'Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye'
EĞER AK Parti'nin Anayasa teklifindeki yargıya dönük düzenleme gerçekleşirse, hukuk sisteminde 176 yıl öncesine dönülmüş olacak.
Yani, II. Mahmud dönemindeki Tanzimat hareketlerinin gerektirdiği düzenlemeler çerçevesinde 1837'de kurulan "Meclis-i Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye" yeniden oluşacak.
Böylece 1867'den bu yana ayrı çalışan Yargıtay, Danıştay tekrar tek çatı altında "Temyiz Mahkemesi" adıyla toplanacak.
Askeri Yargı da aynı çatıda yerini alacak.
Bu durum, dava dosyaları arasında sıkışıp kalmış olan yargı sisteminin sağlıklı işlemesini sağlar mı?
Konu üzerinde hem pratik, hem de akademik deneyime sahip iki akil hukuk insanına düşüncelerini sordum.
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk ve eski bakan Prof. Dr. Hikmet Sami Türk...
KENDİNDEN MENKUL
Prof. Dr. Selçuk, AK Parti'nin önerisini incelediğini belirtti, "Eğer böyle ise kendinden menkul sistemler yaratıyorlar" tepkisini gösterip ekledi:
"Türkiye, hukuk sistemini Kara Avrupa'ya göre belirlemiş. Getirmek istedikleri ise Anglosakson... O zaman bütün hukuk sisteminizi de tümden değiştirmeniz gerekir. Asırlık kurumları bozup, biraz ondan biraz öbüründen kendinden menkul üçüncü bir sistem oluşturamazsınız. İyi inceleme yapmadan sistemleri buluşturmak doğru değil."
Prof. Dr. Selçuk, son dönem çıkan yasaların yapılış şeklini de eleştirirken Türk Ceza Kanunu'na göndermede bulundu ve "Hukuk fakültesindeki öğrencilerim bile cümle hataları ve yanlışlarını hemen fark ediyor, onlar nasıl kanun yapıyor anlamak imkânsız" dedi.
DEVLETİN TEMELİ
Prof. Dr. Türk ise getirilmek istenen sistemin, ABD benzeri olduğunu belirtti.
ABD de dava takip etmiş bir hukukçu olduğunu anımsattı, sistemin orada alt ve üst kademede birlikte çalıştığına vurgu yapıp şu soruları yöneltti:
"Şimdi üst kademeyi değiştiriyorlar. Peki alt kademe mahkemeler ne olacak? Bu kadar birikmiş zengin içtihat yok mu sayılacak? "
Yeni sistemin çok büyük boyutta bir temyiz mahkemesinin kurulmasını beraberinde getireceğine belirtti.
Bunun zaten iş yükünden boğulan mahkemeleri daha fazla yük altında bırakacağını söyledi.
"Asırlar önce, 1868'de kurulup oturmuş bir sistemin aksayan yanlarını düzeltmek varken, tüm sistemi yıkıp başka bir sistemle yeniden kurmak doğru değil" dedi.
"Adalet mülkün (devletin) temelidir" sözüne de atıf yapıp ekledi:
"Bir devletin en önemli işlevi adalet, temel tamamen değiştirilmek isteniyor. Ayrıca Anayasa Mahkemesi'nin hem esas, hem de şekilden Anayasa değişikliklerini denetlemesini ortadan kaldırıyor."
Prof. Dr. Türk, bunları sıralayıp noktaladı:
"Hukuk devletinin getirilmek istendiği yer Tanzimat'tan da geriye gidiyor... "
MECLİS'İN SEÇİMİ
Gelelim iktidar partisinin yeni Anaya-sa'da yer almasını istediği bir diğer taslağına; Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerinin seçimine ilişkin önerisine.
Teklif gerçekleşirse, bundan böyle Anayasa Mahkemesi ve HSYK nın tüm üyelerini siyasi erk belirleyecek.
Türkiye'nin uzun yıllar sancısını çektiği yargının siyasallaşması bu kez tescilli olacak...