Yasamanın zor dönemi
SİYASİ parti yönetimleri açısından seçim yılları, parlamentonun en zor dönemleridir.
Özellikle de iktidar partileri için...
Çünkü her türlü olumsuzlukla, Genel Kurul’da yeterli sayıda milletvekili bulunmaması dolayısıyla gol yenilmesiyle bu dönemde karşılaşılır.
Özellikle de bakanlık bütçelerinin görüşülmesi sırasında yeterli sayıda milletvekilini salonda tutmak yüksek efor gerektirir.
Açılışı iki hafta önce olsa da bayram tatili nedeniyle ara veren TBMM, yeni yasama dönemine işte bu riskli ortamda başlıyor. Ayrıca iktidar partisinden 70’ten fazla milletvekilinin üçüncü dönemini doldurmuş olmaları dolayısıyla yeniden aday olamayacak olması da önceden satın alınmış risk olarak duruyor
TBMM’nin önünde de bu dönem halledilmesi gereken, dün Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın dile getirdiği HSYK Yasası olmak üzere birçok önemli yasa bekliyor.
KARAR YETER
Şimdi, “Aynı riskler yakın geçmişte de yok muydu, o zaman neden sorun olmadı?” denilebilir.
Ancak şurası unutulmamalı ki, AK Parti iktidara geldiği 2002’den bu yana Meclis çoğunluğu açısından ilk kez bu dönem kritik bir eşiğe indi.
Çünkü 2007 genel seçiminde 341 milletvekili bulunan AK Parti’de bu denli ayrılma yaşanmamıştı.
2011 seçiminde 327 milletvekili çıkaran AK Parti’nin 17-25 Aralık’ta yaşananlar sonrası bugün milletvekili sayısı 312’ye indi.
Bu sayı, muhalefetin toplamı kendisine yetişmediği için bir sorun olarak görülmeyebilir.
Ancak yakın geçmişte 327 milletvekili varken dahi TBMM Genel Kurulu’nun çalışabilmesi için gerekli 138 milletvekilini salonda bulunduramadığından açılamayan veya 184 milletvekili çoğunluğu olmadığından karar alınamayacağı için kapanan oturumlar da hafızalarda taze duruyor.
Son döneme girilmesi dolayısıyla bazı milletvekillerinin bir daha aday olmama kararı ile 70’ten fazla milletvekilinin de aday gösterilmemesi zorunluluğu eklendiğinde risk daha da büyüyor.
Ayrıca güçlü karizması olan, kulise geldiğinde birçok milletvekilinin kendini göstermek istediği Erdoğan da bu dönem Meclis’te bulunmuyor.
Bütün bunlar iktidar partisinin, TBMM’nin çalışmasında bu dönemi sıkıntılı geçireceğini gösteriyor.
Seçimin öne alınacak olması da Meclis çalışmalarının en geç şubat ayında sonlanması anlamına geliyor ki, bu da bütçe geçtikten sonra geniş kapsamlı bir yasanın çıkamayacağına işaret ediyor.
MUHALEFETTE DURUM
İktidar için geçerli riskler muhalefette de olmakla birlikte iktidarınki kadar yüksek değildir.
Çünkü bugün CHP’nin 129, MHP’nin 52, HDP’nin kontrolünde ise 31 (27+3+1) milletvekili var.
Ayrıca her üçü açısından da milletvekili sayısı az olduğundan bunların yeniden aday gösterilmesinde şu aşamada zorluk yok.
Veya onların yeniden aday olabileceklerine dönük umudu var...
Muhalefetin en büyük riski ise milletvekillerinin yeniden aday olup seçilebilmeleri için bölgelerinde daha fazla çalışmak zorunda olmaları.
Bu da Meclis çalışmalarına katılmalarını engelliyor, iktidarın elini rahatlatıyor.
Özetle, yeni yasama yılına TBMM, son dönemi olması dolayısıyla risklerle başlıyor.