Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        GEÇEN salı akşamı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın organize ettiği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile iş ve sanat dünyasından birçok önemli ismin katıldığı “Türkiye’ye Enerji Veren Kadınlar” gecesindeydim. O geceyle ilgili birçok şey okudunuz. Erkek egemen bir sektörde büyük başarılara imza atan kadınları ödüllendiren, çok güzel ve teşvik edici bir törendi.

        Ben organizasyonda dikkatimi çeken ve beni çok duygulandıran başka bir noktayı yazacağım. Üzerinde duran olmadı ama o akşam çok önemli, bence geceye damga vuran bir sunum vardı. Ödüller açıklanmadan önce “Enerji Veren Kadınlar” başlığı altında farklı zamanlarda ve farklı alanlarda Türkiye’ye ve dünyaya damga vurmuş kadınlarla ilgili bir slayt gösterimi yapıldı.

        ********

        İŞTE O LISTE

        SIRAYLA şu 27 isim geldi karşımıza: Adile Naşit-Afife Jale-Engin Arık-Fatma Aliye-Halet Çamlıbel-Halide Edip Adıvar-Leyla Gencer- Müzeyyen Senar-Nesrin Olgun-Afet İnan-Safiye Ali-Seniha Es-Suat Derviş- Süreyya Ağaoğlu-Tansu Çiller- Türkan Akyol-Kara Fatma-Nene HatunŞerife Bacı-Şule Yüksel Şenler- Ayşe Şasa-Merve Kavakçı-Samiha Ayverdi- Aziz Haydar Hanım-Dilhan Eryurt- Nezihe Muhiddin-Fazıla Şevket Giz.

        Bu isimler üzerinde durmak istiyorum. Bazılarını çok iyi tanıyorsunuz, bazılarını ismen biliyor, ama büyük olasılıkla dikkat çekici detaylarını hatırlamıyorsunuz, bazılarının ise belki adını ilk kez duyuyorsunuz. Halbuki hepsi birlikte okunduğunda ortaya çok anlamlı bir resim çıkıyor. Bu listeyi yapanların büyük bir titizlik ve incelikle hazırladığı ve vermek istedikleri mesajın resmi...

        27 ismin teker teker üzerinden geçmek için yerim yok, o nedenle dikkat çekici bulduklarıma değineceğim.

        ********

        Afife Jale’yi seçmenin anlamı

        ADİLE Naşit’i bilmeyen ve sevmeyen yok. Bu topraklarda doğmuş ve bugün 35-40 yaş ve üzerinde olan herkeste izi vardır büyük oyuncunun. Değeri tartışılmaz. Belki de Naşit deyince şunu da hatırlatmak gerek: Adile Naşit’in annesi Ermeni bir sanatçı idi ancak cumhuriyet dönemi boyunca, son 10 yıla kadar Ermeni kimliği gizlenmesi gereken bir kimlik gibi algılandığı için bu detay bilinmezdi. 1987’de, henüz 57 yaşında ölen Naşit’in annesinin kim olduğu yıllar sonra söylenir oldu.

        Afife Jale’nin seçilmesi ise bence çok anlamlı ve net bir mesaj içeriyor ve bu mesajın Jale’nin son günlerde bir dizi nedeniyle gündeme gelmesiyle alakası yok. “Jale” adını kullanarak sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadını Afife Hanım. Ancak kendi dönemi için bu çok cesur bir seçim. Polis baskını ve toplumsal baskılardan bir türlü kurtulamayarak yaşamını tamamladı Afife Jale. Tek başına, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde henüz 39 yaşında vefat etti. Bugün AK Parti iktidarının Jale’yi “hatırlanacak kadınlar” listesinde anması onun kadına bakışıyla ilgili seküler kesimin ve Batı’nın önyargılarını kırmak bakımından çok önemli.

        ********

        YOBAZ KAFALARA İNAT LEYLA GENCER

        FATMA Aliye 50 TL’lik banknotların üzerinde gördüğümüz kadın. Yazmak tutkusu onu ilk Türk kadın romancısı yapıyor. Önce “bir kadın” olarak isimsiz yazıyor, daha sonra kendi ismiyle...

        Halide Edib’in seçilmesi de çok anlamlı. Bağımsızlık Savaşı’nın en önemli isimlerinden, büyük entelektüel ve sonrasında Kemalist rejimin sıkı muhalifi Halide Edib...

