Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Mahkeme kararı MHP’de yeni bir kaosla birlikte yol ayrımının da önünü açtı.

        Siyasi Partiler Yasası’nda yaşananların önceden öngörülmemesi ve son 10 yılda benzer sorunlarla sıklıkla karşılaşılmasına karşın değişikliklerin yapılamaması da kaosu hızlandırdı...

        Dolayısıyla, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceği konusunda hukukçular dahi kesin görüş ortaya koyamıyor.

        Bir grup hukukçu Medeni Kanun’dan yola çıkıp temyiz sürecinin beklenmesi, Yargıtay’ın alacağı karar doğrultusunda kurultaya karar verilmesi gerektiğini savunuyor.

        Karşı görüştekiler ise CHP ve SP için mahkemelerin aldığı benzer kararlara dikkat çekip temyiz sürecinin beklenmesine gerek olmadığını savunuyor.

        CHP VE SP ÖRNEĞİ

        Bundan sonra nelerin yaşanacağına gelirsek... Geçmişte CHP ve SP ile Büyük Anadolu Kulübü’nün yaşadığı üç benzer olay var.

        CHP’de Anayasa Mahkemesi beşte bir imzayı geçerli gördü, kurultayı toplaması için süre tanıdı ve kararına uymazsa Hazine yardımını keseceğini bildirdi.

        Saadet Partisi’nde de 2010’da bugün MHP’deki süreç yaşandı.

        SP Genel Merkez Yönetimi kurultay delegelerinin beşte bir imzaları olmasına karşın olağanüstü kurultayı toplamayınca konu Ankara 10. Sulh Ceza Mahkemesi’ne taşındı.

        Mahkeme de MHP’nin kararıyla neredeyse aynı yöndeki hükmü doğrultusunda kurultayı toplaması için “3 kişilik çağrı heyeti” atadı.

        Heyet, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan hazirun listesini alıp kurultay salonunu tuttu ve Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na başvurdu.

        Eşzamanlı olarak SP Genel Merkez Yönetimi de temyiz için konuyu Yargıtay’a taşıdı; bu arada kurultayın iptali için de Çankaya İlçe Seçim Kurulu’na başvuru yaptı.

        İlçe seçim kurulu başvuruyu reddedince gittiği YSK’dan gelen yanıt da farklı olmadı; kurultay gerçekleşti.

        Yargıtay’ın 3 yıl sonra verdiği karar da beşte bir imzalar toplandığı için kurultayın toplanması gerektiği yönündeydi. Anadolu Kulübü’ndeki süreç de farklı olmadı.

        ÇATLAĞIN NEDENİ

        Nitekim MHP’li hukukçu Feridun Bahşi de yaşananlara dikkat çekip ekledi:

        “Mahkemenin kararı ihtiyati tedbir niteliğindedir. Tüzel kişi hukuku açısından bakılamaz.”

        Benzer görüşü eski DSP’li Adalet Bakanı, hukukçu Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de dile getirdi.

        Türk, kurultayın gerçekleşmesi için gerekli imzanın iki katından fazla olan 540 imzanın toplandığını belirtip devam etti:

        “Olağanüstü kurultayda tüzüğün değişeceği kesin değil. Belki de muhaliflerin istediği değişiklik gerçekleşmez, reddedilir. Buna büyük kurultay delegesi karar verir. O nedenle temyiz süreci kurultayın toplanmasına engel değildir, toplanır ve delege özgür iradesiyle kararını verir.”

        MHP Genel Başkan Yardımcısı Mümtaz Karakaya ise Siyasi Partiler Yasası’nda hüküm olmadığı için Medeni Hukuk’un geçerli olacağını belirtti.

        “Burada ‘şahsın hukuku’ yani tüzel kişi hukuku geçerli olur. Dolayısıyla karar kesinleşmeden hüküm uygulanamaz, temyiz süreci beklenir” dedi.

        Bundan sonrasını, ilçe seçim kurulu kararı veya Yargıtay’a yapılacak yürütmeyi durdurma başvurusu belirleyecek.

        Hangi yönde çıkarsa çıksın, her iki karar da MHP’de yol ayrımı çatlağını derinleştirecek.

        Diğer Yazılar