Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        SEÇİM yazı dizisini hazırlarken partilerin il teşkilat yöneticilerine de aynı soruyu yöneltmiştim.

        Hemen her partiden milletvekili adaylarına da benzer soruları sordum.

        Sokağa çıktıklarında ilk karşılaştıkları seçmenin yakındığı konu ne oluyor?

        Kendilerinden nasıl bir çözüm bekliyor?

        Bölgelere göre bazı ufak farklılıklar olmakla birlikte genelde hepsinin yanıtı aynı oldu...

        Sokağa adım attıklarında hepsinin seçmenden duydukları ilk yakınma ekonomik...

        Bunun da 3 ayağı var; tarım kesiminde girdi maliyetlerinin yüksekliği ve ürünün para etmemesi en çok yakınılan konu...

        Hatta o noktaya gelmiş ki Çanakkale-Aydın arasında birçok kişi ürünü 2 yıldır para etmiyor diye bahçedeki onlarca erik ağacını kesiyor.

        Adana-Gaziantep arasında ise üretici Ankara’da markette kilosu 2 lira civarında olan ortalama 8 kiloluk karpuzun tanesini bir liradan satıyor.

        İkinci konu ise işsizlik...

        AK Parti teşkilat yöneticileri ve milletvekili adaylarının ağırlıklı olarak başını ağrıtan meselelerden biri...

        Çünkü nerede bir seçmenle iki kelime sohbet etmeye kalksa, anında bir yakını veya bir tanıdığının işe yerleştirilmesiyle ilgili talebi geliyor.

        Veya KPSS’ye girmiş evladının işe ne zaman yerleşeceğinden, atamalara, kamuda taşerona aktarılmış olan bazı işlerde çalışanların ne zaman kamu personeli olacağına kadar talep sıralanıyor...

        SURİYELİ SORUNU

        Esnaf kesiminde üzerinde durulan yakınma ise aslında ikinci ana sorunla bağdaşık geliyor.

        O da Suriyelilerin yıllardır mahallede bulunan esnafın dükkânının karşısına aynı nitelikte işyeri açma meselesi...

        Bölge fark etmeksizin bu sorun karşıma çıktı.

        Esnafın ilk yakınması, “Nasıl olur da benim ödediğim vergiyle kiralık dükkân tutan, elektrik, su, doğalgaz parası ödemeyen Suriyeli hiç vergi ödemeden benimle rekabete tutuşturulur?” yakınması kesintisiz devam etti.

        Birkaç yerde tesadüf eseri izlediğim milletvekili adayları açısından da eziyete dönüştü.

        Çünkü seçmen ikinci ana meseleyi “Suriyeliler” adı altında bütünleştirdiği sığınmacılarda görüyor.

        Aslında son dönem sayısı da artan Afganlar ile Irak ve Asya’dan gelenlerden söz ediyor.

        Suriyeliler dükkân açıp bir üst sınıfa çıkınca onların yerini Afganlar ve Asya’dan gelenler almış.

        Bir yandan tarla, bahçe veya emek yoğun işlerde onları ucuz çalıştırıyor olmaktan memnun, ancak diğer yandan yarattıkları sosyal etkilerden rahatsız.

        HARCAMIYORLAR

        Bütün bunların ötesindeki bir diğer konu da harcamanın durması...

        İstisnasız her parti teşkilatından aynı cümleyi duydum:

        “Bu seçimde adaylar para harcamaktan çekiniyor, hepsi limitte harcama gerçekleştiriyor...”

        Geçen seçim harcama konusunda en bonkör davranan belediyeler ise 9 ay sonra gelecek kendi seçimini düşündüğü için milletvekili adaylarına pintilik yapıyor.

        İlk kez, oy verme sistemi, adayların yarışı ve harcamasıyla ilginç bir seçime tanıklık ediliyor.

        Eski şablonla yeni sistem gitmiyor, her şey yeni dinamiklere göre hareket ediyor...

        NOT: Nice bayramlara...

        Diğer Yazılar