Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “AK Parti ile CHP’nin dünkü buluşmasından çıkan en önemli sonuç ne?” derseniz, üç kelimede özetleyebilirim:

        “Demokratikleşme için ortaklaşma...”

        Çünkü Türkiye uzun süredir demokratikleşme için birlikte hareket etme davranışı gösteremiyordu.

        İktidarın “Sayıca üstünüm, ben yaparım”, muhalefetin ise “Her şeye ‘Hayır’ derim” yaklaşımı, demokratikleşmede atılabilecek adımların önüne geçmişti.

        Örneğin % 10 seçim barajının yüksekliğinde hemfikir olmalarına karşın adım atılamadı.

        Bugün uzlaşı kapısının aralanması, Anayasa ve içtüzük bir yana 12 Eylül döneminden kalan yasalardaki antidemokratik maddelerin temizlenmesi konusunda ortaklaşa hareket kararına varılması dahi çok önemli bir süreç.

        Görüşme sonrası iki heyetteki bazı isimlerle yaptığım görüşmede de vurgulanan benzerdi:

        “Bu görüşmede darbe döneminden kalma yasaların demokratikleşmesinde mesafe alınması bile çok önemli...”

        Bir de AB’ye vizesiz giriş için çıkarılması şart olan uyum yasalarına CHP’nin tam destek sözü vermesi de bir o kadar önemli.

        BAŞA DÖNÜLDÜ

        Görüşmeden çıkan sonucu ise dört ana başlıkta toplamak mümkün: Anayasa, uzlaşı komisyonlarının hem Anayasa hem de içtüzük için kurulması, yasaların demokratikleştirilmesi, AB uyum yasalarının süratle çıkarılması.

        Bir de Meclis’in bir kanun fabrikası gibi çalıştırmak yerine, ulusal içtihat merkezi haline getirilmesi konusunda görüş birliği oluşmuş.

        Görüşmenin aslı olan Anayasa konusunda ise varılan uzlaşı, temel hak ve özgürlüklerin şekline dönük; yoksa sistemle ilgili değil.

        Anayasa’nın başkanlık mı, yoksa temsili parlamenter demokrasiye uygun mu hazırlanacağı konusunda ise ilk aşamada bir adım atılması öngörülmüyor.

        Başbakan Davutoğlu, neden başkanlık sistemini istediğini ortaya koymuş, konjonktürel bakmamak gerektiğini belirtip bir model geliştirdiklerini, bunu yakında açıklayacağını ifade etmiş ve Anayasa’nın yarattığı tıkanıklara dikkat çekmiş.

        Kılıçdaroğlu ise “Anayasa’nın hangi maddesinden dolayı bir tıkanıklık yaşanıyor?” sorusunu yönelterek temsili parlamenter demokrasiyi savunmuş, 200 yıllık deneyimin neden terk edildiğini sorgulamış; bu noktada da kalınmış.

        ÇÖZÜM KOMİSYONU

        Kılıçdaroğlu bu aşamada önemli bir öneride bulunmuş, Kürt sorununun çözümünün de Uzlaşı Komisyonu’na benzer bir yapının Meclis’te oluşturulmasını önerip gerekçesini de şöyle ortaya koymuş:

        “Partiler veya hükümetler bir konuda uzlaşmak için adım atmakta zorlanabilir. Böyle bir komisyon problem çözümünde size de yardımcı olur...”

        Ancak öneri olarak kalmış.

        Davutoğlu Cumhurbaşkanı’na CHP’den gelen eleştirilere de dikkat çekmiş ve rahatsızlığını iletince Kılıçdaroğlu şu yanıtı vermiş:

        “Cumhurbaşkanı özel bir nedenle, örneğin dış politika konusunda dikkatimizi çekebilir, ama öyle değil. Eğer tarafsız olursa biz de kendisine saygı gösteririz.”

        MİT TIR’ları haberi nedeniyle tutuklu olan gazeteci arkadaşlarım Can Dündar ve Erdem Gül konusu da açılmış.

        Her iki lider tutuklu yargılanmamaları gerektiği konusunda uzlaşmış.

        Açıklamalara ve anlatılanlara bakıldığında iki liderin buluşmasından demokratikleşmenin kazancıyla çıkıldığını söylemek olası.

        Diğer Yazılar