MHP mi seçim mi?
AK Parti’nin MHP ziyaretinden çıkacak sonuca göre, TBMM tarihinin belki de en kısa süre çalışan parlamentosu unvanına kavuşacak.
MHP ile koalisyon kararı çıkmaz ise “rasyonelleştirilmiş parlamentarizm” ilkesini benimsemiş Meclis’in önünde iki yol bulunuyor.
İlki, ülkeyi azınlık veya ortaklık hükümeti ile sandığa taşımanın kapısını açacak Meclis kararıyla seçim...
Diğeri ise Cumhurbaşkanı’nın Meclis’i feshiyle kurulacak seçim hükümetiyle sandık...
Ancak ilk yönteme, yani Meclis kararıyla seçime gidebilmek için önce Cumhurbaşkanı’nın seçime götürme şartının ortadan kalkması gerekiyor.
Bu da AK Parti’ye, diğer üç partiden birinin desteğiyle olası.
NASIL OLACAK?
Nedeni de açık...
Süreç, Anayasa 116’nın ilk bendine göre işlemiyor.
İkinci bendindeki, “TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşumu sonrası 45 gün içinde hükümetin kurulmasını” şart koşan hükme göre yürüyor.
Bu da 45 gün içinde hükümet kurulamazsa Cumhurbaşkanı’nın seçim hükümetini kurmasını şart koşuyor.
Bu hükmü aşmak için Cumhurbaşkanı’na hükümet listesi sunup güvenoyu alamasa bile görev üstlenmiş hükümet olarak seçime kadar işbaşında kalma hakkı da yok.
Çünkü öyle bir hükümet, bugün görevdeki gibi, “işgüder” veya “gündelikçi” diye hukukun tanımladığı, geçici süreyle işleri görecek Bakanlar Kurulu sıfatını taşımıyor.
Güvenoyu alamaması da Bakanlar Kurulu’nun 45 gün içinde kurulamadığı anlamına geliyor.
AK Parti’nin hukukçu milletvekilleri ve yöneticileri de böyle yorumluyor.
AK Parti bu nedenle Meclis’ten seçim kararını çıkarıp ya azınlık hükümetiyle veya kısa süreli koalisyonla sandığa gitmek istiyor.
Açıkça, Cumhurbaşkanı’nın kuracağı seçim hükümetinde HDP’ye 4 kırmızı plaka verilmesini arzu etmiyor.
SEÇİM HÜKÜMETİ
Bu da şu aşamada olası görülmüyor; çünkü üç parti de farklı söylemle “Seçim hükümeti” diyor. Nitekim, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, “Meclis kararıyla seçime karşıyız, seçim hükümetini tercih ediyoruz” dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da tavırlarını net koydu: “Seçim istemiyoruz, Meclis’te seçim kararı aldırma yoluna giderlerse ret oyu veririz. Şartlarımızı kabul ederlerse koalisyona varız, diğer seçeneklere kapalıyız.” MHP’nin hedefi, içinde yer almayacağı seçim hükümetinde HDP’nin 4 bakanlık alması durumunda, “AK Parti’ye rüşvet, hırsızlıkla mücadeleyi önerdik, reddettiler; HDP’ye bakanlık vermeyi tercih ettiler” propagandası yapmak.
DEMİRTAŞ’IN KARARI
HDP’nin tavrını ise Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş, dünkü sohbetimizde dile getirdi:
“Bir seçim daha geçmeden taşlar yerine oturmaz. Bir seçim sonra her koalisyon daha uygun hale gelir. Doğru olan Başbakan’ın görevi iade etmesi, seçimi isteyen Cumhurbaşkanı’nın seçim hükümetini kurmasıdır.”
Demirtaş, seçim sonrası üç partinin koalisyon istediğini, “bir tek AKP’nin istemediğini” de belirtti ve devam etti:
“Madem dayatan Cumhurbaşkanı, dolayısıyla seçim hükümetini kurup seçime gidilmesinin yolunu açmalıdır. Seçim hükümetinde biz de yer alırız.”
Bu tablonun dayattığını kaldırmanın tek koşulu, AK Parti’nin MHP ile koalisyon kurması.
Anayasa, yasalar ve demokratik teamüller işleyecekse, başka çıkış yolu görünmüyor.