Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yasama dönemine yemin töreniyle dün başlayan Meclis’te hemen her partiden gelen açıklamaların özü aynıydı:

        “Sorunları uzlaşarak, ortaklaşa çözmeliyiz...”

        Meclis’i dün geçici başkan olarak yöneten Deniz Baykal da, Başbakan Ahmet Davutoğlu da, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da farklı kelimeler veya vurgularla da olsa özünde aynı cümleyi yineledi.

        Görünen o ki hem Davutoğlu’nun yapıcı üslubunun yanı sıra, Türkiye’nin önünde bekleyen “ivedi sorunlarına bir an önce çare bulunması” gereği de zaten başka yol göstermiyor.

        Örneğin, uluslararası boyutu ve hemen yanı başındaki bataklıktan çıkıyor olması dolayısıyla teröre karşı ancak Meclis’te üretilecek ortak tavırla mücadele edilmesinden başka yol yok.

        Çünkü Meclis’te yaşanacak en küçük gerilimin, benzer dönemlerde kelebek çarpan etkisiyle toplumsal çatışmaya dönüştüğüne geçmişte çok tanıklık edildi.

        Dolayısıyla AK Parti, Meclis yönetim kadrosunu belirlerken, öteki partilerle uzlaşıyı sağlayabilecek, en azından onlarla ilişkiyi sağlıklı zeminde götürecek isimleri tercih etme kararı almış.

        Grubun yanında, ayda en az iki hafta boyunca oturumları yönetecek iki Meclis başkanvekilliği görevine seçilecek isimlerin de aynı hassasiyetle tespit edilmesi bekleniyor.

        ‘ESKİLER VARKEN’

        Kabineye gelince...

        Cumhurbaşkanı’ndan 64. hükümeti kurma görevini alan Ahmet Davutoğlu’nun yeni kabinesini, eskiler ile yeni seçilip gelenler arasındaki dengeyi koruyarak gerçekleştireceği belirtildi.

        Parti grubunda, üç dönem olmaları dolayısıyla bir süreliğine ara veren ve yeniden seçilip gelen eski bakanlarla devam edilmeyecek ise o koltuklara yeni seçilen milletvekillerinin atanmasına dönük beklenti var.

        Kabinede uzun yıllar görev yapmış eski bir bakan, isminin yazılmaması kaydıyla gerekçesini de şöyle açıkladı:

        “Eğer bizlerle devam edilmeyecekse, biz buradayken, yani seçilip geldiğimiz dönemde yeni bir arkadaşın o koltuğa atanmasında yarar var. Biz gittikten sonra olursa o koltuklar kişilerle var oluyor gibi bir algıya yol açar. Kişilerin değil, partinin ilkelerinin geçerli olduğunu göstermesi açısından önemli...

        AK Parti’deki beklenti, kabinenin % 60’ının eski, % 40’ının da yeni isimlerden oluşması; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tercihlerinin öne çıkması.

        ÖNCE YAPISAL

        Hükümetin önceliklerinin de Meclis’ten farklı olmayacağı belirtiliyor.

        Yani, birinci öncelik olarak yurttaşların çözüm bekleyen konuları ele alınacak, özellikle ekonomide yapısal reformlara öncelik verilecek; ardından diğer konular gelecek.

        Anayasa konusu da dün bu sütunda yer aldığı gibi Haziran 2016’dan sonra gündeme gelecek; 1 Ekim 2016’da başlayacak yeni yasama yılıyla birlikte Meclis’in konusu olacak; Meclis’in daha hızlı çalışması, reformların süratle hayata geçmesi için TBMM İç Tüzüğü de bu kapsamda ele alınıp yenilenecek.

        Bütün bunlara bakarak dün yemin töreniyle birlikte göreve başlayan 26. Dönem Meclis’inin geçmişten farklı olacağına dönük beklenti oldukça yüksek.

        Diğerleri gibi sözde kalmayıp bu kez eyleme geçirilmesi umuduyla...

        Diğer Yazılar