Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BUGÜNE kadar çözüm için her alanda yığınla proje üretildi.

        BM Genel Sekreterleri bizzat devreye girdi, referandum yapıldı...

        KKTC, dün 29'uncu yaşını kutlarken adada kalıcı çözüme henüz ulaşılmış değildi.

        Kıbrıs'ta sürecin kilitlenme noktasına gelmesinin de iki temel nedeni var.

        Birincisi, BM Genel Sekreteri'nin özel temsilcisinin gözetiminde devam eden müzakerelerin gittikçe sıkıcı hale gelmesi.

        İkincisi de Rum kesiminin AB üyesi olması sonrasında çözüm odaklı yerine kazanç odaklı meseleye yaklaşması.

        Bir de Rumların ocak ayına kadar devam edecek AB Dönem Başkanlığı'nı üstlenmesiyle her şeyin derin dondurucuya kaldırılmasını da ekleyebiliriz.

        Ocak ayından sonra yeni sürecin başlaması zor.

        Çünkü bu kez de adanın Rum kesiminde şubat ayında yapılacak başkanlık seçimi ve gelecek yönetimin yerine oturma süreci başlayacak.

        Ekonomik krizin vurduğu Rum kesiminde seçimin favori ismi "Gevşek Federasyon", "Kıbrıs'ta Garantiler ve Garantörler" diyerek yeni açılımlar getiren DİSİ'nin hukukçu genel başkanı Nikos Anastasiadis...

        NATO'ya üyeliği de savunan Anglosakson politikalara yakınlığıyla bilinen Anastasiadis, bugüne kadar daha müzakereci bir profil çizdi.

        KÜÇÜK'ÜN DURUMU

        Rum tarafı böyleyken Türk tarafı da rahat değil.

        Başbakan İrsen Küçük, UBP Kongresi'nde 1427 delegenin yarısından fazlasına ulaşamayıp 704 oyda kaldı.

        Yapılan başvuru üzerine Lefkoşa Kaza Mahkemesi, UBP Kongresi'ne el koyup İrsen Küçük'ün genel başkanlık yetkilerini durdurunca başbakanlığı da tehlikeye girdi.

        Süreç, UBP'nin yeni bir kongreye mi gideceği, yoksa süreci geçerli mi kılacağı noktasında yerel ve taşınması halinde üst mahkemeden çıkacak karara takılıp kaldı.

        Bir yılın boşa geçtiği adada birbirini köşeye sıkıştırmak, kelime oyunlarıyla bir diğerini alt etmek üzerine kurulu müzakerelerde, oynadıkları oyunlar nedeniyle müzakereciler de sıkışmış durumda.

        Çözüme dönük çaba göstermek için görevlendirilen uluslararası memurlar da Kıbrıs gibi turistik bir coğrafyada buldukları koltukların tadını çıkarıyor; ortada top çeviriyor.

        ULUSLARÜSTÜ ÇÖZÜM

        KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu'nun danışmanı Mehmet Hasgüler'le dün sohbet ederken, yeni bir alternatiften söz etti.

        "Supranasyonel Komite" diye adlandırdığı yeni yapı, uluslarüstü bir yönetimi öngörüyor.

        Önerisi AB tipi bir yapılanma.

        Yani, iki kesimle birlikte BM, garantörler, hatta AB'nin de katılımıyla oluşacak komiteye, sorunlu işlerin hepsinin, yönetim dahil teslim edilmesi ilkesine dayanıyor.

        Gümrük, polis, çözülemeyen Maraş dahil her konuda tek karar yetkisi Supranasyonel Komite'ye bırakılıyor.

        Dolayısıyla Türkiye'nin Rum gemilerine kapılarını açıp açmayacağı, Maraş'ın kullanımının nasıl olacağı dahil paylaşılamayan her sorun komite tarafından idare edilir hale geliyor.

        Bu öneri taraflarca kabul görür mü bilinmez.

        Ancak, Rum kesiminde şubat ayında yapılacak seçimler sonrasında ortaya çıkacak yapılanmalar da iyi hesaplanarak bugünden bir adım atılması da gerekiyor.

        Diğer Yazılar