Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        CHP Merkez Yürütme Kurulu’nun ardından hemen hepsinin kurduğu cümle aynıydı:

        “Deniz Baykal’ı tercihimizin koalisyon çalışmalarıyla bir bağlantısı yok...”

        CHP üst yöneticisinin cümlesi bu noktada bitmiyor, Baykal’ın aday olmayı çok istediğine vurgu yapıp devam ediyordu:

        “Genel başkanlık yapmış birinin aday olmayı istediği bir durumda, ‘Sen olmayacaksın’ deme şansımız yok. Baykal bizim için çıkar yoldur.”

        Aktardıklarına göre, MYK’da Baykal’ın adaylığının kabulü de uzun sürmemiş.

        Kılıçdaroğlu, tercihinin Baykal yönünde olduğunu bildirince genel başkan yardımcılarından katı itiraz gelmemiş.

        Nedenleri üzerinde biraz konuşulmuş, bundan sonraki süreç değerlendirilmiş.

        Bunun, “koalisyon şartının yerine getirilmesi gibi yansıtılmaması” gerektiğinin altı çizilmiş.

        Kazanma ihtimalinin yüksekliği üzerinde durulmuş, Kılıçdaroğlu, Baykal’ı ziyarete gideceğini söyleyip ayrılmış.

        Bütün bunlar söylense de iletişim biliminin en temel kuramı geçerlidir: “Sizin ne dediğiniz değil, nasıl anlaşıldığınız önemlidir...”

        CHP, ne kadar Baykal için “Koalisyonla alakası yok” dese de dayandığı toplumsal taban dahil her kesimde AK Parti-CHP büyük koalisyonu beklentisini artıracaktır.

        AK PARTİ’NİN TAVRI

        Nitekim, Baykal’ın adaylığının AK Parti’deki yansıması da “Beklenen oldu” yönündeydi.

        Ancak, şurası kesin ki dün ve bugün milletvekilleriyle danışma toplantısı yapan AK Parti de yarın MYK toplantısını yapıp adayını çıkaracak.

        Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, geçen dönem Adalet Komisyonu Başkanlığı da yapan Ahmet İyimaya ve Grup Başkanvekili Mahir Ünal’ın isimleri kuliste dillendiriliyordu.

        Ancak başka bir ismin de aday gösterilmesi olasılığı gözden uzak tutulmuyordu.

        Ne olursa olsun, AK Parti’nin çıkaracağı isim de koalisyon görüşmeleri için mesaj taşıyacak.

        TAKTİK SAVAŞI

        HDP’nin Dengir Mir Mehmet Fırat’ı, MHP’nin Cumhurbaşkanı çatı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu çıkarmasıyla yeni sürecin kapısı da aralandı.

        Şimdi adayların 30 Haziran’da başlayacak maratonda, ilk iki turda 367’yi bulmaları zor olduğu için, üçüncü turda 276’ya yaklaşan iki adaydan biri olmaları önem kazanıyor.

        Çünkü son tura, üçüncü turda en yüksek oyu alan iki aday kalacak.

        Bu tabloda eğer MHP ve HDP, ikinci tur sonrası adaylarını çekmeyip yola devam ederlerse üçüncü tura girerlerken AK Parti’nin taktik atağıyla karşı karşıya kalabilirler.

        Şöyle ki; ilk iki turda Baykal bütün grubun oylarını toplayıp 132’de kaldı diyelim.

        AK Parti kendi içinden 60 kadar milletvekilini HDP adayına yönlendirmesi halinde, Dengir Mir Mehmet Fırat’ın oyları kendi partisinden alacağı 80 oya ilave olarak gelen destekle bir anda 140’a çıkar.

        Bu durumda AK Parti ile HDP adayı Fırat dördüncü tura kalır.

        Dördüncü turda MHP, HDP adayına oy vermeyeceği için AK Parti adayının seçilmesi de sağlanmış olur.

        Ancak bütün bu senaryolar AK Parti- CHP koalisyonu konusunda atılacak bir adımla da farklılaşabilir.

        O zaman Baykal’ın şansı artar ve öteden beri dile getirilen “Koalisyonu kuralım, Meclis Başkanlığı CHP’de olsun ama başkan Baykal olsun” tezine gerçeklik kazandırır.

        Daha ilerisi, AK Parti-CHP koalisyonunun oluşmasının ilk adımı olarak da görülür.

        Diğer Yazılar