Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Nedenler, niçinler, komplo teorileriyle doldurulmaya çalışılsa da Türkiye kara bir gün yaşadı.

        Vergisini ödeyerek vatan savunması için aldığı savaş uçakları, helikopterleri ve tanklarının bombalaması sonucu 200’e yakın insan hayatını kaybetti, 1500 kişi yaralandı.

        Ama darbe girişimi de demokratik sivil kurumlarının sayesinde püskürtüldü, başarılı olamadı.

        Parlamenter demokratik sistemin var ettiği dört erkin; yasama, yürütme, yargı ve merkez medyanın oluşturduğu voltranın sayesinde demokrasi ayakta kaldı.

        Savaş günlerinde dahi tek mermi değmeyen Meclis, ilk kez kendi askerlerinin bir bölümü tarafından bombalanmış, medya organları basılmış, yürütme organları saldırıya uğramış, yöneticileri esir alınmış, yargısı teslim alınmış halde kısa süre kalmış olsa da sonuçta halk da çok partili demokratik sistemine sahip çıktı.

        Türkiye darbe girişimine, sivil karşı darbeyle yanıt verdi.

        SİVİL DARBE

        Olay anında İstanbul’da bulunan bir Ankaralı olarak ilk duyan ve aktaran olmanın yanında sabaha kadar Habertürk Medya Grubu’nda arkadaşlarımla yaşadığım o anların gururu içindeyim. Jetler penceresinin hemen önünden Taksim Meydanı’na doğru ses hızını aşarak sorti yaparken oluşan sonik patlamayla bina yerinden oynarken, kapısının ilerisindeki çatışmada yivli mermiler gece karanlığında camının önünde dans ederken, tankların top atışıyla sarsılırken, her an basılma kaygısından arınmış darbe karşıtı haber yayınını sürdürmek cesaret ister.

        Özellikle de Yönetim Kurulu Başkanı’ndan muhabirine, genel yayın yönetmeninden kameramanına, spikerine, kat görevlisinden şoförüne kadar dayanışma içinde, her patlamada bilye gibi yerlere savrulup, anında toparlanıp tekrar masa başında aynı ruhla devam etmenin hazzı da bir daha nasip olmaz.

        Bütün bunlar nedeniyle Habertürk, NTV ve CNN Türk dün demokrasinin korunması için Türk medya tarihine geçecek önemli bir görev yaptı.

        Parlamento da darbe girişimine karşı tek ses oldu, Meclis’i terk etmedi.

        Özellikle de dokunulmazlığının kaldırılmasına, kürsüde sesinin kısılması için hazırlık yapılmasına aldırmadı, muhalefet çok partili demokratik parlamenter sistem için iktidarla kol kola girdi.

        HABERSİZLER...

        Gelelim işin bir başka yönüne...

        Silahlı Kuvvetler içinde 3 bin kişi bir araya gelip darbe girişiminde bulunma kararı alırken, uçaklar ve helikopterler zor aşılır güvenlik eşiklerini geçip silah yüklü olarak havalanırken, tanklar o şehir merkezlerine kadar inerken, istihbarat birimleriniz atlamışsa orada bir zafiyet vardır.

        İnanıyorum ki yine bir süre kahramanlık, başarı öyküleri aktarılacak.

        Ama bunların hiçbiri bu “endemik krizin” hiç kimsenin haberi olmadan nasıl gerçekleşebildiğini anlatmaya yetmez.

        Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları ile generallerinin esir alınmasının yarattığı sızıyı dindirmez.

        Güneydoğu’da PKK, Suriye ve Irak’ta IŞİD terörü ve bölgesel gelişmeler karşı- sında çok daha dinamik ve güçlü tutulması gereken Silahlı Kuvvetler’in zaaf içindeymiş gibi görünmesi de kimseye yaramaz.

        Türkiye dün önemli bir eşikten iktidarıyla, muhalefetiyle, medyası, sokaktaki vatandaşı, güvenlik güçleriyle oluşturduğu voltran sayesinde döndü.

        Parlamenter demokratik sistemin öneminin bu olayda çok daha iyi anlaşılması gerekiyor.

        Diğer Yazılar