Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HEMEN her gün dünya kadar e-mail alırım, tarih konusunda türlü türlü sorular gelir, bu e-maillerin hemen hepsini okumaya çalışırım ama vakit yokluğundan dolayı cevap verme imkânını maalesef bulamam, o da başka...

        Son zamanlarda gelen mesajlar arasında ilk sırayı sayıları artık gittikçe artmış olan ve ortaya attıkları türlü türlü palavralar ile milletin kafasını bulandıran uydurma tarih tüccarları ile nefret tarihçilerinin Lozan hakkındaki iddialarının doğru olup olmadığı sorusu geliyor!

        Lozan konusunda burada birkaç defa yazdım, “Lozan’ın ne olduğunu merak edip de öğrenmek isterseniz doğrudan doğruya anlaşmayı okuyun, başka yerlere bakıp kafanızı karıştırmayın, zira Lozan’ı sadece kendisini okuyarak öğrenebilirsiniz” dedim.

        Ama anlatabilmek ne mümkün! Birileri, hattâ isimlerinin başında “profesör” unvanı olan koskoca adamlar kanal kanal dolaşıp Lozan hakkında konuşuyor, “Öyle oldu, böyle yapıldı, İsmet Paşa şu şu şu hakkımızı yabancılara teslim etti, Lozan bir yenilgidir, üzerinden 90 sene geçmiş olmasına rağmen bu paçavra gibi anlaşmayı Amerika hâlâ kabul etmedi” deyip duruyor. Bu kadarla kalsalar âmennâ ama aralarında “Kurtuluş Savaşı hiç olmadı!” diye akıllara ziyan şekilde saçmalayanları da var!

        ÂH, O ŞÖHRET MERAKI YOK MU?

        Kendilerini böyle konuşmaya mecbur hissediyorlar, zira uzmanlık alanlarında şimdiye kadar yaptıkları dişe dokunur bir yayınları yok, seneler boyunca onun bunun eserinden birşeyleri kesip yapıştırmışlar, uluslararası alanda kabul görmüş tek bir satırları bile mevcut değil ama şöhret sahibi olmak istiyorlar... Hasretini çektikleri şöhrete varmanın en kolay yolu da Cumhuriyet’in kurucu kadrosuna ve Lozan’a desteksiz de olsa veryansın etmek! Zira bilinen tarihin dışında söylenen herşey yalan bile olsa para ediyor, rağbet görüyor ve bu saçmalıkları ortaya atanlar okumaktan nasibini almamış bir kesimin gözünde “üstâd” oluveriyor!

        Meslek cahili böyle şöhret tüccarlarının Lozan konusunda ortaya attıkları saçmalıkların ve milleti inandırdıkları yalanların bazılarını ve işin doğrusunu da yazarak sıralayayım:

        -ASLI İNGİLİZCE OLAN ANLAŞ- MANIN METNİ İNGİLTERE’DEDİR, TÜRKİYE’DE KOPYASI YOKTUR: Neresini düzelteyim? Lozan’ın metni Fransızca’dır, anlaşmanın aslı Paris’te, Fransız Dışişleri Bakanlığı’ndadır ve yine anlaşmanın 143. maddesi uyarınca tasdikli bir kopyası Türkiye’ye daha tâââ o zaman verilmiştir!

        -AMERİKA, LOZAN’I HÂLÂ TASDİK ETMEMİŞTİR: Doğru, etmemiştir, zira Birleşik Amerika anlaşmanın tarafı değildir, yani Lozan’a katılmamıştır, altında imzası yoktur ve dolayısı ile Kongre’nin “Lozan’ı tasdik etmesi” diye bir şey sözkonusu değildir. Anlaşmaya taraf olan memleketler İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sırp-Hırvat ve Sloven Krallığı ve nihayet Türkiye’den ibarettir; Amerikalı diplomatlar görüşmelerde “gözlemci” olarak, yani ne olup bittiği konusunda kendi hariciyelerini bilgilendirmek maksadı ile hazır bulunmuşlardır! Bir memleketin taraf olmadığı ve imzalamadığı anlaşmayı “Çok güzeeeel!” deyip onaylaması yahut “Ben bunu beğenmedim” diye onaylamaktan çekinmesi nasıl mümkün olabilir ki?

        OKUYUN, SADECE OKUYUN!

        -TÜRKİYE, LOZAN’I İMZALAR İMZALAMAZ HİLÂFETİ BU ANLAŞ- MAYA GÜVENEREK APAR TOPAR KALDIRMIŞTIR: Palavraaaa! Lozan Anlaşması 24 Temmuz 1923’te imzalanmış, hilâfet bu tarihten yedi buçuk ay sonra, 3 Mart 1924’te kaldırılmıştır. Bu tarihlere bakıldığında gerçi hilâfetin Lozan’ın imzalanmasından sonra lâğvedildiği söylenebilir ama mesele öyle değildir, zira 1924 Mart’ında anlaşma yürürlüğe girmemiştir, yani hukuken henüz yoktur! Lozan’ın uluslararası alanda yürürlüğe girme tarihi 1924 Ağustos’udur ve hilâfet kaldırıldığı sırada Lozan’ın uygulanması diye bir şey sözkonusu değildir!

        -FENER PATRİKHANESİ, LOZAN’A GÖRE BİR ‘TÜRK MÜESSESESİ’DİR: Yalan! Lozan Anlaşması’nda Fener Patrikhanesi’nin bahsi bile geçmez. Patrikhane meselesi görüşmeler sırasında gündeme gelmiş ve tartışılmıştır ama anlaşma metnine girmemiştir ve tek bir kelime ile olsun metinde yeralmaz!

        -LOZAN’IN GİZLİ MADDELERİ VARDIR, ANLAŞMA 100 SENE İÇİN GEÇERLİDİR VE 2014’TE KENDİ KENDİNİ FESHEDECEKTİR: Öylesine bir yalan ki, artık üzerinde durmaya lüzum bile görmüyorum; bu iddia hakkında daha önce zaten yazmış, hattâ dalga geçmekten başka bir çare bulamamıştım...

        Tekrar söyleyeyim: Lozan 143 maddeden ibaret kırk küsur sayfalık kısa ama gayet başarılı bir anlaşmadır, ardından bazı protokoller gelir ve metne ulaşılması gayet kolaydır. Dolayısı ile lûtfedin okuyun, neyin ne olduğunu kendi gözlerinizle görün ve bazısı unvanlı bu yalan bilgi tüccarlarının sizleri iğfal etmelerine artık bir son verin!

        Diğer Yazılar