İttifaklar dönemi...
Cumhurbaşkanlığısistemini geri çevirmek söz konusu olmadığına göre muhalefet parlamenter sistemi geri getirmek için ne yapacak?
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na grup toplantısı sonrası sohbetimizde bunu sorduğumda, asıl hedeflerinin “% 49’u bir arada tutmak” olduğunu belirtti.
Bunun nasıl olacağına ilişkin bir yöntemi belirlemek için de cuma günü Saadet Partisi’nden başlamak üzere “hayır cephesinde” yer alan partilere gideceğini söyledi.
Peki, bu nasıl işleyecek?
DON BİÇMEK
Kılıçdaroğlu, bu konuda henüz yöntemlerinin olmadığını, “Öncelikle % 49’un tamamının kendilerine aitmiş gibi davranamayacaklarını” belirtti.
Diğerleriyle görüşmeden atılacak adımın, “Doğmamış çocuğa don biçmek” gibi olacağının altını çizdi.
Kılıçdaroğlu, bir şey söylemedi, ancak Meclis’te her kesim bu konuda “ertesi gün” hesabı, yani seçim ittifakının arayışını yapıyor.
Mevcut Seçim Kanunu ise siyasi partilerin kimliklerini koruyarak seçim ittifakı yapmasını engelliyor.
Referandum, bir partinin tek başına % 50’yi alma olanağının bulunmadığını gösterdiği için de ittifakı zorluyor.
Bu durumda ne olacak?
Yani geçmişte barajı geçebilmek için 1987’de MÇP ve IDP’nin RP ile 1995 seçiminde BBP’nin ANAP’la ittifakına benzer duruma mı tanıklık edilecek?
Yeni sistem, % 50’yi bulmak için daha geniş ittifaklara ihtiyaç duyduğundan geçmiştekine benzer ittifaklara olanak tanıyan düzenlemeyle bunun karşılanması olanağı da bulunmuyor.
Ayrıca buna sadece muhalefet değil, referandumda MHP ile ittifak yapan AK Parti de ihtiyaç duyuyor.
Meclis’te de bu nedenle yeni duruma uygun bir Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Yasası hazırlamak gerektiği konusunda fikir birliği sağlanmış görünüyor.
Tartışması 1990’lı yıllarda da yapılan yeni model, partilerin kimliklerini koruyarak ortak listeyle seçime girmelerini olanaklı hale getiriyor.
Modele göre partiler, hangi partilerle ittifak yapacaklarını önceden ilan edecek.
İttifak partileri de illerdeki ağırlıklarına göre aday sıralaması belirleyip tek liste olarak YSK’ya verecek; milletvekillerinin karşısında hangi partiden olduğu yazacak.
HAYIR CEPHESİ
CHP de bu noktadan hareketle yöntem geliştiriyor.
Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan da dünkü sohbetimizde bunun detayını anlattı, üç aşamalı plan yaptıklarını belirtti.
İlk adımda “% 49 ittifakını bir arada tutmak” için yapılacak işleri tespit edeceklerini, ikinci adımda da “tarafların yapıyı parçalayacak kırılganlıklarının tespitiyle” uğraşacaklarını bildirdi.
Bunun “hayır buluşmasını” kolaylaştıracağını ve “blok haline” dönüştüreceğini kaydetti.
Birlikte hareketi kolaylaşmış son aşamada ise “hayır cephesini” yaratacaklarını söyledi.
Bugün bir isim belirlenmesi halinde, kendi adayını görmeyenlerin “hayır blokundan” ayrılma ihtimalinin olduğunu anımsattı, “O nedenle bugünden aday belirlemek sorun olur” dedi.
Parti ve aday kimliği yerine, önce ilkelerin belirlendiği yapının ortaya çıkması gerektiğinin altını çizdi.
Görüldüğü gibi yeni sistem yeni yapılanmaları zorunlu kılıyor; yeni arayışların kapısını aralıyor.