Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        HABER dün çıktı: İktisadî Kalkınma Vakfı’nın Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun anlattığına göre, Almanya, Türkiye’ye baskı yapılması taleplerini daha da arttırmış ve Avrupa Birliği’nin ayırdığı 4.5 milyar Euro’luk kaynakların kullanımına engel olmaya çalışıyormuş.

        Ne güzel değil mi? Bir zamanlar en yakın müttefikimiz olduğunu zannettiğimiz, bazı devletlûlarımızın bir dediğini iki etmemeye çalıştığı ve neticede bize bir imparatorluğa mâlolan Almanya, şimdi en öndeki muhalifimiz, hattâ nerede ise düşmanımız oldu.

        Bize bir imparatorluğa mâlolan uğursuz anlaşmanın Alman kartallı, cicili-bicili kapağı

        Avrupa Birliği demek sadece Almanya demek olduğu için, Berlin “O parayı vermeyeceksin!”, “Filânca anlaşmaları askıya alacaksın” yahut “Görüşmeler başlamayacak” buyurduğu takdirde Avrupa’nın birliğinin, parlamentosunun veya komisyonunun Berlin’den gelen emri dinlemeyip aksini yapması ne mümkün?

        2 Ağustos 1914 Anlaşması’nın Osmanlı Arşivi’ndeki orijinal nüshası

        ÖNCE ‘AYAK BAĞI OLUR’ DEDİLER...

        Ve, tarihin garip, çok garip bir tesadüfü: Almanya’nın Türkiye ile bu kadar yakından alâkadar olmaya başlaması, yani aleyhimizde elinden geleni yapmaya çalışması yine onunla alâkadar olan ve kaderimizi değiştiren bir hadisenin yıldönümüne rastladı: 2 Ağustos 1914’te imzaladığımız “Türk-Alman Gizli İttifak Anlaşması”nın 103. yıldönümüne...

        Bu anlaşmanın neyin nesi olduğunu, bilmeyenler için kısaca anlatayım:

        Dünya 1914 ilkbaharının sonlarında iki bloğa ayrılmıştı. Bir tarafta İngiltere, Fransa ve Rusya, diğer blokta da Almanya, Bulgarlar ve isminden başka pek bir varlığı kalmamış olan Avusturya-Macaristan İmparatorluğu vardı. Savaşın patlaması an meselesi idi ve Rusya’nın kendisini yutmaya çalışmasından endişe eden Türkiye, bloklardan birine dahil olabilmek için elinde geleni yapıyor ama her defasında reddediliyordu. Zira askerî bakımdan zayıf idik ve güçlü devletler bizimle ittifaka girdikleri takdirde savaş ânında kendilerine “ayak bağı” olacağımızı düşünüyorlardı.

        İttifak teklifimizi defalarca reddetmiş olan Almanya 1914 yazında birdenbire fikir değiştirdi. Müttefiki olduğumuz takdirde hem Ruslar’ı oyalayabileceğimizi, hem de Müslüman dünyasını İngiltere’ye karşı ayaklandırma siyasetinde bizden istifade edebileceğini düşündü, lûtfetti ve müttefiki olmamızı kabul buyurdu!

        BİZE NELERE MÂLOLDU!

        Bundan tam 103 sene önce, 2 Ağustos 1914’te imzalanan “Gizli İttifak Anlaşması”, işte Berlin’in bu lûtfunun eseri idi. Anlaşma zamanın sadrazamı Said Halim Paşa’nın Yeniköy’deki yalısında Paşa ile Almanya’nın İstanbul Sefiri Baron Wangenheim tarafından imzalandı. Sekiz maddeden ibaret idi, sonraki senelerde üzerinde defalarca değişiklikler yapıldı, daha doğrusu Almanya her tâdilde yeni tavizler elde etti, neticede bize yüzbinlerce şehide ve milyonlarca kilometrekare toprağa mâloldu ve Kayzer Wilhelm’in imparatorluğu ile beraber bizim imparatorluğumuz da gümbür gümbür yıkıldı!

        Türkiye o senelerde zaten çatırdıyordu ama büyük çöküşü Almanya ile yaptığımız işte bu anlaşma getirdi...

        Geçmişimizde, Almanya ile ilişkilerimizde iyi şekilde neticelenmiş hiçbir işbirliği örneği yoktur, dolayısı ile, ittifakımızın bile başımıza böyle dertler yarattığı Berlin’in aleyhimize döndüğü bugünlerde gözümüzü dört açmamız bizler için farzdır!

        Diğer Yazılar