Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “Sorun içinden çıkılmaz bir hal aldı, bu sistem yürümez ve çözemez; Göç Bakanlığı şart...”

        Sözün sahibi, Suriyeli sığınmacıların yoğun yaşadığı illerden Gaziantep’in AK Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin...

        Hükümetin hazırlık yaptığını açıkladığı Suriyelilere vatandaşlık verilmesi üzerinde sohbet ederken, deneyimlerinden yola çıkarak bazı bilgiler aktardı:

        “Bir Suriyeli sığınmacının tek bir sorununu çözmemiz için en az 8 ayrı bakanlıktan o soruna ilişkin konuyu takip etmemiz lazım. Bunun yürütülebilir tarafı yok...”

        On yıllardır devam eden ve bugün büyük bir boyuta ulaşan göçmen sorununun takip edilecek bir yapıya kavuşturulması gerektiğinin de altını çizdi.

        Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı dönemindeki çalışmalarını anımsatıp ekledi:

        “Kadına karşı şiddeti çözmek için nasıl ki 18 kurumun ortak hareketi lazım, sığınmacılarla ilgili sorunun çözümü için de 8 bakanlıktaki birimlerin birleştirilmesi gerekir.”

        Son cümlesi önemliydi:

        “Bir an önce Göç Bakanlığı’nın kurulması gerekir. Göç İdaresi Başkanlığı, AFAD, sığınmacılarla ilgili diğer bakanlıklardaki bütün birimlerin ortak hareketi de başka türlü sağlanamaz. Yoksa bu yapıyla sorun çözülmez...”

        YENİ YAPILANMA

        Aslında hükümette bu konuda bir hazırlık var.

        İçişleri Bakanlığı bünyesindeki Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanmasına benzer şekilde Nüfus ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nün de ayrılması hedefleniyor.

        Ancak Göç Bakanlığı kurulması yetmez, Türkiye’nin sığınmacılar için genel bir politika belirlemesi de gerekir.

        Örneğin, 300 bini vatandaşlığa alınacağı açıklanan Suriyeli sığınmacıların geri kalanı için ne yapılacak?

        Sayısı 2 milyon 700 bine ulaşan sığınmacıların geriye kalan 2 milyon 400 bini hakkında nasıl bir çözüm üretilecek?

        Daha önemlisi, geçici koruma amacıyla kurulan kampların kalıcı sığınma alanlarına dönüştüğü süreçte orada yaşam bulanların durumu ne olacak?

        Unutulmamalı ki Suriyeli sığınmacı nüfusunun yarısı 18 yaşın altında ve bunun 900 bini de bakıma muhtaç olarak nitelenen 9 yaştan küçük...

        Ayrıca Osmanlı-Rus Savaşı’nda 1829’da Gürcistan üzerinden, 1850’de de Kırım’dan Anadolu’ya başlayan akın da diğer coğrafyalardan durmaksızın 187 yıldır devam ediyor.

        Bu kadar zamanda gelenlerin sayısı 10 milyonu geçti.

        Birinci Dünya Savaşı’nın hemen ardından cumhuriyetin ilk yıllarında benzer sorunla karşılaşılınca aslında bugün Başkan Şahin’in önerdiği çözüm üretilmiş.

        Yakın zamana kadar “Bayındırlık” adını kullanan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 1923’te Tunalı Hilmi Bey ve 132 arkadaşının önerisiyle, Mübadele, İmar ve İskân Bakanlığı olarak kurulmuş; göç işleriyle ilgilenmiş.

        Batılı ülkeler de sorunu benzer şekilde çözmüş; İkinci Dünya Savaşı sonrası ABD, İngiltere ve Almanya göç işleriyle ilgili bakanlık oluşturmuş.

        Nitekim, Almanya bir süre önce Türk asıllı Aydan Özoğuz’un atandığı Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanlığı’nı her yeni duruma göre değiştirmiş.

        Yeni sosyolojik durumun gereğini Türkiye de yerine getirmeli, bir an önce Göç Bakanlığı’nı kurmalı.

        Diğer Yazılar