Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        “BU hafta imzalar tamam” açıklamalarının üzerinden bir elin parmakları kadar hafta geçti.

        Muhtemel ki S-400 “Triumf” füze alım anlaşmasına nihai imzalar ya bu hafta veya gelecek haftadan sonra konulacak.

        Şunu belirteyim, S-400 konusunda en üst düzey askeri taraflar dahil, başlangıçta iddia edilenlerin ötesinde bir durum var.

        İlk aşamada tüm yazılımın ASELSAN tarafından yapılacağı belirtilmişti; gelinen nokta, Türkiye’nin “düşman algılama tercihleri doğrultusunda üretici Rus firma tarafından yazılımın gerçekleştirileceği”...

        Çünkü Ruslar, sisteminin içine girme hakkı ve dost-düşman ayrımını yapacak kaynak kodları Türk tarafına vermemiş.

        Buna göre 4 set ve 128 füzeden oluşacak sistemin, taşıyıcısı ve rampası, namlu, radar sistemlerinin kodlaması da Ruslar tarafından yapılacak.

        Düşman algılamasında eğer değişiklik talebi söz konusu olursa, garantiler doğrultusunda yazılım yenilemesi de yine Rus şirket tarafından gerçekleştirilecek.

        Radar sistemi de dahil kurulumu Rus teknisyenler tamamlayacak.

        SON KARAR

        İlk aşamada S-400 sistemlerinin veya ileriki bir modelinin Türkiye’de üretileceği ileri sürülmüştü.

        Rusya Devlet Başkanı Putin’in ziyaretinin ardından konunun tarafının geçen haftaki aktarımından edindiğime göre S-400 veya ileriki bir sistemin Türkiye’de ne bugün ne de gelecek için üretim planlaması veya anlaşması yok...

        Putin de yaptığı açıklamada, “Türk sanayiinin buna hazır olup olmadığına bağlı olarak konuyu ele alacaklarını” belirtmişti.

        Buna göre, “Rusya S-500 gibi yeni bir sistem üretirse Türkiye’nin Rus teknolojisine ve füze eğitimine yapacağı yatırımlar kapsamında yeni sisteme dönük talepleri dikkate alınacak”.

        S-400 Triumf sisteminin durumu böyle...

        ÜRETİM SAMP-T İÇİN

        Türkiye’nin ilgilendiği bir diğer savunma sistemi ise Fransız-İtalyan ortaklığındaki EUROSAM’ın ürettiği SAMP-T hava savunma sistemi.

        Ön anlaşması imzalanan, milli savunma sistemi “Hisar”ın Türkiye’de üretilmesi hedeflenen sistem, irtifa menzili 100 km olan ve aynı anda 48 füze fırlatabilen bataryadan oluşuyor.

        Böylece “bir Doğu’dan, bir Batı’dan” anlayışıyla Türkiye hava savunma sistemini güçlendirmeyi amaçlıyor.

        ‘ALMA, BEN VEREYİM’

        Bu gelişmeler yaşanırken, öteden beri NATO ile birlikte Türkiye’nin S-400 alımına sıcak bakmayan ABD’den önceki gün beklenmedik bir atak geldi.

        Başkan Trump, iç kamuoyuna dönük içerikle bezenmiş Ulusal Güvenlik Strateji Belgesi’nin sonlarına doğru ABD askeri varlığını bölgede muhafaza edeceklerini belirttiği bölümde şu cümleye yer verdi:

        “Bölgesel ortaklarımızın kurumlarını ve yeteneklerini -güvenlik güçlerini ve kontra terör faaliyetlerini de kapsayacak biçimde- desteklemeye devam edeceğiz. Aktif füze tehditlerine ortaklarımıza çok taraflı olarak işletilebilir füze savunma yetenekleri edinebilmeleri için yardım edeceğiz.”

        Anlamı açık, “Füze savunma sistemi için yardıma hazırız” diyor...

        Türkiye, Washington’dan gelen “Alma, ben vereyim” cazip atağına, atasözüyle “Geçti Bor’un pazarı” diye mi yanıt verir?

        Yoksa son aşamasına gelmiş S-400’den vazgeçip, “Haydi gönderin” mi der?

        Veya Ruslar ile masaya bir daha oturmak için fırsat mı bilir?..

        Zaman gösterecek...

        Ancak bırakın devleti bir çatışmanın tarafı olan Husilerin, Yemen’den Suudi Arabistan’a füze saldırısı dikkate alındığında hava savunma sisteminin ne derece önemli olduğu da karşımızda duruyor.

        Diğer Yazılar