'Cumhurbaşkanlık...'
İster “Türk tipi”, ister “Cumhurbaşkanlığı” denilsin, yeni sistemin adı birkaç yıl önce Habertürk’ün başlığında yer aldığı gibi “Cumhurbaşkanlık Sistemi”dir...
Çünkü getirilen ne ABD, Latin Amerika, ne de Avrupa’da rastlanan başkanlık sistemlerine uyuyor.
Ancak denge denetimde parlamento yerine Cumhurbaşkanı’na öncelik tanıyor.
Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın yetkilerini de artırıyor.
Örneğin, Meclis’in seçim kararı almasını zorlaştırıyor, Cumhurbaşkanı ve bakanlara görevleri bittikten sonra da sınırsız “özel koruma” yani “dokunulmazlık” tanıyor.
ABD’de büyükelçi atamalarında parlamento denetimi varken, teklifte Cumhurbaşkanı’na bugün de olduğu gibi doğrudan atama yetkisi veriliyor.
Ayrıca Cumhurbaşkanı’na yürütme alanında kararnameyle üst düzey kamu görevlilerini görevden alma ve atama yetkisi tanınıyor.
ÜYE OLACAK MI?
Mevcut Anayasa’daki “TBMM adına başkomutanlığı temsil etmek” ibaresinden “TBMM adına” ifadesi çıkarılıyor, temsil yetkisi doğrudan Cumhurbaşkanı’na bırakılıyor.
Cumhurbaşkanı’na sınırsız kararname çıkarma yetkisi tanırken, OHAL ilanı konusunda yetkilendiriyor.
Kararnamelerin aykırılık içermesi halinde kanunların geçerli olacağına vurgu yapılırken, aykırılık tespit edilene kadar ortaya çıkacak icradan kaynaklı sorunların nasıl giderileceğine ilişkin hüküm yer almıyor.
Geçici maddelerle uyum süreci boyunca dün bu sütunda da vurguladığım gibi Başbakan’ın görevini 2019’a kadar sürdürmesine olanak tanınıyor.
Bununla birlikte Cumhurbaşkanı’nın “nitelikleri ve tarafsızlığı”nı düzenleyen maddenin de 2019’da yürürlüğe gireceği belirtiliyor.
Ancak takip eden maddeyle “Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisiyle ilişkisi kesilir” cümlesi metinden çıkarılıyor, Cumhurbaşkanı’nın partili olmasının önü açılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a AK Parti’ye üye olma imkânı getiriliyor.
Mevcut Anayasa’ya göre seçildiği için Erdoğan’ın parti üyeliği sonlandırılmıştı; bunun için yeniden üye olması gerekiyor.
MECLİS’İN DURUMU
Getirilen düzenleme, ABD’de olduğu gibi Meclis’e ağır denetim görevi yüklemiyor.
Örneğin, Meclis salt çoğunlukla seçim kararı alabiliyor; teklifte bu oran beşte üçe çıkarılıyor.
Çünkü Meclis ile birlikte Cumhurbaşkanı’nın da görevi sona ereceği için 600 milletvekiline çıkacak Meclis’te seçim kararını almak için 360 milletvekilinin oyu aranıyor.
Ayrıca mevcutta kanunla kurulan kamu kurumları parlamento koruması altındayken, yeni düzenlemede Cumhurbaşkanı’na kararnameyle merkezi idare kapsamındaki kurum ve kuruluşları oluşturma veya kapatma yetkisi veriyor.
Yargıyla ilgili bölümler de metne son anda eklenmiş bulunuyor.
Her ne kadar “Üçlü uyum komisyonunda varılan mutabakatla ortaya çıkan metni de ekledik” açıklaması yapılsa da HSYK ile ilgili bölüm, CHP’nin itiraz ettiği hükümleri içeriyor.
Şunu söyleyebilirim ki, yöntemi, süreci ve içerdiği metin ile alışık olunmadık, bir maddesinin 330’un altında kalması halinde diğer maddelerinin önemsizleşeceği bir paket...
Nasıl sonuçlanacağını bütçe görüşmeleri sonrasındaki aranın ardından 3 Ocak’ta toplanacak Meclis belirleyecek.