Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HELENİSTİK dönem yeniliğinin en önemli göstergesi, sikkelerindeki ilahi karakterlerden vazgeçip yaşayan insanların portrelerinin paraların üzerine basılmasıydı.

        CHP, bugünkü kongresinde Helenistik dönemin yeniliğini yapabilir mi?

        Yani ilahi karakterler ve gelenekler üzerine oturttuğu siyasetten arınıp gerçek yaşam politikasına dönebilir mi?

        Ya da bir zamanlar öykündüğü Tony Blair’in üçüncü yol politikasına benzer devrimi gerçekleştirebilir mi?

        Çünkü CHP’nin uzun yıllardır parti politikasının temelini din ve etnik temelli siyaset oluşturdu.

        Sonucunda “bölücü” karşıtlığı üzerine oturttuğu söylemle Doğu ve Güneydoğu seçmenini kaybetti.

        Ancak dönüp, Cumhurbaşkanlığı seçiminde Selahattin Demirtaş’ın politikasını alkışladı.

        “Kafatasçılar” diyerek Orta Anadolu seçmenini kendinden uzaklaştırdı.

        Bunu yaparken kendisini “ulusalcı” diye tanımladı; hatta bu uğurda politikasını tersyüz edip parti içi klik yarattı.

        Mütedeyyin kesimle de “yobazlık” üzerine kurduğu politika sonucu uzaklaştı.

        RESTORASYON

        Parti yönetimi dört yıldır bu politikasını değiştirmek istese de ruhuna işlemiş bu yükünü atmakta hep zorlandı.

        Bugün de geçmişten gelen sıkıntıları ve sorunları yaşıyor.

        Ancak bir süredir bu siyaseti yok etmek için uğraşan Kemal Kılıçdaroğlu, bundan böyle çok daha katı tedbirler alarak değişimi hızlandırma kararlılığında.

        Bunun için de bugün kurultay delegesinden 3 yıl için daha yetki isteyecek.

        Geçmişteki gibi rakipsiz olarak delegenin silme oyunu alamayacak olsa da yüksek oyla yoluna devam edeceği görülüyor.

        Partide yaşanacakların da bundan sonra çok daha farklı olacağı anlaşılıyor.

        CHP yöneticileriyle birkaç gündür yaptığım sohbetler de bunu gösteriyor.

        Nitekim Kılıçdaroğlu da kısa süre önceki sohbetimizde, “CHP’yi yüklerinden kurtaracağım” diyerek kararlılığını ortaya koymuştu.

        Kılıçdaroğlu’nun yeni politikasına yönelmesi, geçmişteki kadar zor olmayacak.

        Çünkü son 4 yıl içinde birçok kişi hissetmese de partide ciddi bir yenilenmeye gitti, parti reformunu gerçekleştirdi.

        Bunu görmek için CHP’nin Kılıçdaroğlu’na kadar yurtdışı örgütlenmesinin sağlıklı yapıda kurulmadığını, mobil aidatın bulunmadığını, partinin elektronik temelli çalışmadığını, sosyal medya uygulamasının olmadığını, parti okulunun bulunmadığını, politika notlarının üretilmediğini, parti içi eğitime önem verilmediğini, emek bürolarının kurulmadığını, sivil toplum yapılanmasının dizayn edilmediğini anımsamak yeterli.

        GELECEK POLİTİKASI

        Liste daha da uzatılabilir.

        Önündeki tek engel ise çarkları eskimiş bir transatlantiğin yönünü çevirmek için gereken teşkilat yapılanmasıdır.

        Şurası da unutulmamalı ki, CHP geleneğinde var olan kadroların merkezden kopma süreçleri de böyle politika değişikliklerinde yaşanır.

        Ancak CHP’de bu kez böyle bir kopma sürecinin yaşanacağını beklemek de doğru olmaz.

        Çünkü önünde iki önemli süreç var.

        Birincisi, 9 ay sonra milletvekili seçiminin olması, diğeri de olağan kongrenin yakın gelecekte yapılma zorunluluğu. Özetle, uzun yıllar sonra sosyal demokrat politikalara yönelme kararlılığı gösteren CHP’yi ilginç bir süreç bekliyor.

        Diğer Yazılar