ABD: Tampon ve uçuşa yasak bölge zor
ABD Büyükelçisi Francis Ricciardone ile 8 ay önce aynı masada buluşmuştuk.
Biz Ankara temsilcilerinin sorularına dün de yanıt verirken, Suriye konusunda VVashington'un tutumunu net ortaya koydu.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın Türkiye ziyaretine atıf yapıp "tampon ve uçuşa yasak bölge oluşturulmasının zor olduğunu" söyledi.
Engel olarak da uluslararası hukuk ile Rusya ve Çin'i gösterdi.
PKK'nın Türkiye'ye girişinin engellenmesi için Barzani ile Maliki'nin daha aktif olmalarını beklediklerini söyledi.
Ancak Ankara'ya da "Maliki ile ilişkilerinizi düzeltmenizi istiyoruz" mesajı yollarken, "dini mezhepler arası çatışmanın körüklenmemesini" istedi.
Önceki görüşmemizde Erdoğan hükümeti ile arasında soruna neden olan "basın özgürlüğü ve fikir suçları ile ilgili düşüncesinin değişmediğini" vurguladı.
Hatta Clinton'ın da Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan ile görüşmesinde benzer endişelerini dile getirdiğini açıkladı.
Ricciardone ile 1.5 saat süren görüşmemizin özeti ise şöyleydi:
AYGÜN'ÜN KAÇIRILMASI APTALCA: Kılıçdaroğlu'na, Aygün'ün ailesine ve TBMM Başkanı'na yazdığım mektupta kaçırılma olayıyla ilgili duyduğum öfkeyi ifade ettim. Kaçırılma olayını kuvvetle kınıyoruz. Kabul edilemez, çok aptalca.
SINIRIN ÖTE YANI: Türkiye'nin bölgesel ve dünya çapında bir güç olarak yükselişi söz konusu... Şimdi Türkiye dışarı da bakmaya başladı, olaylara müdahale edip tarihin akışını değiştirmek için de girişimde bulunuyor. Türkiye de Kızılay ve AFAD aracılığıyla mülteci akınına karşı çok iyi işler yapıyor. Ancak sınırın diğer tarafındakilere yardım götürme konusunda uzman bir teşkilatı yok. Bizim bu konuda çok tecrübeli teşkilatımız var, destek sağlayabiliriz.
TAMPON BÖLGE ZOR: Tampon bölge ya da uçuşa yasak bölge gibi konular kavramsal olarak konuşması kolay, gerçekleştirmesi zor. Sadece hukuki değil, ciddi pratik engeller var. Sizi yanlış yönlendirmek istemem. Ama bunların Türkiye ile aramızda konuşulacak olması, bu konularda taahhüt verdiğimiz anlamına gelmiyor.
UÇUŞA YASAK BÖLGE: Çok memnun edemeyeceğim sizi. Türk halkının sorduğu soruları soruyorsunuz. Ancak BM kanalları yeterli değil. Hayal kırıklığı içindeyiz. Şimdiye kadar pek çok kereler BM yaptırımı onaylansın istedik; Rusya ve Çin itiraz etti. BM Güvenlik Konseyi (BMGK) kararı çıkmazsa Suriye'deki geçiş dönemini gerçekleştirmek için başka bir karar almamız gerekecek. Bugüne kadar Rusya nedeniyle de bu kararı alamadık. "Mülteci sayısı şu rakama ulaşırsa müdahale edilir" diye sihirli bir sayımız da yok.
İRAN VE SURİYE, PKK'YI BESLİYOR: İran'dan gelen silah transferlerine karşı Suriye'ye giden transferleri azaltmaya çalışıyoruz. Türkiye anlık istihbaratı çalıştırıyor, anında engelliyor. Ancak Irak hükümetinin de aynı şeyi yapmasını istiyoruz. Suriye'ye giren silahlar PKK'nın eline de geçiyor. Lübnan, Hizbullah örgütüne karşı bir yaptırım kararı aldı. Esad yönetimine stratejik ve lojistik destek verdiği için PKK gibi onun destekçilerinin de yardım almasının önünü kesecek karar almalı.
MEZHEP ÇATIŞMASI TEHLİKELİ: Şii ve Maliki rejimine karşı mezhebi gerginlikler sömürülmemeli. Daha da korkunç hale getirilmemeli. Bu korkunç şeytani yolu açar. Bizim için dini özgürlük laikliktir. Hiçbir mezhep diğerinden önemli değildir. İnsanlar ve halklar da dini mezheplerine göre siyasallaşmamalıdır.
IRAK SINIRININ KONTROLÜ: Irak Kürdistan Yönetimi ile Irak merkezi yönetimi arasında bir sıkıntı var. Aralarındaki görev tanımı hâlâ oturmadı. Ancak hem Irak merkezi yönetiminin hem de Barzani'nin kendi sınırlarını kontrol altına almasını ve PKK'yı engellemesini istiyoruz. Barzani'den kapasitesini daha iyi kullanmasını bekliyoruz. Beklentimiz topraklarını teröristlerin bir kucak olarak görmelerini engellemesi. Sonuçlardan memnun değiliz. Türk hükümeti de memnun değil.
BÖLÜNMÜŞ SURİYE OLMAZ: Küçük, etnik ve mezhebe dayalı bölünmüş veya eski Suriye olsun istemiyoruz.
LİBYA İLE KARIŞTIRMAYIN: Libya ve Suriye'deki durumu karşılaştırma konusunda dikkatli olmalıyız. Libya, Suriye değil. Libya'da en başta muhalefet kendisi için bazı alanları ayırabilmişti. BMGK'nın da 7. başlıkla güçlü bir kararı vardı.
ADANA'DA ÜS YOK: Hür Suriye Ordusu'nun eğitilmesi için ABD'nin Adana'da bir üssünün olduğu veya İncirlik'in bu amaçla kullanıldığına dair bilgim yok.
GÖRÜŞLERİM DEĞİŞMEDİ: Basın ve ifade özgürlüğü konusunda görüşlerim değişmedi, seviyesi de azalmadı. Türkiye istediği gibi ilerleyecekse buna dikkat etmesi gerekir. Dışişleri Bakanımız Clinton da bu konularla derinden ilgileniyor. Türkiye'de devlet adamlarıyla yaptığı görüşmelerde bu konulardaki endişelerini, adalete erişim ve ifade özgürlüğü konusundaki eleştirilerini dile getirdi. Detaya giremem. Ama pozitif ve destekleyici, saygılı biçimde dile getirdi. Yürekten, açık ve net konuştu. Bunun Türkiye için çok önemi bir husus olduğunu düşünüyor. Bu ülkede düşünce suçu olmamalıdır. Kimse söyledikleri nedeniyle demir parmaklıklar arkasında olmamalıdır.