Değişiklikler başka bahara
OYLAMASI cuma günü yapıldı...
Cumhurbaşkanı da Basın Başdanışmanı Ahmet Sever aracılığıyla "Salı günü iade ederim" mesajını yolladı.
Buna rağmen yerel seçim değişikliğine ilişkin kanun dün saat 19.00'a kadar Çankaya Köşkü'ne hâlâ yollanmamıştı.
Bunun tek nedeni olarak da "imzaların tamamlanmamış olması" gösteriliyordu.
Neden bu kadar beklendiği konusunda AK Parti içinde küçük çaplı bir nabız yoklaması yaptığımda ise şu söz çıktı:
"Sayın Başbakan, bu işin referanduma gitmesini çok istiyor. Anadolu'yu bir harmanlayıp tekrar ayağa kaldırmak, coşturmak düşüncesinde... 'Madem Meclis'te olmadı, biz de her zamanki gibi halkla yaparız' görüşünde..."
Hemen ardından gelen söz ise biraz daha farklı bir yaklaşımı getiriyordu:
"Buna karşılık ülkenin ekonomik gerçekleri de ortada duruyor. Arka arkaya gelecek seçimin yükünü halka yıkmamak lazım. Bu işin Meclis'te hal yoluna konulması en doğrusudur... "
"Peki gider misiniz?" diye sorduğumda yanıtı çok daha net geldi:
"Bu şartlarda artık zor görünüyor... "
Bunları söyleyen partinin etkin bir ismi olmasa dikkate almayacaktım.
KADÜK OLACAK
Görünen o ki, bundan böyle 18 yaş ve askerin de oy kullanma hakkı dahil olmak üzere Meclis'e herhangi bir değişiklik gelmeyecek.
Yerel seçimlerin öne alınmasına yönelik düzenleme de Cumhurbaşkanı'nın bugün iadesi sonrası düzenleme bekleyen kanunların en alt sıralarına atılıp tekrar canlandırılmayacak ve dönem sonuna kadar da bir daha üstü açılmayıp kadük bırakılacak.
Çünkü aynı konuda yeniden adım atılıp bir daha 367 sayısının altında kalarak partinin Meclis'teki etkinlik algısını kırmayı kimse düşünmüyor.
Ayrıca gelecek haftanın bayram olması, Meclis'ten Anayasa değişikliğinin 27 Ekim'e yetişecek şekilde yeniden geçirilmesini de olası kılmıyor.
Ayrıca referandum riski de hâlâ ortada duruyor.
ŞİMDİ NE OLACAK?
Dolayısıyla son olay Meclis'te Anayasa değişikliği yapmanın partilerin üzerinde kesin mutabakatı sağlansa bile zor olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Bu durumda Uzlaşma Komisyonu'nda üzerinde mutabakat sağlanmış olan maddelerin dahi Meclis'ten geçmesinin çok zor olduğu da ortaya çıkmış durumda.
İki partinin anlaşması halinde dahi Anayasa'nın referandumsuz değişmesinin mümkün olmadığı da görülüyor.
Beklenti ise gelecek yıl Anayasa değişikliğinin referandum yoluyla çözülmesi.
Böylece Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi seçmen nezdinde gerçek nabız yoklama imkânına da kavuşmuş olacak.
Yerel seçimlerin ekim ayına alınması ile 18 yaşa seçilme ve askere oy kullanma hakkı verilmesiyle ilgili düzenlemeler de bu kapsamda Anayasa'nın bütünüyle değişecek maddeleri arasında yer bulacak.
AK Parti de Cumhurbaşkanlığı seçimine geniş çaplı bir Anayasa değişikliğiyle daha fazla özgürlük ve daha geniş hak sağlayarak seçmen nezdinde olumlu bir imaj sergilemeyi hedefleyecek.
Bu hesapların ne kadarının gerçekleşeceğini kestirmek zor.
Ancak görünen o ki, Cumhurbaşkanlığı seçim süreci bu dönemde de karmaşık, bir o kadar da zor geçecek.