YÖK doktora tezlerini de teste çevirsin, olsun bitsin
ERZURUM Atatürk Üniversitesi’nin kabul ettiği bir doktora tezi günlerdir kahkahalarla ve “Bu kadarına da pes!” dedirterek elden ele dolaşıyor...
Doktora adayı 19. asırda Türkiye’ye gelen birkaç yabancı yazara ait kitapları belirlemiş, bu eserlerde bahsi geçen âlet-edevat, hastalık ve giyecek isimlerini, hitap şekillerini, dua ve bedduaları, şahıs ve hayvan adlarını, atasözleri ile deyimleri altalta yazmış, son kısma bahsini ettiği kitapların bazı sayfalarının görüntülerini ilâve etmiş, bunları yaparken Almanca’da “yayınlayan” demek olan “Herausgegeber” kelimesini yazar ismi zannetmiş, sonra bozuk düzen ve imlâsı evlere şenlik bir İngilizce önsöz yazdırmış, beş kişilik jüri de bu varakpârenin “doktora tezi” olabileceğini kabul edip adaya “doktor” unvânını vermiş!
Türk Eğitim Tarihi’nin ucuzluk bakımından eşi-emsâli görülmemiş örneğini teşkil eden bu tezi uzun uzadıya anlatmayayım; internette “Erzurum Atatürk Üniversitesi” ve “tez” diye aradığınız takdirde hem tezin metnini, hem de hakkında günlerden buyana yazılanları hemen bulabilir ve üniversite sistemimizin düçar olduğu sefaleti yakından görebilirsiniz...
Şimdi gayet haklı olarak “YÖK bu tezi iptal etmelidir” deniyor ama YÖK’ün tez iptali gibi bir yetkisi maalesef yoktur. “Bu iş neyin nesidir?” sualinin muhatabı da YÖK değil, Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin Salim Gökçen, Selâhattin Tozlu, Zekeriya Akkuş, Ramazan Kaya ve Uğur Akbulut isimli hocalarının teşkil ettiği tez jürisidir.
REZALETİN GEÇMİŞİ VAR!
Üstelik bu tez rezaleti, mâlûm üniversitenin ilk sabıkası da değildir...
Belki hatırlarsınız: Aynı üniversitede 2009’un Kasım’ında bir başka hadise yaşanmış, Erzurum Kongresi’nin 90. yıldönümü münasebeti ile Kurtuluş Savaşı senelerinde Erzurum’da yayınlanan “Albayrak” gazetesinin tıpkıbasımını ve yeni harflere aktarılmış şeklini çıkartmaya heveslenmişler ama üniversitenin inkılâp tarihi profesörleri, doçentleri, yardımcı doçentleri, uzmanları, vesaireleri Albayrak’ı içerisinde doğru okunmuş, yeni harflere düzgün şekilde nakledilmiş neredeyde tek bir cümlenin bile bulunmadığı büyük boyda tam 471 sayfalık bir paçavraya çevirmişlerdi!
Dolayısı ile üzerinde durulması gereken asıl önemli husus bir zamanlar Kaya Bilgegil’in, Şinasi Tekin’in, Gönül Tekin’in ve daha birçok önemli hocanın mensubu olduğu Erzurum Atatürk Üniversitesi’nin nasıl olup da bu hâle geldiği yahut getirildiğidir.
Şimdi bir başka üniversite, Marmara Üniversitesi de maalesef aynı yola girmek üzere!
Üniversite yeni bir “Lisansüstü Eğitim ve Öğretim Yönetmeliği” hazırladı ve Resmî Gazete’de de yayınlanan yönetmeliğe göre yüksek lisans ve doktora yapmak isteyen öğrencilerin artık test sınavı ile belirlenmelerini kararlaştırdı.
ÜMMÎ BİLİM ADAMI ADAYLARI
Yapılacak olan şudur: Meselâ tarih bölümüne yüksek lisans veya doktora talebesi mi alınacak? Bir tarihçi adayının bilmesi şart olan eski harfleri okuyup okuyamadığı gözönüne alınmayacak ve testi geçebilenler lisansüstü eğitime kabul edilecekler. Sadece tarihte değil diğer bilim dallarında, meselâ edebiyatta, coğrafyada yahut hukukta da aynı uygulamaya gidilecek; üniversite senatosu itiraz halinde lûtfedip de test usulünden vazgeçmediği takdirde adayın metin şerhine, en basit harita bilgisine veya hukukî bir meseleyi halledip edemediğine bakılmayacak, doğru cevapları tesadüfen bile olsa işaretleyenler mülâkattan da geçtikleri takdirde bilim adamı adayı olacaklar.
Vaziyetin vahametine bakın! Eğitim sistemimizin tepesine ilkokuldan itibaren çöktürülen test derdinin halline çalışılırken bu defa Türkiye’nin en önemli üniversitelerinden biri lisansüstü eğitime de test sistemini getiriyor, üstelik bu garabet karar üniversitenin senatosu ve ardından da YÖK tarafından onaylanıp Resmî Gazete’de yayınlanıyor.
Marmara Üniversitesi’nin master ve doktora adaylarını test ile belirlemesinin sebebi mâlûm: Geçen sene yapılan imtihanlarda kayırmaların ve usulsüzlüklerin yaşandığı iddiası! Ama üniversite iddiaları soruşturup sorumlulardan hesap soracağı ve tedbir alacağı yerde işin kolayına kaçıp sınav sistemini değiştiriyor!
Beyler, mademki bu yola girdiniz, tez yazma meşgalesini de kaldırıverin ve bu işi de test ile hallediverin, olsun bitsin!