Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İSRAİL Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'ın önceki gün Ermeni iddiaları konusunda sorulan bir soruyu cevaplarken ettiği bazı sözler, Kudüs ile Erivan arasında küçük de olsa gerginliğe sebep oldu.

        Tartışma basınımıza da yansıdı, haber bültenlerinde "Lieberman, Ermeniler'in soykırım iddialarını reddetti" diye yeraldı ve konu büyük ihtimalle bugün de devam edecek.

        Ama, Lieberman'ın açıklamasının aslını okuduğunuzda öyle birşey söylemediğini, kullandığı bazı kelimelerin ve kasdettiği mânâların Türkçe'ye tercümesinde bir karışıklık yaşandığını görüyorsunuz.

        İsrail Dışişleri Bakanı, Azerbaycan Haber Ajansı'nın yayınladığı ifadelerinde "Ermeniler'in soykırım iddialarını kabul etmiyoruz" diye bir söz etmiyor, sadece 1915 olayları konusunda "Holocaust" kelimesinin kullanılmasına karşı olduklarını söylüyor ve söylediklerinin "Ermeni tezlerine karşı çıkmak" ile hiçbir alâkası yok...

        KURBAN TÖRENİ

        İşin aslı, şöyle:

        Aslı eski Yunanca'da "tamamen yanmış" demek olan ve koyun yahut keçi gibi hayvanların tanrılara yakılarak sunulmasını ifade eden "holokaustos" sözünden gelen "holocaust" kelimesi sonraları "soykırım" ve "toplu öldürmeler" demek olmuş, 1960'lardan itibaren de sadece İkinci Dünya Savaşı yıllarında Naziler'in yaptığı Yahudi katliamı için kullanılmıştı. Bu terimi, yani "holocaust" sözünü İsrail de benimsemiş, hattâ benimsemekten de öte özelleştirmiş ve sadece Yahudi soykırımını ifade ettiğini söyleyerek diğer milletler ve gruplar için kullanılmasına neredeyse yarım asırdan buyana hep karşı çıkmıştı.

        Batı dillerinde, meselâ İngilizce de bu kavramı çağrıştıran ama vurgu bakımından "holocaust" kadar güçlü olmayan "massacre", "carnage" yahut "slaughter" gibi başka kelimeler de vardır. Bunlar bizim "mezâlim", "kıtâl" veya "soykırım" dediğimiz kavramların karşılığıdır. İbranice de de "holocaust" karşılığı olarak bugün "shoah" kelimesi kullanılır...

        Ermeniler'in 1915'te yaşananlar için kullandıkları ibâre de Türkiye'de artık zaten yazılıp çiziliyor: "Metz Yeghen", yani "Büyük Felâket".

        KELİME ARAYIŞI

        Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, işte bunu söylüyor. "Afrika'da, Asya'da ve Balkanlar'da yaşanan çekişmeler ve katliamlar için 'Holocaust' sözünün kullanılmasına İsrail'in kuruluşundan buyana karşı çıktık. Yahudiler'in İkinci Dünya Savaşı'nda yaşadıkları trajedi, diğer trajedilerin mukayese edilemeyecek kadar ötesindedir" diyor. Yani "Ne derseniz deyin, isterseniz 'katliam', isterseniz de 'soykırım' anlamına gelen kelimeler kullanın ama sadece bize mahsus olan 'holocaust' sözünü ağzınıza almayın" demek istiyor.

        İsrail Dışişleri Bakanı, dolayısı ile "Ermeni iddialarını tanımıyoruz" diye birşey söylemiyor ve aramızdaki ilişkilerin mâlûm ortamında söylemesi de zaten mümkün değil...

        İş böyle olunca meseleyi dallandırıp budaklandırıp "Ermeni iddialarına İsrail de karşı çıktı, aramızda o kadar problem olmasına rağmen yanımızda durdu, bu hareket Fransa'ya da ders olsun" gibisinden tuhaflıklara kapılmamıza hiç gerek yok.

        Diğer Yazılar