Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MHP’de olağanüstü kurultay mücadelesi, muhalif kanadın aktardığına bakılırsa son aşamasında.

        Muhtemelen de ocak başında imzalar birleştirilip genel merkeze sunulacak.

        Aktardıklarına bakılırsa, olağanüstü kurultayın toplanması için gerektiğinden fazla sayıda noter imzalı, avukata vekâletli imza var.

        Ancak hedef, tüzük kurultayına eriştirecek sayıya ulaşmak.

        Bu da olmuyorsa, olağanüstü kurultayın toplanmasını sağlayarak salonda tüzük kurultayı için uğraşmak.

        Muhaliflerin temsilcileriyle yaptığım görüşmede aktarıldığına göre, gelecek hafta içinde bir araya gelip kesin kararı alacaklar.

        Ardından da kurultay sürecini başlatacaklar.

        SÜREYE OYNAMAK

        Genel merkez yönetimi de muhalif kanadın bu taktiğine karşı boş durmuyor.

        Kurultay için imza vermiş delegeyi ikna edip ikinci bir noter kararıyla imzasını geri çektirmek de dahil birçok yöntemi uyguluyor.

        Mayıs ayına kadar toplanmasının gecikmesi halinde birçok ilçe ve il teşkilatı yeni kurultay sürecine gireceği için oralarda tekrar seçim sürecini çalıştırıp delege değiştirmek de taktikler arasında.

        İmzaların genel merkeze teslimi halinde imzaların geçerliliğini araştırmak gerekçesiyle süre uzatmak da yöntemler arasında.

        YARGI YOLUYLA

        Böyle bir yöntemin uygulamaya konulması halinde muhalefetin elinde kalan tek yol, yargıyla kurultaya gitmek.

        Hatta şu kadarını söyleyeyim, muhalif kanadın bir bölümü genel merkezin bu davranışta bulunmasını da arzuluyor.

        Çünkü yeterli imzaya rağmen böyle bir yola sapılması halinde, yargının kurultayı kayyum eliyle toplaması kaçınılmaz olacak.

        Muhalefetin etkin ismi, “Bu bizim işimize gelir, çünkü genel merkez o zaman salon hâkimiyetini kaybeder, kurultay salonuna müdahale edemez” dedi.

        Dolayısıyla yargı yoluyla olağanüstü kurultayın kendileri açısından daha yararlı bir sonuç getireceğini, bu yöntemle yapılması halinde tüzük kurultayı için gerekli oyun alınmasının da kolaylaşacağını vurguladı.

        Konuyu dün Meral Akşener için çaba gösteren Müsavat Dervişoğlu’na sordum, yanıtı şöyle oldu:

        “Biz de duyduk, Meral Hanım’ın yanında olan bizler için uygun yol değil. MHP kayyum ile işini çözecek partilerden değil. Eğer Sayın Bahçeli genel başkanlıktan gidecekse alkışla, omuzlarda gider; çünkü o bu harekete yıllarca ağabeylik, manevi babalık yapan isimdir.”

        Ancak karşılıklı direnç artar, bu yol denenirse, Saadet Partisi’nin ardından MHP de kurultay sürecini kayyum ile çözen parti olacak.

        AĞIR MÜCADELE

        Dikkat çeken bir diğer nokta ise MHP’de kılıçların tam çekilmiş olması ve ağır mücadele içine girilmesi...

        MHP’de 15 yıl sonra partililerin birbirlerine dönük hakarete varan sözler söylemesi.

        Bunlardan biri de 18 ay kadar önce yazdığım bir yazıda, genel başkan adaylarından Sinan Oğan’ın bir cümlesine dayalı.

        Konuyu güncel tutan taraflara geçmişte sözlü olarak ilettim, gördüm ki devam ediyor.

        Buradan bir kez daha söylüyorum; Oğan o cümleleri kesinlikle PKK’yı veya Demirtaş’ı övmek amacıyla söylemedi.

        Türkiye’nin kazançları üzerinden ifade etti.

        Unutulmasın ki benzer yaklaşımı sadece Oğan değil, MHP’de bugün yönetimde bulunan birçok kişi de benzer kelimelerle dile getirdi.

        Diğer Yazılar