CHP'li vekile 'Özür dileyin' diyen CHP'li genç
AYHAN Ogan’ın katılıp “Yeni devlet kuruldu, lideri de Erdoğan’dır” dediği programda en az bunun kadar ciddi başka bir iddia daha vardı, üzerinde hiç durulmayan. O da CHP Mersin Millletvekili Aytuğ Atıcı’nın Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağlı gençlik kamplarında militan yetiştirildiği iddiasıydı.
Sonunda Hürriyet Gazetesi’nin bir haberinden öğrendik ki, yayından birkaç gün sonra Aytuğ Atıcı o kamplardan biri olarak gösterdiği Silifke İlçesi’ndeki Fatih Sultan Mehmet Gençlik Kampı’na girerek incelemelerde bulunmuş. (“CHP’li vekil, ‘Militan yetiştiriliyor’ dediği kampa girdi, müdürle tartıştı...” Hürriyet/ 07.07.2017)
Tabii bu incelemeler sırasında iddiayı duyduğu için kampa gelen Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürü Şaban Güneş’le aralarında tartışma çıkmış. Atıcı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yetki alanı içinde bulunan bir kampta AK Parti Konya Gençlik Örgütü’nce düzenlenen bir etkinliğe nasıl izin verildiğini sorgulamış. İl Müdürü Şaban Güneş de “Bölücü ve hain olmayan, bayrağını, vatanını, milletini seven her gence ve üniversite topluluğuna devletimin tesisleri açıktır” diye cevap vermiş.
Ancak tartışmanın devamı daha ilginç. Çünkü sinema kampına katılan Muhammed Ilgaz adlı bir genç, CHP vekili Aytuğ Atıcı’ya tepkisini şu ifadelerle gösteriyor: “Benim ailem Cumhuriyet Halk Partisi üyesi, ben de 20 yaşındayım. Atatürkçü Düşünce Derneği Kastamonu Genel Sekreteri’yim. ADD Genel Merkezi’nde de gençlik koordinatörlüğü yapıyorum. Bu kampta ben ve benim gibi CHP’li birçok arkadaşımız var. Ama siz burada bulunan insanlara herhangi bilgi almadan ‘militan’ dediniz. Bir yafta yapıştırdınız. Siz bizden, buradaki 142 gençten özür dilemek zorundasınız.”
Özür mözür yok tabii ki.
Bunun yerine Atıcı şu cevabı vermiş: “Burada şu anda sanatsal etkinlik yaptığınız bizim tarafımızdan da görülmüş ve takdir edilmiştir. Sizden ricam, lütfen sevgi filmleri yapın.”
Türkiye’deki çelişkiler, karşıtlıklar ve kamplaşmalar açısından son derece bereketli bir anekdot bu...
Neden derseniz...
1) “Kampa iftira attınız, yalan söylediniz, özür dileyin” diyen Ak Gençlik üyesi bir çocuk filan değil, bildiğin CHP’li bir genç.
2) Ailesi CHP üyesi olan, Kendi CHP’li olan, ayrıca Atatürkçü Düşünce Derneği Kastamonu Genel Sekreteri ve aynı derneğin Gençlik Koordinatörü olan ve CHP’li vekile itiraz eden gencin adı: Muhammed.
3) Muhafazakâr ve dindarların bile 11 Eylül 2001’den sonra çocuklarına Muhammed ismini vermekten çekinir hale geldiği bir ülkede CHP’li, Atatürkçü bir aile, şu an 20 yaşında olduğunu ifade eden çocuğuna; tam da 28 Şubat postmodern darbesinin olduğu yıllarda, “Muhammed” ismini vermeyi tercih etmiş.
4) Belki de o yıllarda oğullarına Muhammed ismini verecek derecede muhafazakâr ve dindar sayılabilecek bir aile, sonradan CHP’ye oy veren, ADD’li bir aile oldu. Ama çocuklarını kendisine benzeyene de itiraz edebilecek, kendisinden olanı da eleştirebilecek bir şekilde yetiştirdiler. Bu ihtimalde de nereden baksanız “üzerinde düşünmeye değer” bir hikâye var.
5) Benim üzerinde bu kadar mülahaza ettiğim “isim”, Aytuğ Atıcı’nın dikkatinden kaçmış olabilir mi? Hiç sanmıyorum. Ama o da, 7-8 yıl öncesinin makbul CHP’li vekil profiline pek yaraşacak “ad hominem”* bir tepki vermemiş. “Senin adın Muhammed ise sen zaten ADD’li, CHP’li olamazsın, asıl sen yalan söylüyorsun” gibi saçma sapan bir savunmaya girmemiş. “İsterim ki sevgi filmleri çekin” diyerek olay yerini terk etmiş. Tam bu noktada da gözlerden kaçmaması gereken bir ‘gelişme’ var.
Diyeceğim o ki, Muhammed Ilgaz kardeşimiz bir film çekecekse, bu film, isminin ve hikâyesinin filmi olmalı.
* “Argumentum Ad Hominem” kısaca; bir tartışma esnasında taraflardan birinin tartışmaya neden olan konudan uzaklaşarak diğer tartışmacıya kişisel özellikleri üzerinden saldırması suretiyle savını çürütmeye çalışması durumudur.