Partilerin sandık kompartımanları
İSTER kuliste, ister odalarda, TBMM’de hemen herkesin cep telefonunun en çok açık kalan uygulaması hesap makinesi...
Akıllı telefonların ekranlarının bir bölümünde de geçen seçimin sandık sonuçları duruyor...
Sanırsınız ki hepsi korelasyon hesabında uzmanlaşmış, “rassal değişkenler arasındaki doğrusal ilişkinin yön ve gücünü tayin”le uğraşıyor...
Yani “Kim kiminle ittifak yaparsa veya kimler ayrı girer, kimler tek başına kalırsa oylar nasıl hareket ediyor?” sorusunun hesabını yapıyor...
Herkes sandık kompartımanlarından hangisinin daha konforlu olduğunu bulmaya çalışıyor.
Bu hesabın parti genel merkezlerinde daha geniş kapsamlı yapıldığını da gizlemiyor.
Zaten bazıları da genel merkezlerindeki verileri almış, onların üzerinden yürüyor.
Arasında ittifaka ilişkin düzenlemenin 2’nci maddesinde yer alan “valilerin talebiyle sandık birleştirme ve taşıma” yapılmasına imkân tanıyan madde de dahil eleştirilen bazı hükümlerde düzenlemeye gidiliyor.
OY VE ÖTESİ
Ancak bütün bunlar olurken de bazen “ifade ediliş biçiminden” kaynaklı yol kazalarına uğranılıyor.
Bunun örneklerinden biri de dün yaşandı.
CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç’un “tek aday etrafında buluşma” yaklaşımını, Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan düzeltti.
“Her partinin kendi adayını tek tek çıkardığı, hepsinin ilkeler zemininde buluşup ‘Hangimiz seçilirsek etrafında buluştuğumuz bu ilkeyi sandık sonucunda yerine getireceğiz’ taahhüdünde bulunacağı bir birlikten söz ediyoruz...”
CHP burada kalmayıp bu birlikteliği bir başka zemine taşıma konusunda da kararlı.
Hedeflerinde de 2014 yerel ve 2015 genel seçiminde etkinlik gösteren “oy ve ötesi” grubuna benzer bir yapıyı “ilkeler platformunda-zemininde” buluştuğu partilerle oluşturmak.
Tezcan, bunun için CHP’nin teknik altyapısının mevcut olduğunu, aynı zeminde buluştukları İYİ Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile de bunu paylaşacaklarını bildirdi.
Detayları üzerinde henüz konuşmadıklarını da vurgulayan Tezcan, şunları söyledi:
“Önemli olan sandığa sonuna kadar sahip çıkacak, gerekirse onun üzerinde yatacak yapıyı oluşturmak. Yoksa getirdikleri düzenleme sandıkları güvensizleştiriyor. Bunu aşmanın tek yolu, sandık güvenliğini kendimizin sağlamasıdır...”
İTTİFAKI KONUŞMAK
“Zam, tezkere ve erken seçim” bir kez konuşulmaya başlandı mı ardının geldiği Meclis’te üzerinde durulan ağırlıklı konu seçimlerin öne alınıp alınmayacağı.
AK Parti yönetimi erkene alınmayacağını kesin ifadeyle söylüyor.
Partinin etkin isimlerinin “Erken seçim olmalı” demelerinin nedenini sorduğumda, AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal’ın dünkü sohbetimizdeki şu cümlesi önem kazanıyor:
“Analiz ile siyasi pozisyonun farkından kaynaklı bir durum. Analizde herkes görüşünü tartışır ama siyasi tavır değildir. Erken seçim ne yerel ne de genel için yok.”
Ünal’a BBP’nin ittifaktaki yerini sorduğumda, “MHP ile ittifaka ilişkin görüşmeyi henüz yapmadıklarını” belirtip şu önemli noktanın da altını çizdi:
“Bizim şu aşamadaki ortak hareketimiz yasal düzenlemelere ilişkin. Henüz MHP ile ittifakı tam olarak ele alıp konuşmadık. Daha sonra görüşeceğiz, ittifakın tam yöntemini de orada belirleyeceğiz...”
