Türkiye'yi ve CHP'yi kilitleyen yüzde 7
HAFTAYA bugün seçim sonuçları netleşmiş olacak. Üç oy fazla ya da beş oy az olsa da Türkiye’nin sosyolojik olarak donmuş fotoğrafı yerinde duruyor. Zaten uluslararası finans kurumlarının 24 Haziran’a dair yaptırdığı araştırmalar da hemen hemen aynı sonuçları buluyor. İlk turda bitecek mi bitmeyecek mi heyecanı var ama kimin kazanacağı açısından bir sürpriz olmayacağı belli.
Fakat bence hangi görüşten olursa olsun, 24 Haziran sonrası bu ülkenin aydınlarının hepsinin kafa yorması gereken esas mesele toplumun ayrışmış ve artık neredeyse arasında irtibat kalmamış bu fotoğrafı olmalı. Oysa maalesef çoğu zaman aydınlar da bu kör kutuplaşmanın parçası haline geliyor ve özellikle sosyal medya denilen canavarlığı azdıran platform, en rafine sanılan entelektüellerin bile aklını yitirmesine neden oluyor. Türkiye’nin bu sosyal fotoğrafını en objektif tahlil edenlerden biri Konda Genel Müdürü Bekir Ağırdır. Ağırdır’ın bu konudaki konuşmalarını her sağduyu sahibi insan dikkatle dinlemeli.
FARKLI KAMPLARIN FANATİKLERİ
Büyük şair İsmet Özel’in “İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse ötekine sağır” dizesi aslında hepimizi anlatıyor. Herkes kendi tribünlerine oynuyor ve diğer tribünlerle bağlantıları yok. Muharrem İnce’nin parti tabanında yarattığı rüzgârı tüm toplumda yarattığını sanan kimi CHP’liler o yüzden kendilerini kandırarak coşabiliyorlar. Ya da Kürtlerin asla CHP adayına oy atmayacağına inanarak Kürtlerin taleplerine kulağını tıkayan AK Partililer de kendilerini kandırıyor. Donmuş ve ayrışmış bir Türkiye fotoğrafında herkes kendi kovuğuna sıkışmış durumda ve her geçen gün bu kampların fanatikleri intikam ve savaş çığlıklarının dozunu artırıyor. Toplumsal ve siyasal ortam adım adım zehirleniyor...
Karşılıklı fanatikleşme her iki kanatta da mevcut ama burada bir farklılığı da vurgulamak istiyorum. AK Parti tabanında Recep Tayyip Erdoğan’ın lider olarak çok büyük gücü var ve savaş baltalarını çıkarmaya kalkanları tek hamlede söndürecek kudrete sahip. Nitekim Maranki gibi isimlerin etkisi hemen bitirilebiliyor. Sosyal medyadaki Maranki adayları da sesini kesip susuyor böylece.
CHP’Lİ MARANKİ’LER
Öte yandan CHP tabanında azınlık teşkil etmekle birlikte partiyi de zehirleme gücüne sahip CHP’li Maranki’ler denilebilecek bir kesim var ki aslında bunlar CHP’nin hiçbir zaman seçim kazanamamasının da baş sebebi. Öte yandan bunlara tamamen hâkim olup susturabilecek bir CHP liderliği de mevcut değil.
Haklarını yemeyelim, özellikle Kemal Kılıçdaroğlu nispeten de Muharrem İnce partiyi bu fanatik kesimin tasallutundan kurtarmak için epey çaba veriyor ama söz konusu kesimin parti içinde çok ciddi bir özgül ağırlığı da var. Çünkü bu fanatikler düşünülenin tam aksine daha eğitimli ve daha kentli olan CHP’lilerin bir bölümü. Bu kesimin psikopatolojisini anlamak için Füsun Üstel ve Birol Caymaz’ın, “Seçkinler ve Sosyal Mesafe” isimli bilimsel araştırmasını iyi okumak gerekir. O araştırmada ortaya çıkan fotoğraf hâlâ değişmiş değil.
