Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        UYUŞMAZLIK Mahkemesi’nin 70. kuruluş yıldönümünde karşılaştım; Anayasa Mahkemesi Başkanı ve üyeleriyle sohbet ediyordu.

        “Cumhurbaşkanıvekili olarak size merak ettikleri soruyu soramamışlardır, ben sorayım” deyince kahkaha yükseldi.

        Görevi gelecek hafta sona erecek TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e merak edilen soruyu yönelttim:

        “Nasıl bir koalisyon çıkar?”

        Baykal’ın en yaşlı üye sıfatıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesini olumlu bulduğunu söyledi, yeni bir seçimin zor olduğunu da belirtip yanıtını verdi:

        “Meydanda, biraz da istenmeyen tarzda şeyler söylendi. Millet karşılığını verdi. Söylenenler de orada kaldı. Şimdi AK Parti ile CHP’nin bir araya gelip sandığın dediğini yapması, büyük koalisyonu kurması lazım. Bu, kutuplaşmayı ortadan kaldırır, ülkeye nefes aldırır. Ne CHP’nin ne de AK Parti’nin dayatmaya, naz yapmaya, ‘Ben yokum’ demeye hakkı var.”

        ‘ÖNCE YENİ PARTİ’

        Peki Çiçek’in çağrısı ne oranda gerçekleşir? Yönetim kadrosunda bulunan 7 kişiyle yaptığım sohbet de gösteriyor ki AK Parti’de “CHP ile koalisyon” beklentisi yüksek.

        CHP’nin soruşturmalar ve Cumhurbaşkanı’nın anayasal sınıra çekilmesi şartlarına verdikleri yanıtlarının özeti ise şöyle:

        “Seçimde ‘Yeni Türkiye’ diyorduk; seçmen partinin parlamenter sisteme göre yenilenmesini istedi. Biz de yeni söylem, duruş ve yeni üslup ile yola devam edeceğiz. Sandığa herkes saygı göstermeli.”

        Kutuplaşmanın giderilmesi, yaklaşan ekonomik krizi daha güçlü bir hükümetin üstlenmesi için de CHP’den başka alternatif görmüyor.

        MHP ile koalisyon konusunda ise “Benzer tabana hitap edenlerle zor, ANAYOL örneğine bakın” diyor.

        Soruşturma komisyonlarının sonuç getirmeyeceğini de “Cumhurbaşkanı Erdoğan orada olduğu, üçlü kararnamesiz atama yapılamadığı sürece AK Parti’nin bürokratik gücünden bir sonuç çıkmaz” diye açıklıyor.

        Koalisyon görüşmelerinde diplomatik üslup izleyeceklerini, “partilere aynı isimlerle mi; yoksa farklı ekiplerle mi gitme konusunu” tartıştıklarını da belirtiyor.

        Görünen o ki Davutoğlu’nun bazı milletvekilleriyle yarın dar kapsamlı yapacağı toplantıda AK Parti’nin duruşu netleşecek.

        CHP VE MHP’NİN TABANI

        CHP’deki ağırlıklı istek, tabandan gelen talep doğrultusunda MHP ile koalisyon.

        Bahçeli’nin, “HDP’nin destek vereceği CHP azınlık hükümetini de desteklemem” sözleriyle AK Parti karşısında ellerini zayıflattığını görüyor; MHP’yi ikna için uğraşıyor.

        Bir yandan da AK Parti ile koalisyonun zeminini oluşturuyor.

        MHP’de ise muhalefette kalmak ile AK Parti veya CHP ile koalisyonda olmak isteyen sayısı eşit.

        Buna karşın ağırlıklı bölümü Bahçeli’nin “ilk gün muhalefette kalma” tavrını da eleştiriyor, şu örneği veriyor: “Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’na HDP ile karşı çıkmadık mı? Herkes partisine oy verdi; ama hepsinde seçmenin buluştuğu ortak payda vardı. Onu yok sayamayız.”

        Bir bölüm “CHP, HDP’den destek almışsa bize ne?” diyerek CHP’nin azınlık hükümetine anlaşmalı desteği savunuyor.

        Diğer grup ise AK Parti’ye ağır şartlar sürüp kabul ederse devamı, etmezse muhalefette kalmayı arzuluyor.

        Hepsi birden de reddedenin öteki olmasını sağlayacak taktikle uğraşıyor.

        Diğer Yazılar