Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş ilk dile getirdiğinde Türkiye içini de kapsayacağı sanılmıştı.

        Erbil’deki basın toplantısında, ordunun sınırın öte yakasında oluşmasını istediğini söyledi, detayına girmedi.

        Peki, PKK desteğindeki ordu nasıl oluşacak, Türkiye’de bulunanların katkısı ne olacak?

        Bu ordu ABD’nin önderliğindeki koalisyonun muharip gücü olacak mı? İleride düzenli orduya geçilecek mi?

        Hafta sonu Demirtaş ile Irak ve Suriye’yi dolaşan Mardin Büyükşehir Belediyebi Eşbaşkanı Ahmet Türk ve onlardan bir hafta önce aynı bölgeyi dolaşan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak’a sordum.

        Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin paneli dolayısıyla iki günlüğüne gittiğim Diyarbakır’daki sohbetimizde Kışanak, “Süreç insanları bu noktaya getirmiş” diye söze girdi.

        Aktardığına göre, IŞİD’in saldırıları sırasında eline hiç silah almamış Ezidiler, Asurîler, bazı Türkmenler ile Araplar, bölgeleri yurtlarını savunmaktan aciz kalınca PKK’nın kapısını çalmış. Buna, IŞİD saldırılarında Barzani’ye bağlı peşmergenin yeterince askeri performans göstermeyip PKK’nın öne çıkması da zemin hazırlamış.

        Kışanak, “Anlatıldığına göre kendilerine gelip silahlı eğitim için başvuruda bulunanlara Irak’ta HPG ve Suriye’de de YPG yardım etmiş, silah eğitimi vermiş; şimdi beraber savaşıyorlar” dedi.

        HALK SAVUNMA ORDUSU

        Halk Savunma Orduları’nın Türkiye ile ilgisinin olmadığını da vurguladı.

        Düzenli ordunun kurulmasının bölgede nasıl bir etki yaratacağını, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) nasıl bakacağını da sordum; Kışanak’ın yanıtı şöyle oldu:

        “O bölgedeki Ezidiler, Asurîler ‘Eğer daha önce silahlanmış olsaydık, IŞİD bu kadar kolay gelemezdi’ diyor. IŞİD’in geleceğinin duyulmasıyla bırakın savaşmayı birçoğu evlerini terk edip daha iç bölgelere kaçmış. Şimdi ise Halk Savunma Orduları’nı oluşturuyorlar. Bu IŞİD tehdidine karşı oluşmuş bir ordu.”

        Kışanak, son dönemde Diyarbakır’a kaçıp gelen Ezidi sayısının da 2 bin 700 civarında olduğunu belirtti.

        Kışanak’a IŞİD’e karşı koalisyonun ve kurulmakta olan ordunun çözüm sürecini nasıl etkileyeceğini de sordum, “Olumsuz etkilemez” dedi.

        KAMP SORUNU

        Bölgeden dün dönen Ahmet Türk de “şartların gittikçe olumsuzlaştığını, insanların perişan olduğunu” belirtti.

        Türk, Ankara’nın, IKBY ile birlikte Irak sınırları içinde kamp planladığını, herhangi bir adımın atılamadığını belirtti.

        Mardin’e göç eden Ezidi sayısının 28 bin 600’ü geçtiğini vurguladı.

        Gittikleri Şengal (Sincar) bölgesinde halkın “Yurdumuzda kalmak istiyoruz silah versinler savaşırız” dediğini, HPG ile birlikte savaşmaya başladıklarını gördüklerini söyledi.

        Türk, Ankara’dan beklentisini de şöyle dile getirdi:

        “30 yıllık dönem bir kenara bırakılırsa Türklerle Kürtler arasında problem yok; birbirlerine yardımcı dostlar. Ortadoğu değişirken, Türkiye’nin IŞİD’e karşı Kürtlere yardımda bulunması gerekir.”

        Bunun çözüm sürecine de olumlu katkı yapacağını vurguladı. Sınırın ötesinde yeni bir ordu kurulurken, geleceğine ilişkin beklentiler sadece bundan ibaret değil...

        Diğer Yazılar