Mısır'daki müzik sansürü ve Türkiye bağlantısı
MISIR’daki devlet radyolarının tepe yöneticisi Abdurrahman Reşad, Kahire’de yayınlanan Masravi Gazetesi’ne geçen Perşembe günü bir açıklama yaptı ve bazı sanatçıların icralarının bundan böyle resmî radyolardan yayınlanmayacağını söyledi.
Reşad, uygulamaya gerekçe olarak 1934’ten kalma bir yönetmeliği gösterdi: Yönetmelik, icralarının radyolarda çalınmasını isteyen müzisyenlerin bir çeşit “yeterlilik sınavından” geçmelerini mecburî tutuyor, musiki tekniği bakımından uygun bulunmayan sanatçıların ve diğer toplu icraların radyolardan yayınlanmasına izin vermiyordu.
1980’lere kadar sıkı bir şekilde uygulanan bu kural o senelerde Arap Popu’nun doğması ve bu yeni müzik türünün sadece Mısır’da değil bütün Arap dünyasında rağbet görmesi üzerine önce gevşemiş, daha sonra askıya alınmıştı. Abdurrahman Reşad’ın açıklamasında söylediği gibi Arap Müziği’nin gelmiş geçmiş en büyük erkek seslerinden olan, hattâ çok meşhur bazı şarkıları bizde de seneler boyunca yürütülerek Türk bestecilerin eserleri gibi ortaya sürülen ve oldukça rağbet gören Abdülhalim Hafız bile bu yeterlilik sınavından vaktiyle defalarca geçmiş, okuduğu eserlerin radyolarda çalınmasına sınavlar sonrasında izin verilmişti.
RADYO SEVDASI BİTMEDİ
Getirilen yasak çok sayıda icracıyı ama öncelikle iki sanatçı ile bir Arapça rap grubunu etkiliyor: Son senelerde sesinin yanısıra “erotik” sayılan klipleri ile de şöhret kazanmış Lübnanlı okuyucu Heyfa Vehbi’yi, Mısır’daki protest müziğin önemli isimlerinden olan ve şarkılarında Muhammed Mursi’yi açıkça destekleyip General Sisi’nin darbesine karşı çıkan Hamza Nemire’yi ve “Oka ile Ortiga” grubunu...
1930’lardan buyana İngilizler’in BBC’si ile beraber dünyanın en fazla dinlenen yayın kuruluşlarından olan Mısır’ın devlet radyoları, özellikle de Kahire Radyosu sadece Mısırlılar’a değil, bütün Arap dünyasına seslenmiştir. Hattâ radyolarda Türk Müziği’nin yasaklı olduğu 1930’lu senelerde binlerce Türk dinleyici de antenlerini “Savtu’l- Arab min el-Kahire”ye, yani Kahire Radyosu’na çevimişler, uzun müddet Abdülvehab’a, Ümmügülsüm’e ve daha birçok Mısırlı sanatçının icralarına kulak vermişlerdir.
Mısır radyoları radyo sevdasından hâlâ vazgeçmemiş olan Arap dünyasında etkisini bugün de muhafaza ediyor, yayın gücü bakımından yine ön sıralarda bulunuyor ve Arap âleminin tamamına sesleniyor. Ama televizyonun ve müzik dinleme teknolojisinin gelişip yaygınlaşmasının ardından bu etki tabii ki eskisine göre oldukça azalmış vaziyette ve yeni yasak TV’lerde de uygulanmadığı müddetçe sansüre uğrayan sanatçıların dinlenmelerinde de bir azalmaya sebep olmayacak.
Meselenin bir başka tarafı daha var: Mısır, bu karar ile aslında bir taş ile iki kuş vurmaya çalışıyor; Sisi rejimine muhalif gördüğü seslerin radyolardan dinlenmesini engelliyor, yani geçmişteki bütük diktatörlüklerde, meselâ Yunanistan’da, Almanya’da, Sovyetler’de, İspanya’da ve hattâ darbe dönemi Türkiyesi’nde de olduğu gibi bazı muhalif sanatçıları susturma yoluna gidiyor ama diğer taraftan muhafazakâr ve muhalif kesimin ağzına küçük de olsa bir parmak bal çalmaya çalışıyor.
KARARIN ALTINDAKİ İMZA
Bu bir parmak bal, erotik bulunan son filmi ile bazı klipleri bu sene Mısır’da oldukça tartışma yaratan ve hükümet meselesi haline gelen Heyfa Vehbi’ye ilk yayın yasağının konulması ve 1934’teki yönetmeliğin yeniden uygulamaya geçirilmesi ile Arapça’nın yanısıra geleneksel Arap Musikisi konusunda da hasas olan muhafazakâr çevrelere “Bakın, kültürümüzü koruyor ve musikimizin soysuzlaşmasının önüne geçiyoruz” mesajının verilmesinden ibaret...
1934 yönetmeliğinin aslında bizi de yakından ilgilendiren ama pek bilmediğimiz bir tarafı vardır: Mısır Kralı Fuad, 1932 ilkbaharında Kahire’de bir “Arap Musikisi Kongresi” toplamış, kongreye dünyanın önde gelen İslam Müziği uzmanları çağırılmış, Türkiye’den de zamanın büyük müzikoloğu Rauf Yekta Bey ile efsanevî müzisyen Tanburî Cemil Bey’in oğlu Mesud Cemil davet edilmişlerdi.
Kongre’de alınan ve Arap Müziği’nin teorisi ile icrasına standard getiren kararlar daha sonra kapağını bu köşede de gördüğünüz 600 küsur sahifelik bir kitap haline getirildi ve Mısır Radyoları’nda 1934’te uygulamaya konan yönetmelik de bu kararlar çerçevesinde hazırlandı.
Konunun yine bilmediğimiz bir başka tarafı: Kongre’deki “Musiki Teorisi Komisyonu”nun başkanlığını 1935’te Çamlıca’daki evinde vefat eden Rauf Yekta Bey yapıyordu ve kararların altındaki ilk iki imza da İngiliz musiki âlimi Henry George Farmer ile Rauf Yekta Bey’e aitti!..