röportaj yayınlandığında santral yine “Erol Bey...” dedi...
“Şimdi okudum” diye söze girdi, mesleki teşvik cümleleriyle noktaladı.
Sonrasında beğendiği yazılarımda o beni; bayram, seyranda ben onu aradım.
Bazen, “Şekerim, ekranda program yapan bizim Nizam’ın (Payzın) kızı mı?” diye sordu.
Kimi zaman da öfkelendiği siyasiye “Şekerim söyle ona...” diye tepki koydu.
Bana patrondan çok öğretmenlik yaptı.
Önceki gün ise son yolculuğuna çıktı; Hak yolun açık olsun Erol Bey...