Yekta Hoca'nın 'Osmanlı Müellifleri'
“Türkiye’de yayınlanan kitapların sadece ilk yahut yazarı hayatta iken çıkmış diğer baskılarına, yani orijinallerine müracaat edin; eserlerin sonradan yapılmış yeni baskılarını, şayet tıpkıbasım değiller ise ve hele üzerlerinde ‘yayına hazırlayan’ ibâresi varsa pek ciddiye almayın. Eski harflerle olan bir kitabın yeni yazıya çevrilmiş ve ‘Türkçeleş- tirilmiş’ yayınından da mutlaka uzak durun, o yazıyı öğrenip aslını kullanın” diye senelerden buyana yazıp söylüyorum.
Zira bizdeki bir eserin uzun yıllar önce yapılmış ilk baskısı ile yeniden yayınlanmış ve “günümüzün diline uyarlanmış” şekli arasında sık sık farklar, hem de büyük farklar ortaya çıkar. Bu farklar ya okuma hatâsıdır yahut bir türlü eser verememiş olan redaktör, esersizliğinin getirdiği “herşeyi bilme” psikolojisi içerisinde yayına hazırladığı kitabı kesip biçmiş, düzgün ifadeleri hatâlar yumağı hâline getirmiş, nüansları kazımış, hattâ aralara ilâveler ile yorumlar sıkıştırmış ve metni bazen sansür bile etmiştir.
Böylesine bir tecavüzün mağduru olan eserden istifade artık ne mümkün?
Tamamı 1511 sayfa olan “Osmanlı Müellifleri”nin ilk cildi.
EN BABA ESERLERDEN BİRİ
İşte bu yüzden kitapların, özellikle de kaynak eserlerin yeni baskılarından hep uzak durdum ve dostlarımla arkadaşlarıma da “Araştırma yapıyorsanız orijinal baskıları kullanmaktan şaşmayın” tavsiyesinde bulundum. Zira kaynak kitapların asıl metne sadık kalınarak ve düzgün şekilde yapılmış yeni yayınları hayli nâdirdi!
Alışılmışın dışındaki böyle düzgün yayınlardan biri, geçenlerde Türkiye Bilimler Akademisi -TÜBA- tarafından yapıldı: 1861 ile 1925 arasında yaşayan, asker ve siyasetçi kimliğinin yanısıra imparatorluğun son devrinde yetişmiş en önemli âlim biyograflarından olan Bursalı Mehmed Tahir’in Osmanlı Edebiyatı ve tarihi konusundaki üç cildlik kaynak eseri, “Osmanlı Müellifleri”.
1915 ile 1924 seneleri arasında yayınlanmış olan “Osmanlı Müellifleri”, ilim dünyasında alanındaki en önemli kaynaklardan biri olmuş ama savaş senelerinin sıkıntıları yüzünden iyi kâğıda basılamadığı için sayfaları zamanla eriyip dağılmaya başlamış ve İngiltere’deki “Gregg International” yayınevi, 1971’de eserin birinci hamur kâğıda yine üç cildlik tıpkıbasımını yapmıştı.
BİR KURTARICI: İNDEKS
“Osmanlı Müellifleri”nin TÜBA’nın yayınladığı yeni harflere çevrilmiş şeklini YÖK Başkanı olmasının yanısıra klasik edebiyatımızın bugün önemli uzmanlarından olan Prof. Dr. Yekta Saraç hazırlamış.
Prof. Saraç, yazdığı mânâlı sunuşta Türkiye’de bazı müesseselerde yaşanan “fetret devrinden” sözediyor...
Yakinen bilirim: Bu öyle bir “fetret” idi ki, bir üniversitenin vaktiyle hasbelkader başında bulunan rektör, Sultan Abdülhamid’e ait olan ve Cumhuriyet’in ilânından sonra İstanbul Üniversitesi’ne devredilen emsalsiz bir kütüphaneyi pervasızca çöpe atabilmişti!
Yazının başında, dostlarımı ve arkadaşlarımı şimdiye kadar “Kaynak eserlerin mutlaka ilk baskılarını kullanın” diye uyardığımı söylemiştim...
Prof. Yekta Saraç’ın yeni harflere naklettiği ve gayet şık bir şekilde yayınladığı “Osmanlı Müellifleri” sayesinde, bizzat uyduğum bu kuralın sadece bu kitap için artık dışına çıkabilecek; zira en azından eserin sonundaki indeks sayesinde bile uzun vakit alan arama zahmetinden kurtulabileceğiz!
Yekta Hoca’nın dünya kadar bürokratik koşuşturma arasında büyük mesâi gerektiren 1511 sayfalık böyle bir yayını ortaya koyması, ilim ile hevesin biraraya gelmesi hâlinde nasıl önemli eserler verilebileceğinin açık bir kanıtıdır