İki seçenek
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin koalisyonda olmama kararlılığıyla süreçte iki seçenek kaldı.
Ya CHP ile koalisyon kurulur veya seçime gidilir.
MHP ile bir koalisyon ise ancak AK Parti’nin Bahçeli’nin 4 şartını kabul etmesiyle hayat bulur; o da şu aşamada olanaksızdır.
Nitekim bu durum dünkü AK Parti- MHP görüşmesine de yansımış.
Bahçeli, geçmişte gazetelere de yansıyan demeçlerindeki duruşunu bir kez daha tekrar etmiş.
AK Parti-CHP koalisyonunun yararlı olacağını, toplumsal ayrışmanın onarılmasına katkı sağlayacağını vurgulamış.
“Davutoğlu geldiğinde de aynısını tekrar edeceğim” dediği 4 şartını sıralamış.
Örneğin, Cumhurbaşkanı konusu hiç açılmamış, buna karşın çözüm süreciyle ilgili görüşlerini net ifadelerle kayda geçirmiş.
Aktarıldığına göre CHP’de olduğu gibi “istikşafi görüşmeleri yürütmek ve karşılıklı temas sağlamak için” iki partiden birer üye belirlenmemiş.
MHP tarafı diğer seçenekler tüketildikten sonra, “gerekli görülmesi halinde, heyetler arası görüşmeye” hazır olduklarını bildirmiş.
AK Parti dün ince bir taktikle RTÜK üyeliğinin MHP’de kalmasını sağlamış olmakla birlikte bu partiyle yol almanın olanaksızlığını görüyor.
Çözüm sürecinde esneme yapsa bile, 17/25 Aralık soruşturması, Cumhurbaşkanı’nın Saray’dan Çankaya’ya taşınması gibi şartların yerine getirilmesinin zorluğunu biliyor.
SEÇİM DİYENLER
HDP ile bugünkü görüşmeden de koalisyon olasılığının çıkma ihtimali bulunmuyor.
Çünkü AK Parti, HDP ile koalisyonun Batı’da kendini sıkıntıya sokacağından kaygı duyuyor.
Zaten HDP de “Ne içeriden, ne de dışarıdan destek oluruz” diyerek baştan olmayacağını açıklamış bulunuyor.
Bu durumda geriye koalisyon için CHP alternatifi kalıyor.
Şunu belirtmeliyim ki, AK Parti’de CHP’ye dönük teveccüh MHP kadar yüksek değil.
Hatta CHP ile kurulacak koalisyonun muhafazakâr tabanda nasıl karşılanacağını sorgulayanlar, “CHP ile olmaktansa seçim daha iyi çözüm” diyenler dahi var.
Bunlara karşın Davutoğlu koalisyon kurmayı istiyor, bunu da her aşamada dile getiriyor.
CHP’NİN KAYGISI
CHP’de de koalisyon umudu oldukça düşük.
Neden de CHP’nin taleplerinin AK Parti’de yeterince karşılık bulamayacağına ilişkin kaygı ve güvensizlikten kaynaklanıyor.
CHP yönetimi şu soruların yanıtını arıyor:
- Dış politikada ciddi bir değişime gidilmesi gerekiyor; yıllardır dış politikanın direksiyonunda olan bu noktaya gelmesini sağlayan Davutoğlu ciddi değişime ne kadar izin verecek?
- Adalet Bakanlığı bütün işlemlerinde çöktü. CHP olarak biz bunun düzeltilmesi, hukukun yeniden inşa edilmesi için Adalet Bakanlığı’nı istediğimizde bize bırakacak mı?
- Koalisyon görüşmeleri başladığında, geçmişte çıkan yasaların ortadan kaldırılıp demokratikleşme, özgürleşmenin önünü açan yasaların getirilmesini protokole koymak istersek buna izin verilecek mi?
- Erdoğan’ın denetimi ve yönetiminden hükümet ne kadar bağımsız kalabilecek?
Meclis dün 1 Ekim’de toplanmak üzere tatile girdi; eğer bir koalisyon kurulmazsa da en kısa süreli çalışan parlamento olarak tarihe geçecek.
Ya da büyük koalisyonu kuracak...