SAYILARI AZ, ÖZGÜL AĞIRLIKLARI ÇOK
O kesim her geçen gün nüfus olarak azalıyor ama CHP söylemi içinde özgül ağırlıkları hâlâ kuvvetli hatta Muharrem İnce’nin yer yer rövanşist vurgularını artırmasının ve diploma gibi CHP’ye oy kaybettiren argümanlara sarılmasının nedeni de bu kesim.
Seküler yaşam tarzına sahip, kentli, eğitimli, orta sınıflaşmış Sünni ve Türk kesimin önemli bir bölümü bu. ABD’deki WASP (White Anglo-Saxon Protestant) kimliğine benzer bir LAST (Laik yaşam tarzına sahip Sünni Türk) kimlik grubundan bahsediyoruz. Sünni derken inanç anlamında değil köken anlamında söylüyorum. Elbette bu kesimin hepsi böyle fanatik değil bilakis toplumun en demokratlaşmış, en dünyalı insanları da bu kesimden çıkıyor ama LAST kesiminin fanatik laikçi kanadı çok daha kuvvetli.
Eski rejimin egemen sınıfı olup sonra attan düşmenin ve sıradan insanlar haline gelmenin nevrozunu yaşadıkları için hem çok kibirli hem de çok intikamcı bir ruh hali içindeler. Artık rejimin egemeni değiller ama hâlâ CHP’nin egemen sınıfı olma derdindeler. Oysa CHP tabanı içinde bile azınlık olan bir kesim bu.
ALEVİLER KESİNLİKLE BU KAFADA DEĞİL
CHP’nin belkemiği tabanı olan Aleviler kesinlikle bu kafada değiller. Aleviler bu ülkede hiçbir zaman egemen sınıf olmadılar, bilakis hep hakları yendi. Hatta çoğu zaman şimdi seçmen ittifakı olarak aynı parti içinde yer aldıkları bu LAST kesimi tarafından da küçümsendiler. Zaten dikkatle incelendiğinde Alevi yurttaşlarımız hiçbir koşulda intikamcı bir söyleme girmiyor, çünkü bu söylemlerin artmasının getireceği bir iç savaşın nasıl sonuçlanacağını maalesef çok iyi biliyorlar. Bence AK Parti’nin bugüne kadarki en büyük hatası Alevi yurttaşlarımızın taleplerine duyarsız kalmış olması...
Toplumun ancak yüzde 6-7’si gibi bir tabana tekabül eden ama etki gücü çok daha yüksek olan bu aşırıcı fanatik LAST kesimi ise ayrıcalıklarını kaybetmenin fanatizmiyle özellikle sosyal medyada habire intikamcılığın dozunu artırıyor. Seçim yaklaştıkça Tayyip Erdoğan’ı ve Erdoğancıları Adnan Menderes durumuna düşürme arzularına ket vuramayıp iç savaşı kışkırtıyorlar. Oysa bir iç savaş ortamı oluştuğunda arkasına bile bakmadan kaçacak kesim de bu.
İÇİMİ ACITAN GERÇEK
Gezi olaylarında aynısı olmadı mı? Ayaklanma başarıya ulaşır gibi olduğunda Taksim’i bu kesim doldurdu ama iş ciddiye binip çatışmalar çıkınca amiyane tabirle “arazi oldular” ve ortada yine Alevi yurttaşlarımız kaldı. Türkiye’nin akademisyenleri tarafından yeterince incelenmeyen olaylardan biri de Gezi olaylarında sadece Alevi gençlerinin ölmesi gerçeğidir. Bu gerçek benim içimi acıtıyor. Oysa Gezi’nin şov kısmında ön plana çıkan yine LAST kesiminin fanatikleriydi...
Dediğim gibi sayıları az da olsa bu fanatikler en çok CHP’ye zarar veriyor. Ve aslında AK Parti’ye büyük yarar sağlıyorlar. Bakın göreceksiniz bu 24 Haziran seçiminde de birçok muhafazakâr insan Türkiye yeniden bu kesimin eline geçmesin diye gidip kızsalar bile AK Parti’ye oy verecek. Türkiye’nin sosyal ve siyasal ortamı ise iki tarafın Maranki’leri sayesinde zehirlenmeye devam ediyor...
