Değişen dengeler ve Jandarma Genel Komutanlığı
TSK’da bazı atamalar yapıldı. Bunların ikisinin üzerinde durmak gerek. Birincisi ve bence daha önemlisi Jandarma Genel Komutanlığı’na yapılan atama. Genel Komutanvekili Korgeneral Ata Kalkan emekliliğini istedi, Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Arif Çetin ise orgeneralliğe yükseltilerek Jandarma Genel Komutanlığı’na getirildi. Bu ne demek?
Ordunun iç işleyişini ve güç dengelerini iyi bilen kaynaklarıma göre, yapılan atama çok doğru, ama şaşırtıcı. 22 Temmuz’da jandarmada terfi listesi açıklanmıştı. İçişleri Bakanlığı ilk kez jandarma generalleri ve subayları için terfi ve tayin kararnamesi hazırlamıştı. İşte o liste “içeriden”, Ata Kalkan’ın etkisinde hazırlanmış bir liste olarak değerlendirilmişti. Yani bundan yaklaşık 1 ay önce listeleri belirleme gücü olan, 15 Temmuz gecesi mücadele eden bazı isimleri emekliye sevk ettiği ya da pasif göreve aldığı ileri sürülen Ata Kalkan’ın emekliliğinin istenmesi 22 Temmuz’dan beri bir şeylerin değiştiğini gösteriyor.
Peki Korgeneral Ata Kalkan neden gitti? Ve bazı şeyler neden ve nasıl değişti?
Arif Çetin
KURŞUNLANAN CAMİDEN YÖNETTİ
Kalkan, 15 Temmuz gecesi Gümüldür’de kampta idi. Darbecilerin onu o kamptan alıp bir süre dolaştırdıkları, sonra da Karşıyaka’da bir karakola bıraktıkları söylendi. Daha sonra kız kardeşinin bağlantılarıyla ilgili birtakım spekülasyonlar atıldı ortaya. Ancak hiçbiri somut, kanıtlı değildi.
Öte yandan 15 Temmuz’da Jandarma Harekât Başkanı olan Arif Çetin ise darbecilerle en sert mücadelelerden birini yaşamış, bir camiye girerek imamın evinden operasyon yönetmiş olan isim. Hatta o caminin duvarı darbeciler tarafından taranmıştı.
Böyle bir fotoğrafa bakıp Kalkan’ı atlayarak Çetin’de karar kılındı. Gördüğüm kadarıyla Jandarma Genel Komutanlığı’na böyle cesur ve kahraman bir ismin getirilmesi TSK içinde de çok olumlu yorumlanıyor. Demek ki 1 ay önce bilgi eksikliği vardı, şimdi o giderildi, deniyor...
************
ZEKAİ AKSAKALLI NEDEN GİTTİ?
ÜZERİNDE dikkatle durmamız gereken ikinci atama ise Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndaki atama. Zira 15 Temmuz’un sembol isimlerinden Zekai Aksakallı buradan alındı, 2. Kolordu Komutanlığı’na getirildi. Onun yerine ise Tuğgeneral Ahmet Ercan Çorbacı Özel Kuvvetler Komutanı oldu. Burada benim kafam karıştı. Bu, Aksakallı için ödül mü, ceza mı? Neden böyle bir değişikliğe gidildi?
Bazı kaynaklarım Aksakallı’nın çok fazla ortaya çıkması, hakkında çok konuşulması nedeniyle biraz gözden kaçırılmak istendiğini söylediler. Yani kızağa çekildiğini ima ettiler. Ne demek istediklerini Emekli hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok ile konuşurken anladım. Üçok, 2. Ordu Komutanı Metin Temel’in Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’na verdiği ifadeyi hatırlattı. Orada Temel, 15 Temmuz gecesi ile ilgili “Zekai Aksakallı beni aradı, ‘Karargâh işgal edildi, ben evdeyim’ dedi. Ben, ‘Karargâha dön’ deyince de ‘Karımı teskin ediyorum’ cevabını verdi” diye konuşmuştu. Bu, Aksakallı ile ilgili bildiğimizin tam tersi bir imaj demekti. Belki de Aksakallı gözden uzaklaştırılarak bu tartışmalar bitsin istendi.
Öte yandan 2. Kolordu Komutanlığı, Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan daha alt rütbeli değil, ama Özel Kuvvetler kamuoyunun yakından bildiği, göz önünde bir yer. Aksakallı’nın yerine getirilen Tuğgeneral Ahmet Ercan Çorbacı ise cesur ve istikbali parlak bir isim olarak biliniyor. Genel olarak bakıldığında bu sene bütün kuvvet komutanlıklarına yapılan atamalar başarılı ve isabetli olarak değerlendiriliyor. Bunda hem FETÖ’nün önemli oranda temizlenmesinin hem de sivil iradenin güçlenmesinin önemli bir payı olduğu kanaatindeyim.
************
BARLAS'IN UYARISI
MEHMET Barlas, perşembe günü Sabah’ta yayımlanan yazısında “İç politikada düşman ilan etmek akla yatkın değildir. Özellikle muhalefet partilerinin ve özgür basının varlığı demokrasinin sağlığının ana şartıdır” uyarısında bulundu. Bu cümlelerin Sabah’ın başyazarından gelmesi çok önemli.
Acaba her bahaneyi kullanarak lafı sürekli Kılıçdaroğlu’na getiren ve anamuhalefet partisi liderinin tutuklanmasını isteyerek AK Parti’ye destek olduklarını zanneden bazı kalemler bu satırları okuyunca ne yaptıkları üzerine düşünmüşler midir? Başından beri söylüyorum, bu vesile ile tekrar edeyim: Bırakın gerçekleş- mesini bunu tartışmak bile Türkiye için büyük zarar.
************
BU KAMPANYAYA DESTEK OLUN
BUNDAN 20 yıl önce çocuk yetiştirirken, anne babaların endişe listesinde olmayan ve giderek daha da vahim hale gelen bir sorun “internet bağımlılığı”. Yalnızca çocuk ve gençler değil, esasen modern ve yalnız bireyin avuntusu bu. Dipsiz bir kuyu. Herkes bu kuyuya düşebilir ama o kuyunun karanlığı en çok çocukları tehdit ediyor.
Doç. Dr. Ercan Tutak
Bizim kızların doktoru, Memorial’ın başarılı pediatristi Doç. Dr. Ercan Tutak çok faydalı bir imza kampanyası başlattı. Maalesef bağımlılık yaratan başta League of Legends (LOL) gibi oyunlar bazı eğitim kurumları tarafından da destekleniyor. Bunların önüne geçmek ve konuya dikkat çekmek için açtığı kampanya 2 günde 1000’den fazla destek aldı. Öte yandan hükümet de konuya el attı ve uyuşturucu ile mücadele eylem planının kapsamını, içine internet bağımlılığını da alacak şekilde genişletti. Siz de konuya duyarsız kalmayın. Bu linke tıklayarak bir imza verin. Ne kadar imza o kadar ses, ne kadar ses o kadar hassasiyet demek... (https://www.change. org/p/thsk-çocuk-ve-ergensağlığı-daire-başkanlığı- cocukergen-thsk-gov-tr-eğersizin-veya-bir-yakınınızın-çocuğu-internet-oyun-bağımlısıysa-bu-kampanyayı-imzalayın)