Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Amerikan Başkanı Donald Trump’ın Ortadoğu gezisini yakından takip ettik ama, sadece magazin tarafı ile!

        Riyad’a vardıklarında Trump’ın karısı Melania’nın başı açıkmış ama üzerinde kapalı ve gayet şık siyah bir elbise varmış, Amerikan Başkanı ile Suudi Kralı ellerinde kılıçlarla bir güzel raksetmişler, Melania karşılama töreni sırasında kocasının uzattığı eli tutmayıp itivermiş, Trump’ın kızı Ivanka’nın bütün güzelliği zaten üstünde imiş ve Suudi kadınların gönlünü fethetmiş!

        Amerikan Başkanı’nın gezisini günlerden buyana işte böyle yakından ve ciddî mi ciddî şekilde takip ettik, yaptığımız yorumlarımızın çerçevesini de kılık-kıyafet ve dans kavramları ile first leydinin cilvesi teşkil etti...

        Trump’ın gezisi Ortadoğu’da çok önemli değişikliklerin hazırlayıcısı imiş, yeni ittifakların temeli atılıyormuş, hattâ sınırlar bile değişebilirmiş ne gam! Melania’nın havası, Trump’ın dansı yahut Ivanka’nın tavırları bizim için bunların hepsinden daha önemli!

        Amerikan Başkanı’nın Ortadoğu’daki temaslarının dikkat etmediğimiz, bazı çevreler tarafından farkedilmiş olsa bile seslendirilmeyen ve bizim için önemli olan bir başka boyutu var: Amerika, Ortadoğu’da bundan doksan küsur sene önce çizilen ama bir türlü benimsenemeyen ve her dâim dertlere sebep olan sınırları tekrar çizmeye, yeni ittifaklar kurmaya ve belki de ortaya yeni devletler çıkartmaya hazırlanıyor.

        YENİ TASFİYE MEMURU GELDİ

        Ortadoğu’da sil baştan düzenlemeye girişmek, Osmanlı İmparatorluğu’nun bir asırdan buyana hâlâ tamamlanamamış olan tasfiyesine soyunmak demektir!

        İmparatorluğun Birinci Dünya Savaşı’nın ardından yaşadığı dağılma sürecindeki tasfiye memurluğunu İngiltere üstlenmişti ama beceremeyip yüzüne gözüne bulaştırdığı için anlaşmazlıklar bir türlü bitmek bilmedi. Tasfiyenin temelini bir temennî belgesi olan Sykes-Picot Anlaşması ile San Remo Konferansı’nın kararları teşkil ediyordu fakat hem göz kararıyla çizilen sınırların yarattığı hoşnutsuzluklar, hem de Sykes-Picot’ya taraf olanların birbirlerine devamlı şekilde kazık atma çabaları tasfiyeyi içinden çıkılmaz hâle getirdi. Üstüne üstlük, sonraki senelerdeki İsrail meselesi ile de karmaşa daha vahim hal aldı.

        İngiltere’nin yerinde senelerden buyana Amerika var, tasfiye memurluğunu şimdi Başkan Trump yapıyor, tasfiye edilen miras ise bizim Osmanlı İmparatorluğu’nun eyaletlerinden bazıları!

        ESKİ MÜLKÜMÜZÜN VÂRİSLERİ

        Bu yeni tasfiye çabasının bir netice verip vermeyeceğini söylemek için vakit henüz erken ama Ortadoğu’da bir asırdan buyana yaşanan hadiselerden alınması gereken önemli bir ders var: Bölgede gerçeklere değil de temennilere ve menfaatlere göre yapılan düzenlemeler bir netice veriyor; barış ve sükûn değil, kan ve gözyaşı getiriyor!

        Suudi Arabistan, Mısır ve Körfez ülkelerinden bazılarının desteğini alarak yapılması hayal edilen yeni tasfiyeler ve düzenlemeler de aynı mantık çerçevesinde yürütülecek, yani bölgenin gerçekleri değil de menfaatler doğrultusunda yapılacak olduğu takdirde, tekrar bir yüz seneye kalmadan ortaya yeni tasfiye memurları çıkacaktır.

        Ve, meselenin unutmamamız gereken tarafı:

        Geniş topraklara sahip olan ve asırlarca hüküm süren büyük devletlerin bıraktığı mirasların tasfiyesi öyle bir anda ve imzalanan birkaç anlaşma ile mümkün değildir, bu iş çok uzun zaman alır, hattâ asırlarca devam edebilir...

        Osmanlı İmparatorluğu’nun tasfiyesi de henüz tam olarak tamamlanamamıştır; Ortadoğu’nun yanısıra Kafkasya’da, Balkanlar’da ve özellikle de Irak ile Suriye’de yaşananlar hâlâ devam eden bu tasfiye mücadelesinin safhalarıdır.

        Bir asır önce bıraktığımız mirası birilerinin hisselere ayırma ve terekeden kendilerine de birşeyler kapabilme hevesinde olduğunu bir idrak edebilsek!..

        Diğer Yazılar