Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TBMM tarihinde bugüne kadar 40 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı.

        Dokunulmazlığı kaldırılan ilk milletvekili de Ali Cenani Bey idi; Ticaret Bakanlığı’na un ve zahire fiyatlarının artmasını önlemek amacıyla verilen 500 bin liranın harcamasında usulsüzlük yapmakla suçlanıyordu; mahkûm oldu.

        Sonrasında ise dokunulmazlık çoğunlukla, rüşvet, zimmete para geçirme nedenleriyle kaldırıldı.

        Siyasi amaçlı ilk dokunulmazlığı kaldırılan ise 1967 yılında TİP Milletvekili olan Çetin Altan idi.

        Aradan 27 yıl geçtikten sonra da diğerleri geldi; 2 Mart 1994 günü aralarında Ahmet Türk, Leyla Zana’nın da bulunduğu 6 DEP’li ile Şırnak Bağımsız Milletvekili Mahmut Alınak’ın dokunulmazlığı kaldırıldı.

        Meclis bahçesinde bugün dahi “hoş olmadığının” altı çizilen görüntüler yaşandı.

        Dokunulmazlığın siyasi yönden kaldırılması, Türk siyasal tarihinde hep sorunlu bitti.

        Nedeni de kara Avrupa hukuk sisteminden alınan dokunulmazlık uygulamasının yanlış işletilmesinden kaynaklandı.

        Temelinde de “yasama dokunulmazlığı” ile “yasama sorumsuzluğu” arasındaki ince çizginin hep birbirine karıştırılması yattı.

        Örneğin, bir milletvekilinin bulunduğu evin aranmasına dokunulmazlık nedeniyle karşı çıkması da bu ince ayrımdan kaynaklanıyordu.

        Yasama dokunulmazlığının milletvekiline bir ayrıcalık vermediği gibi, kaldırılmasının da milletvekili sıfatını etkilemeyeceği konusunda hep bir kafa karışıklığı yaşandı.

        ANAYASA 14

        Bütün bunları yazmamın nedeni, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dün HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’ın açıklamalarına tepki gösterdiği açıklamasında konuyu dolaylı olarak gündeme getirmiş olması.

        Erdoğan’ın sözleri dün Meclis kulisinde, HDP’nin bazı yönetici ve milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılacağı şeklinde yorumlandı.

        Nitekim HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken de Erdoğan’ın Anayasa’nın 14. maddesine atıfta bulunması nedeniyle bu yönde okuyanlar arasındaydı.

        Dokunulmazlıklarının kaldırılmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başladığına inanıyordu.

        Oysa çok değil, bundan 5 yıl kadar önce benzer tartışmalar başka partiler tarafından dile getirildiğinde, “Parti kapatma dönemi bitmiştir” söylemi AK Parti’den yükselmiş, takdir toplamıştı.

        SİYASAL OLGUNLUK

        Parti kapatmanın zorlaştırılmasına ilişkin adımlar da kamuoyunda olumlu yer bulmuştu.

        Kapananın yerine yenisinin açıldığı, yasaklananın yerine de daha radikalinin seçilip geldiğine tanıklık edilmişti.

        Ayrıca unutulmamalı ki, eğer “seçimden önce başlamış bir soruşturma yoksa ve suçüstü hali de mevcut değilse bir milletvekilinin Anayasa’nın 83’üncü maddesine göre dokunulmazlığının kaldırılması” da olası değil.

        Nitekim, suçüstü veya seçimden önce başlamış bir soruşturma yoksa Anayasa’nın devletin bütünlüğüne kastı engelleyen 14’üncü maddesi hükmüne dayanarak dokunulmazlık talebinde bulunabilmeleri de imkânsız.

        Bütün bunların dışında hendek kazarak, kepenk kapatarak, “Ben ilan ettim yapacaksınız” dayatmasında bulunarak, siyasal olgunluk yoksulu yaklaşımlarla da bir yere varılamaz.

        Siyasetin sakinleşip aklıselime ulaşması gerekiyor.

        Diğer Yazılar