Sandık ittifakı
REFERANDUM sonrası rölantiye alınan siyasetin bayram sonrası hız kazanacağı bugünden görülüyor.
Bugün “atlet-adalet” arasında salınan gelgitler veya siyasi partilerdeki teşkilat değişimleri de buna dayanıyor.
Yani siyasi partiler, yeni sandığın yol hazırlığı içinde çatı, cephe onarıyor, erzak depoluyor.
SP Lideri Temel Karamollaoğlu’na göre de sandık öyle uzakta değil, “Kasım ayında baskın seçimle karşı- laşılma ihtimali oldukça yüksek”...
Belki bundandır, siyasi parti liderleri de gelecekte sandıkta kiminle ittifak oluşturacağının sinyalini vermeye başladı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun önceki akşam NTV’de yeni parti kurma çabasında olan Meral Akşener için başarı dilemesi, daha önce buluştuğunu açıklayıp övgü cümleleri kurması bunun bir yansımasıydı.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin dünkü basın toplantısındaki “Hükümetle hemfikir halde devlete desteğimiz tamdır” cümlesi de hükümetle ittifakının sürdüğünün ilanıydı.
Dolayısıyla siyaset arenasının iki tarafı, 2 gün içinde milliyetçi kökenin iki kesimiyle sözlü akdini, yani centilmen anlaşmasını ilan etti.
Sıra, oluşan bu koalisyonların toplumla yapacakları yeni sözleşmeye geldi...
YENİ ZEMİN
Siyaset geçmişte de gösterdi ki toplumla yapılacak bu yeni akitleşme bir öncekine göre gerçekleşmeyecek.
Yani referandumda oluşmuş ittifaklar, yeni sandıkta geçerli olmayacak.
Bunun en iyi örneği de 7 Haziran seçimi sonrasında görüldü.
Recep Tayyip Erdoğan, siyaset başarısını sergiledi, AK Parti teşkilatlarıyla sorunlu olan toplumsal tabanını ikna edip kızgınlıklarını derin dondurucuya kaldırmalarını sağladı.
Ancak referandum sonrası toplumsal taban, referandumda öfkesini derin dondurucudan yeniden çıkarıp mesajını yineledi.
Bundan dolayı Erdoğan ve Binali Yıldırım’ın özel gayretiyle referandum son anda kıl payı kotarıldı.
Erdoğan’ın teşkilatı için “Metal yorgunu” tanımını yapıp değişim gerçekleştireceği sözünü vermesini dayandırdığı gerekçe de sandıkta düşen oy oranıydı.
Seçmene bundan dolayı, “Sizi duydum, gereğini yapacağım” mesajını verdi.
AK Parti’de her seçimde Meclis Grubu, her kongrede de teşkilat yüzde 60-70 oranında değişime uğruyor olmakla birlikte, bu kez değişimi tabandan gelen talebe dayandırdı.
Böylece seçmen tepkisini azaltırken, kongreye çok kısa süre kalmış olmasına bakmadan eski yöneticilerin istifasını alıp yerine yenisini getirerek küskün seçmenle arasını düzeltti.
CHP’NİN ELİNDEN ALDI
Bununla kalmadı, “Adalet Yürüyüşü” ile kamuoyunda ön alan CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun gündem hâkimiyetini de tartışmalı bir konu açarak başka yöne kaydırdı.
Adalet Yürüyüşü ve mitingi unutuldu, yerini “tutuklama ve atlet” odaklı yeni bir tartışmaya bıraktı.
CHP de Erdoğan’ın belirlediği yeni zemine gelip patinaja düştü.
MHP Lideri Bahçeli’den dün gelen destekle de Erdoğan siyasetini sağlamlaştırdı...
CHP, hafta sonu “adalet” odaklı yeni toplantıyla tartışmayı eski zemine çekmeye çalışacak.
Bunun kamuoyunda ne derece etki yapacağını süreç gösterecek...
Özetle, yeni dönemin kazananı, toplumsal hareketlerin beklentilerine önderlik yapabilen ve taleplerini yerine getirdiğine ikna edenler olacak.
