Rusya'ya karşı şimdi tek başımızayız!
Türkiye’nin gündemi senelerden buyana dünkü gibi karmakarışık olmamıştı...
Önce bir Rus savaş uçağını düşürdük, sonra haftalardır beklenen hükümet kuruldu, derken Türkmenler de bir Rus helikopterini indirdiler ve Rus yetkililerin bize veryansın ettikleri mesajlar ardarda gelmeye başladı.
Şimdi, etkisi çok uzun müddet boyunca devam edecek gibi görünen uçak düşürme meselesini biraz derinlemesine ele alalım:
Hava sahamız haftalardır ihlâl ediliyordu; uyarı üstüne uyarı yapmış, ne olduğunu aslında ben dahil pek çok kişinin bir türlü anlayamadığı “angajman” denen kuralları uygulamak zorunda kalacağımızı söylemiştik ama kulak asan olmamıştı.
Kurallar nihayet uygulandı ve Rus uçağını düşürdük!
Dün meydana gelen hadise öylesine bir dert ki, aşağı tükürseniz sakal, yukarı tükürseniz bıyık! Türkiye tepkisini sadece söz söyleme seviyesinde tutacak olsa sınırlarımız ve hava sahamız yolgeçen hanına dönecekti, bunun önüne geçilmesi ve hükümranlık hakkımızın muhafazası için mutlaka birşey yapılması gerekiyordu, yapıldı ve Rus uçağı düşürüldü.
HARİTAYA BAKIN, ANLARSINIZ!
Buraya kadar meselenin sakal kısmı; ama işin bir de bıyık tarafı var: Düşürülen savaş uçağı Ruslar’a ait... 30 küsur milyar dolar ticaret hacmi, yine milyarlarca dolar turizm geliri ve daha da önemlisi “çok pahalı” diye yakındığımız ama artık onsuz edemeyeceğimiz doğalgaz bir tarafa, karşımızda Rusya var! Asırlar boyunca kâh düşman, kâh dost olduğumuz; cephelerde bazen canımıza okuyan ve hattâ Yeşilköy’e kadar gelen ama yeri geldiğinde Avrupa’ya ve denizaşırı topraklarımızdaki ayaklanmalara karşı sayesinde dik durabildiğimiz ve İstiklâl Harbi’nden itibaren dost kalmaya daimî bir itina gösterdiğimiz Rusya...
Şovence krizlere girmeden dünya haritasını önümüze koyup Rusya’ya dikkatli şekilde bakar ve devâsâ genişliğini tekrar farkedip hatırladığınız takdirde söylemek istediğimi daha kolay anlayabilirsiniz...
AMERİKA’NIN İŞİNE GELMEZ
Amerika bu krizde yanımızda olacak mı dersiniz?
Hiç tahmin etmiyorum, zaten olmayacağını gösterdi bile! Zira, Ruslar’ın Suriye’de haftalar önce başlattıkları operasyonlar herşeyden önce Amerika’nın işine yaramaktadır. Amerika’nın bir türlü beceremediği temizlik Ruslar tarafından yapılmaktadır ve bizim bir Rus uçağını düşürmemiz bu yüzden Amerika’nın hiç de hoşuna gidecek bir iş değildir ve Washington’dan yapılan ilk açıklamalarda “Bizi ilgilendirmez” gibisinden bir havanın hâkim olmasının sebebi de budur.
Ama, operasyonlar konusunda Moskova’nın da izah etmekte zorlanacağı bazı noktalar vardır...
Meselâ, terörist gruplara karşı yapıldığı söylenen bombardımanın son günlerde o grupların yoğun olmadığı Türkmen Dağı bölgesinde yoğunlaşmasının gerçek sebebinin ne olduğu... Bunun yanısıra, Ruslar’ın ana hedefinin hakikaten rejim muhalifi ve terörist gruplarla sınırlı kalmayıp bu gruplarla beraber bulunan ve sayılarının birkaç yüz olduğu tahmin edilen Çeçen savaşçıların geri dönmeleri ihtimalini ortadan kaldırmak maksadıyla bombardımanlarda savaşçıların tamamını yokederek bir taşla iki kuş vurma arzusu güttükleri yolundaki söylentiler...
Moskova, bu iki konuda günlerden buyana doyurucu bir açıklama yapmamıştır...
Ruslar’ın 1950 sonrasında başka memleketlerde giriştiği askerî operasyonlar genellikle başarısızlıkla neticelenmiştir ve bunun önemli örneği de komünist rejimin yıkılmasında bile etkisi olduğu görülen Afganistan macerasıdır...
Ama ortada şu anda bambaşka bir vaziyet var: NATO, MATO, Amerika, Mamerika, vesaire şu anda yanımızda değil ve bu derdi tek başımıza halletmek zorundayız!
GELMEZ
Amerika bu krizde yanımızda
olacak mı dersiniz?
Hiç tahmin etmiyorum, zaten
olmayacağını gösterdi bile! Zira,
Ruslar’ın Suriye’de haftalar önce
başlattıkları operasyonlar herşeyden
önce Amerika’nın işine yaramaktadır.
Amerika’nın bir türlü beceremediği
temizlik Ruslar tarafından yapılmaktadır
ve bizim bir Rus uçağını düşürmemiz
bu yüzden Amerika’nın hiç
de hoşuna gidecek bir iş değildir
ve Washington’dan yapılan ilk
açıklamalarda “Bizi ilgilendirmez”
gibisinden bir havanın
hâkim olmasının sebebi de budur.
Ama, operasyonlar konusunda
Moskova’nın da izah etmekte
zorlanacağı bazı noktalar vardır...
Meselâ, terörist gruplara karşı
yapıldığı söylenen bombardımanın
son günlerde o grupların yoğun
olmadığı Türkmen Dağı bölgesinde
yoğunlaşmasının gerçek sebebinin
ne olduğu... Bunun yanısıra,
Ruslar’ın ana hedefinin hakikaten
rejim muhalifi ve terörist gruplarla
sınırlı kalmayıp bu gruplarla beraber
bulunan ve sayılarının birkaç
yüz olduğu tahmin edilen Çeçen
savaşçıların geri dönmeleri ihtimalini
ortadan kaldırmak maksadıyla
bombardımanlarda savaşçıların
tamamını yokederek bir taşla iki kuş
vurma arzusu güttükleri yolundaki
söylentiler...
Moskova, bu iki konuda günlerden
buyana doyurucu bir açıklama
yapmamıştır...
Ruslar’ın 1950 sonrasında başka
memleketlerde giriştiği askerî operasyonlar
genellikle başarısızlıkla neticelenmiştir
ve bunun önemli örneği
de komünist rejimin yıkılmasında
bile etkisi olduğu görülen Afganistan
macerasıdır...
Ama ortada şu anda bambaşka bir
vaziyet var: NATO, MATO, Amerika,
Mamerika, vesaire şu anda yanımızda
değil ve bu derdi tek başımıza halletmek