Ezik şiddet
TRAFİKTE sürekli taciz eder.
Yol verirsiniz önü boşalmasına karşın ilerlemez; yanından geçip gitmenize de izin vermez.
Kornaya bastığınız anda ise içindeki canavar çıngar çıkarmak için hortlar...
Cüret etme cesareti de zirveye tırmanır.
Akşam evinde yemeğini yedikten sonra, sabah otomobilinde gösterdiği davranışı dijital bulvarda sergiler, önüne gelene nefret söylemini sallar.
Alman sosyolog Norbert Elias bu davranışların nedenini, “kendilerini itilmiş kakılmış, özgüvenlerini kaybetmiş kaygılı birey hissetmelerinin verdiği içsel düşüşe bağlar” ve ekler:
“Düşüş yolunda ne kadar zayıf, ne kadar endişeli ve ne kadar çaresiz olurlarsa, ayrıcalıkları için sırtlarını duvara verip savaştıkları hissini ne kadar şiddetli duyarlarsa, genellikle davranışları o kadar kaba, gurur duydukları uygar davranış standartlarını hiçe sayıp yok etmeleri tehlikesi o kadar büyük olur.”
Bu tiplerin öz imgelerinin, yani “zihninde tasarladığı, gerçekleşmesini düşündüğü hayal ve hülyaların başka her şeyden üstün ve kıymetli olduğuna” da vurgu yapar.
**************
DIŞLANMIŞ KOALİSYONU
Memleketlisi politik ekonomist Oliver Nachtwey da akşam aileleriyle yemek yedikten sonra, “internetteki nefret mesajlarını takip edip bizzat yayanlar” olduğuna dikkat çeker ve davranışlarının nedenini şöyle açıklar:
“(Kendilerini) Elitler, küreselleşme, kadınlar, mülteciler tarafından dışlanmış hissediyorlar... Ülkelerinde kimsenin dinlemediği, kimsenin ilgilenmediği bir azınlık haline gelmiş hissediyorlar. Hissedilen bu konum kaybını başka grupları ‘olumsuz sınıflandırmalara’ tabi tutarak dengelemeye çalışıyorlar.”
Bu tiplerin, “uygar davranmayı artık saymadıklarını” belirtip ekler:
“Özellikle internette, hemen hiç toplumsal denetime tabi tutulmayan ve nefret dolu mesajların sorumluluğunu almak zorunda olmayan yerinden edilmiş bireyler olarak önyargılarını serbestçe yayıyorlar. Sonunda hınç yüklü olanların duygu koalisyonlarında bir araya geliyorlar.”
**************
AYMAZ CESARETİ
Bunları sıralamamın nedeni, tutuklu HDP Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un Hakk’a yürüyen annesi Hatun Tuğluk’un Ankara Gölbaşı’nda defni sırasında yaşananlar...
İnançlı olduğu iddiasına rağmen insanlıktan çıkmış kitlenin, cenazeyi mezarından çıkarmaya kalkışma cüretini nasıl bulduğunu anlamaya çalışıyorum.
Hükümetten gelen sert tepkilere aldırmadan, yakalanma korkusuna kapılmadan, bizzat müdahale için olay yerine ve karakola giden İçişleri Bakanı ile fotoğraf çektirme aymazlığına zihninin nasıl erişebildiğini anlamaya çalışıyorum.
İnsanlık dışı saldırıyı yapanların arasında bulunduğu anlaşılıp gözaltına alınmasına anlam verememesine de hayret etmekten başka yol bulamıyorum.
Hayatın her alanında bu tiplerin sergilemekten kaçınmadığı ezik şiddetlerinin ürettiği kaygı toplumsal travmayı artırıyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun olayın ilk anından itibaren sergilediği tutum ve konuya yaklaşım ve dünkü açıklaması, hükümetin de tehlikenin farkında olduğunu gösteriyor.