Seçim iklimi
SİYASET arenasında ne zaman ki baraj konusu tartışılmaya başlandı, bilin ki seçim iklimine girilmiştir.
Ancak şurası da kesin ki Milletvekili Seçim Kanunu’nun 33. maddesine 1980 sonrası girmesinden bu yana da kimse indirmeyi başaramadı.
Hatta 33. maddenin başka hükümlerine dokundukları halde, % 10 barajına, aşağı inmesi konusunda diğer partilerle mutabakat sağladıkları halde dokunmaktan kaçındı.
Gerekçe olarak da hep, “yönetimde istikrar, temsilde adalet” gerekçesini öne sürdü.
Bugün ise bu gerekçe büyük oranda ortadan kalktı, çünkü yönetimin oluşması için “% 50 artı 1 oya ihtiyaç var”, bu da istikrarı getiriyor.
Temsilde adalette ise henüz aynı noktaya ulaşılabilmiş değil.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de önceki gün gazeteci arkadaşlarımla sohbetinde dile getirdiği gibi, “% 10 barajı yeni sistem için oldukça ağır”...
Ayrıca, Bahçeli’nin de altını çizdiği gibi, bazı kesimlerin TBMM’ye gelmesinin önünü tıkama aracı olmaktan da çıktı; ittifaklar veya bağımsız adaylarla bu engel aşıldı.
MHP Lideri’nin şu cümlesi de önemli:
“Zorlamalar ve dayatmalarla, birilerini öldürerek kendini yaşatma yerine, ‘Hep beraber nasıl yaşarız, demokrasi içinde bunu nasıl başarırız, Türkiye’yi nasıl bir istikrar ve normalleştirme sürecine getirebiliriz?’ konusunda bir uzlaşmaya varacak çalışma yapmak lazım.”
% 10 SANCISI
Türk siyaseti baraj konusunda Bahçeli kadar ileride olamadı...
Bugün de söylemde “% 10 barajı adil değil” demesine karşın bir an önce kaldırılması konusunda sancı çekiyor...
CHP, MHP yönetimi dahil Meclis’te temsil edilen tüm partiler barajın inmesi gerektiğini söylüyor.
Hatta Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un da “Baraj % 5’e inmeli” demesine karşın, aşağıda direnç var.
İktidar milletvekilleri, geçmişte olduğu gibi bölgesini ötekiyle paylaşmak istemiyor.
Seçim iklimine girilen bu süreçte AK Parti’deki hava da benzer...
Partinin kurmay ekibi barajın inmesine taraf gözükmekle birlikte, Siyasi Partiler ve Seçim kanunlarında geçmişte Özal, Çiller ve son olarak Ecevit koalisyonunda yapılan değişiklik anımsanıp “Değiştiren sıkıntıya girdi” bakışıyla meseleye çekingen yaklaşıyor.
İMTİYAZLI AZINLIK
“Dokunmayalım daha iyi” tavrını gösterip şu gerekçeyi dile getiriyor:
“Barajı aşağı çekmek siyasetteki parçalı yapıyı artırır; parçalı çoğunluk da imtiyazlı azınlık haline gelir...”
Yani bir konuda çözüm üretilmek için oyuna ihtiyaç duyulanların bunu imtiyazlı kullanacağından kaçınıyor.
Ancak Uçum’un da dikkat çektiği gibi meseleye “Meclis’in etkili çalışması ve karar alma istikrarı” diye bakılınca sorun çözülüyor.
Bunun oranını da MHP Lideri Bahçeli, önceki günkü sohbetinde, “Batılı demokrasilerde olduğu gibi” diyerek “% 5” olarak kayda geçirmiş bulunuyor.
Cumhurbaşkanlığı ile MHP arasında oran konusunda bir korelasyon sağlandığına göre bunun olmama şansı bulunmuyor.
Ayrıca son dönem Erdoğan ile Bahçeli’nin siyasi uyumu da bunu teyit için yeterli.
Barajla birlikte en çok 5 milletvekili çıkaracak daraltılmış bölge ile ittifaklar konusu da masada duruyor...