Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Bugün bu köşede bir belge yayınlıyorum: Hacettepe Üniversitesi’nin bir öğrenciye verdiği disiplin cezasının, rektörün imzasını taşıyan tebliğini...

        Belgenin tuhaflık mı, garabet mi, hata neticesi mi yoksa utanç vesikası mı olduğuna ben bir türlü karar veremedim, neyin nesi olduğunu anlatayım ve kararı siz verin.

        Memlekette bombalar patlıyor, nice canlar gidiyor ve hüzün her tarafı sarmış vaziyette iken bütün bu acılara sebep olanların yandaşları ile cinayetlerin faillerine sempati besleyenler fırsat buldukları anda terör örgütünün lehinde gösteriler düzenleyip slogan atıyorlar.

        Yayınladığım belgeden anlaşıldığı kadarı ile, Hacettepe Üniversitesi’nin Beytepe’deki kampüsünde bu senenin 8 Mart’ında da böyle işler olmuş ve PKK ile liderinin lehinde slogan atılmış...

        Sloganlar gençlerden birini çileden çıkartmış olacak ki, o da “Üniversitemizde PKK istemiyoruz, Apo’nun p..... yıldıramaz bizleri” diye bağırmış...

        ÖĞRENCİ NE YAPMALIYDI?

        Vay, sen misin bağıran! Üniversite’nin Koruma ve Güvenlik Müdürlüğü, öğrenci hakkında zabıt tutup rektörlüğe göndermiş, rektörlük disiplin yönetmeliğini işletip bilmemkaçıncı maddenin bilmem hangi maddesine göre “Üniversitemizde PKK istemiyoruz” diyen öğrenciye üniversiteden bir ay uzaklaştırma cezası vermiş. Ama sonra lûtfetmiş, öğrencinin daha önce disiplin cezası olmadığı için uzaklaştırmayı “kınama”ya çevirmiş ve Hacettepe Üniversitesi’nin rektörü Prof. Dr. Haluk Özen de kınamayı geçen 22 Kasım’da, “Hacettepe Üniversitesi Hukuk Müşavirliği” antetli bir kâğıda yazıp öğrenciye tebliğ etmiş.

        Gerekçe, öğrencinin “Kişilerin şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü ve yazılı eylemlerde bulunarak disiplin suçu işlemesi” imiş!

        Belgede bahsedilen yazışmaların tarihlerine baktığınızda, koskoca üniversitenin Koruma Müdürlüğü’nün, Disiplin Kurulu’nun, Hukuk Müşavirliği’nin vesairesinin ve en nihayet rektörünün PKK aleyhine slogan atan gence ceza verebilmek için tam sekiz buçuk ay boyunca hiç durmadan didindiğini görüyorsunuz!

        “Üniversitemizde PKK istemiyoruz” diyen öğrenciye ceza verebilmek için aylarca uğraşan üniversitenin müdürlüklerinin, müşavirliklerinin, kurullarının ve rektörlüğünün ceza verdikleri öğrenciyi 8 Mart 2016’da bu şekilde slogan atmak zorunda bırakanlara karşı da bir müeyyide uygulayıp uygulamadıklarını hakikaten merak ediyorum!

        DEMEK Kİ HERKES SUÇLU!

        Verilen bu cezadan yola çıkarak meseleyi Hacettepe Üniversitesi Rektörlüğü’nün yaklaşımı ile değerlendirecek olursanız, PKK ve uzantılarının sebep olduğu her olayın ardından meydanlara çıkıp protesto gösterileri yapan, terörü kınayan, örgütün aleyhinde slogan atıp memleketin teröristlere bırakılmayacağını haykıran milyonlarca kişi suç işliyor; rektör Prof. Dr. Haluk Özen’in ifadesi ile “başkalarının şeref ve haysiyetini zedeleyen sözlü veya yazılı eylemlerde bulunuyorlar” demektir ve onların da cezalandırılmaları gerekmektedir!

        Meselenin şimdi YÖK tarafından incelendiği söyleniyor, çıkacak kararı öğrenir öğrenmez sizlere de nakledeceğim...

        Şimdi bir başka üniversitenin aynı olmasa da benzer bir uygulamasını hatırlatayım:

        Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Bilimler Klübü, önceki gün üniversitede “Medya ve İktidar” konulu bir toplantı yapacaktı ve PKK’ya “terörist” demeye dilleri bir türlü varmayan mâlûm birkaç kişi konuşmacı olarak davet edilmişti. Ama hazırlıkların dönüp dolaşıp mâlûm örgütün reklâmı haline geleceği anlaşılınca, Boğaziçi’nin rektörü Prof. Dr. Mehmet Özkan, toplantıyı iptal etti!

        İşte, iki üniversite arasındaki anlayış farkının mükemmel bir örneği...

        Diğer Yazılar