        Üzerinde özellikle durmak istediğim isim Leyla Gencer. Zira Gencer’in bu listede olmasının AK Parti’yi gericilikle, kadını ikinci sınıf görmekle, kendi dünya görüşü dışındakilere dışlayıcı davranmakla itham edenlere yönelik anlamlı bir mesaj olduğunu düşünüyorum. Gencer dünya çapında bir soprano idi. 2008 yılında İtalya’da öldüğünde Türkiye’de hiç hoş olmayan bir tartışma yaşanmıştı. Gencer’in vasiyeti bedeninin yakılması ve küllerinin Boğaz’a salınması idi. Şimdi tutuklu olan ve o dönem FETÖ’nün yayın organında yazan bir isim, Gencer’in bu vasiyeti üzerine “Boğaz’ın sularını kirletemezsiniz” diye yazmıştı. İşte bu ayrımcılığa, bu yobazlığa karşı çok net bir cevaptır Leyla Gencer’in o listede olması!

        ********

        İKİ KADIN, İKİ YAKLAŞIM

        AYNI listede hem Nezihe Muhiddin’in hem de Süreyya Ağaoğlu’nun bulunması son derece ince ve önemli bir mesaj barındırıyor kanımca. Meşhur liberal düşünür ve siyasetçi Ahmet Ağaoğlu’nun kızı Süreyya Ağaoğlu, Türkiye’nin ilk kadın avukatı ve önemli bir kadın hakları savunucusu idi ama bunun kadar önemlisi Atatürk ile yaşadığı bir hadisedir. Mustafa Kemal, Ankara’da milletvekillerinin uğrak yeri olan İstanbul Lokantası’nda Süreyya Ağaoğlu’nun tek başına yemek yiyemediğini duyunca çok sinirlenir ve o lokantadakilere sert bir talimat verir. Böylece o güne kadar lokantaya gidemeyen kadınların dışarıda yemek yemesinin kapısı açılır. Yani Nezihe Muhiddin üzerinden Atatürk’ün kadın hareketini frenlemesi, hatta engellemesi, Süreyya Ağaoğlu üzerinden ise aynı Atatürk’ün kadınların dış dünyada yer alması konusundaki yapıcı tutumunu görmek mümkün.

        ********

        Nâzım Hikmet’in başını eğdiremediği kadın

        SUNUMDA Manş Denizi’ni yüzerek geçen Nesrin Olgun da var, Türkiye’nin ilk kadın tıp doktoru Safiye Ali de, ilk savaş muhabiri ve fotoğrafçı Senika Es de. Bu seçimlerin hepsini alkışlıyorum.

        Öte yandan Türk kadın hareketine büyük katkı sağlamış, Ahmet Hamdi Tanpınar, Attila İlhan gibi isimlerin yazılarını yayınlayan Yeni Edebiyat Dergisi’ni kurmuş, Nâzım Hikmet’in “Ağlasa da gizliyor gözlerinin yaşını/Bir kere eğemedim bu kadının başını...” diye seslendiği Suat Derviş’in seçilmiş olmasını, bu toprakların en önemli feministlerinden olan ve maalesef cumhuriyet döneminde önü kesilen, Kadınlar Halk Fırkası için izin verilmeyen ve sonunda Afife Jale gibi tek başına ruh ve sinir hastalıkları hastanesinde vefat eden Nezihe Muhiddin’in yer almasını çok anlamlı buluyorum. (Mezarı Zincirlikuyu’dadır, geçtiğimiz günlerde bir cenaze için gittiğimde önünden yürürken çektiğim fotoğrafı da Muhiddin’in hatırasına buraya ekliyorum-N.A.)

        *********

        Hem Tansu Çiller’i hem de Merve Kavakçı’yı hatırlamak

        İSİMLER daha uzuyor. İlk kadın bakan olan Türkan Akyol’a ve ilk ve tek kadın başbakan Tansu Çiller’e yer verilmesi ama esas önemlisi onların yanında Merve Kavakçı’nın anılması çok anlamlı bir mesaj. Öte yandan Ayşe Şasa gibi laik ve “Beyaz Türk” bir aileye doğup İslami bir hayat seçen önemli bir entelektüelin de Samiha Ayverdi gibi bir mütefekkirin de unutulmamış olması kayda değer.

        Bu listede Osmanlı’dan Türkiye’ye, sanatçıdan akademisyene, politikacıdan yazara ve düşünüre, muhafazakârından sekülerine, her dönem ve her kesimden damga vurmuş çok kıymetli isimler var. Türkiye’yi işte böyle tüm farklılıkları zenginlik gören bir anlayış kuvvetlendirir.

        Leyla Gencer de bizimdir, Merve Kavakçı da. Afife Jale de kıymetlidir, Ayşe Şasa da... Nezihe Muhiddin de unutulamaz, Süreyya Ağaoğlu da! Başta Bakan Berat Albayrak olmak üzere bu listeye katkı sağlayan herkesi seçimlerinden dolayı tebrik ediyorum...

        Diğer Yazılar